Ne İsa’ya, ne Musa’ya yaranan adam Bülent Arınç

HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY

Bülent Arınç, AK Parti’nin yola çıkışındaki dört ağır topundan biri. Zaman zaman yaptığı çıkışlarla gündeme damgasını vuruyor.  Son yaptığı “Kral çıplak” çıkışı ve ardından partidaşı Mehmet Metiner’le girdiği söz düellosu ipleri iyice gerdi. Arınç’ın, Metiner’in “özel hayatına” ilişkin yaptığı gönderme, “Acaba ortaya neler saçılacak?” sorusunu akıllara getirdi. Kavgadan zarar görecek isimse Metiner değil Arınç olacak.

Bülent Arınç, Milli Görüş geleneğinden kopmadan bugüne geldi. Milli Görüş’ün kurucu lideri Necmettin Erbakan’ın rahle-i tedrisinden geçen birinci nesilden…

Maddiyata önem vermez. Bugüne kadar adı hiçbir akçeli işe karıştığına ilişkin iddia ortaya atılmadı.

Arınç, için önemli olan adının saygıyla anılması. İtibar onun için her şey demek. Arınç için, muhtemelen dininden sonra en önem verdiği şey itibar. Kendi tabiriyle “özgül ağırlık” sahibi olmak her şeyin önünde geliyor.

Arınç, kendi vicdanı doğrultusunda konuları tartıp değerlendiren, sonrasında da kendi doğrularını seslendiren biri olarak tanına geldi. Zaman zaman çıkış yaptığında, eleştirdiği kişiler AK Parti’nin zirvelerindeki isimse, “Bülent Abi yine beni özlemiş” diye çağırıp gönlünü aldığında kendini “düzeltecek” kadar da dönüş yapmasını bilen bir siyasetçi.

Arınç, sözünü iyi hesap edip nereye gideceğini bilen biri olarak zaman zaman sert kavgalara da girmekten çekinmedi. En bilinen kavgası, Ankara’yı 23 yıl boyunca yöneten eski Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile oldu.

Bir dönem Gülen Cemaatinden görünmek için eşi Nevin Gökçek’in adına okul yaptıracak kadar etrafta dolaşan Melih Gökçek, Arınç’ı Cemaatle işbirliği yapmakla suçlamaya kalkınca kızılca kıyamet kopmuştu. Arınç, yılda iki kez görev verdiği bayramlık ağzını açmış ve saydırmıştı:

“Melih Gökçek paralel yapının kucağına oturmuştur. Bu yapıya Ankara’yı parsel parsel satmıştır. Yurt yerleri vermiştir. Zengin işadamlarına okullar yaptırmıştır. İmar planlarında değişiklikler yaptırmıştır.”

Arınç, bu sözleri söylediğinde Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliği yapıyordu. Gökçek’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenip, “Görevden alınmalı” çağrısına cevap verirken de “Terbiyesizce bir açıklamadır. Benim görevden alınmamı isteyecek kadar haysiyetli bir insan değildir” ifadelerini kullanmıştı.

Arınç, bu yılın Şubat ayında Erdoğan’ın “Ben ekonomistim” diye konuşmasına da gönderme yapmıştı:

“Çok şükür birileri ‘Ben ekonomistim’ diyor. Ben de iyi bir hukukçuyum diyorum. Lafı gelmişken söyleyeyim arkadaşlar hukuk fakültesini bitirmek hukukçu olmak için yeterli değildir.”

Kendi kendine yüklediği “kamuoyunun sesine tercüman olmak” misyonunda göndermeyi Erdoğan’a yapınca partili trollerin hedefi oldu. Gökçek düellosunda arkasında bulduğu parti tabanı, Erdoğan’a gönderme yapınca Arınç’ı iyice dışladı.

Son tartışma ise eski kavgalısı eski AK Parti milletvekili ve Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner ile oldu. Aslında ikilinin kavgası yeni değildi. Arınç, kırk kapıya kırk değnek vurup AK Parti’ye park eden Mehmet Metiner’den eskiden bu yana hazzetmiyordu.

Metiner’in kraldan çok kralcı olma çabası, canına tak ettiğinde Arınç, eski dosyalarına ilişkin “küçük” bir hatırlatmada bulunmuştu:

“PKK’nın parasını çaldı. Hırsızlığı fark edilince bizim partimize sığındı. Beni konuşturmasınlar.”

Metiner, Kürt siyasi hareketinin içindeyken Tayyip Erdoğan’ı aşağılayan bir dizi açıklamaları hafızalardaki yerini koruyordu:

“Erdoğan, siyaseten entelektüel düzeyde bunu (Kürt sorunu) kaldırabilecek çapta bir insan değil.”

Arınç’ın vicdanının duran saat gibi günde iki kez doğruyu gösterdiğine ilişkin 21 Eylül 2021’de bir yazı yazmıştım. Arınç, bu kez doğrudan “majestelerini” hedef aldı. Türk Demokrasi Vakfı’nda konuşan Arınç, artık “Kral çıplak” demenin zamanının geldiğini söyledi:

Bülent Arınç’a, bu adresi belli açıklamaları yapmasından sonra, ilk tepki tek marifeti Erdoğan övücülüğü olan Mehmet Metiner’den geldi. Ağır sözlerle Arınç’a yüklenen Metiner, muhatabının partiden ihraç edilmesini istedi.

AK Parti’den ihracı istenince Arınç, o bayramlık ağzını yine açtı. “Kifayetsiz muhteris ve müfteri Metiner, sözüm sana” diye başladığı açıklamayı, “İnsan omurgası 33 kemikten oluşur. Seninki ise yalan, iftira ve hasetten ibaret üç kıkırdaktan müteşekkil” diye sürdürdü. Metiner’in ideolojiler arasında keskin geçişler yapan geçmişine gönderme olduğu gibi, ahlakına yönelik imalar da vardı.

“Özel hayatın, dünün ve bugünün ile alakalı bildiklerimi ailene hürmeten konuşmuyorum” ifadesi, Metiner’i en çok zora sokabilecek açıklama idi. Zira Metiner’in, kadınlara olan zaafiyetinin pespayelik derecesinde olduğu herkesin bildiği bir sırdı.

Metiner, bu çirkin tavırları yüzünden medya dünyasındaki ofisten pek çok kez kovuldu.

Özel hayatına ilişkin göndermeye verdiği cevap, Metiner’in aslında nasıl bir karaktere sahip olduğunu da ortaya koydu. Arınç’ın söylediklerini dolaylı bir şekilde kabullenen Metiner, İslami kavramların arkasına saklanmaya kalktı:

“Ben bir insanım, kişisel hatalarım olabilir. Başkasının gizlisini saklısını araştırmak haramdır. Bu yolla elde edilmiş bilgileri kullanmak haramdır.”

Arınç’a tavır alırken doğrudan Tayyip Erdoğan’a yaranmayı hedef aldığından AK Partili trollerin hemen hepsi, Metiner’in safında yer aldı. Trollerin hepsi Arınç’a hücuma kalktılar.

Arınç, muhalif kanadın gözünde ise çağırdığında Erdoğan’ın yanına koşan biri. Muhalifler, haklı olarak Arınç’a “Acaba yine Saraya çağrıldığında koşarak gidecek mi? Eğer giderse, muhatabına kral çıplak diyecek mi?” sorularını yöneltiyor.

Bülent Arınç, son düelloyla birlikte AK Parti’de “persona non grata” (istenmeyen kişi) ilan edildi. Muhalif kesime de yaranamıyor. Ne İsa’ya, ne Musa’ya durumu var.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

4 YORUMLAR

  1. bu tür kişililkleri aklamayın. yok rüşvet yememiş, yok kirli işi yokmuş. kibir büyük günahtır, bunun da mertebeleri vardır. Doğruya doğru yanlışa yanlış diyemeyen böyle muktedir insanlar kendi kibirlerinin esiridir. analizlerinizde neden böyle değersiz insanların fikirlerini söylemlerini referans gösteriyorsunuz. bırakın yesinler birbirlerini.

  2. Ülke büyük bela ile karşı karşıya.
    Adamın biri çıkıp “Kral çıplak” diyor.
    Meselenin ciddiyetine, söyleyenin de yaşı ve kariyerine bakınca insan bu çıkışa uygun bir şeyler bekliyor.
    Eee sonra? Adam işi götürüp Mehmet Metiner denen kişinin uçkuruna bağlıyor. Metiner´in uygunsuz durumu varmış da, ailesine hürmeten söylemiyormuş falan.
    Ayıp ya. Ben de Bülent Arınç´i adam sanırdım.
    Bülent Arınç´ın Metiner çıkışında hem kibir var, hem de ahlak ve vicdan kisvesi altında canı sıkılmış ev kadınlarının dedikodusu var.
    Bülent bey, eğer devlet adamı isen kral çıplak çıkışının ciddiyetine uygun bir şeyler söyle.
    Söylemeyeceksen insanlari sizin AKP´lilerin yorgan altı maceraları ile rahatsız etme.
    Bu hem bizi ilgilendirmiyor, hem de milletin ayıbı ile uğraşmak, hele bunu bir de açığa çıkarmak yakışıksız bir tavırdır.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin