MHP’de ‘Yaşasın illegalite’den bu yana değişen bir şey yok

HABER ANALİZ | M. AHMET KARABAY

Türkiye tarihinde adı şiddetle bu kadar özdeşleşen MHP’den başka bir parti olmadı. Umarım bundan sonra da olmaz. Alparslan Türkeş Vakfı’nın düzenlediği anma programını, MHP Ankara İl Başkanı Turgay Baştuğ’un organize ettiği bir grup basıp dağıttı. Birçoğu 70 yaşın üzerindeki davetliler dövüldü, yaralandı.

MHP’nin 12 Eylül öncesinde “kardeş çatışması” diye adlandırılan dönemde ülkeye yaşatılanlarda nasıl rol aldığı tartışmalarına hiç girmeyeceğim. Kurucu lider Alparslan Türkeş’in ölümü ardından 18 Mayıs 1997’de yapılan MHP kongresi, Ülkücü Hareket’in temel karakterinden bir şey kaybetmediğini gösterdi.

6 adayla girilen kongrede 4 aday şimdiki Genel Başkan Devlet Bahçeli lehine çekilince olanlar oldu. Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş’in seçilemeyeceğini gören Ülkü Ocakları eski genel başkanı Azmi Karamahmutoğlu, seçim sonuçlarını tanımadı ve kongreyi dağıttı.

Seçim yarıda kaldı, yeni lider ancak 6 Temmuz’da seçilebildi. Ancak, Azmi Karamahmutoğlu’nun adamlarıyla kürsüyü basarken söylediği, “Yaşasın illegalite” sözleri, siyasete değilse de MHP tarihine geçmiş oldu.

MHP’nin başına geçen Devlet Bahçeli, partisini büyük ölçüde disipline etti. MHP’nin arka bahçesi Ülkü Ocakları teşkilatlarını çek senet tahsilat merkezleri olmaktan büyük ölçüde çıkardı. Ülkücüleri sokaktan çekti.

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yakalanmasının da estirdiği rüzgarla, 18 Nisan 1999 seçimlerinden MHP sandıktan yüzde 22 oyla birinci parti çıkan DSP’nin ardından yüzde 18 oyla ikinci parti oldu. MHP, Bahçeli liderliğinde, Türkeş döneminde elde edilemeyen bir sonuç almış oldu.

Bahçeli’nin liderliği döneminde, parti inişli çıkışlı bir seyir izledi. Bugünden bakıldığında MHP’liler, Türkeş’in liderliğindekinden daha uzun süre iktidar nimetlerinden yararlandığı su götürmez bir gerçek.

2002 sonrasında AK Parti iktidarına karşı en ağır muhalefeti yapan parti lideri olan Bahçeli, 15 Temmuz darbesinden sonra Tayyip Erdoğan ile yol arkadaşlığına koyuldu. Partiyi 19 yıl şiddetten uzak tutan lider gitmiş, yerine şiddeti savunan bir isim gelmişti.

“AMPULE ALIŞAN MHP’NİN GÖZÜ, GÜNEŞE TAHAMMÜL EDEMİYOR”

1 Kasım 2015 seçimlerinde MHP’nin HDP’nin de ardından dördüncü parti konumuna düşmesi üzerine Meral Akşener’in partide liderliğe soyunması ile Bahçeli, şiddete yeniden sarıldı.

Meral Akşener’in toplantıları basıldı, parti içi muhalefete yönelik her türlü tehdit dili sergilenmiş oldu. Bahçeli’nin Erdoğan’ın yanında konumlanması ardından 8 Eylül 2016’da Akşener partiden ihraç edildi. Hukuksuzluğun hukuk olduğu Türkiye’de iktidarın yönlendirmesi ile olduğu söylenen 15 Aralık 2016’da Akşener ve arkadaşları resmen partiden ihraç edilmiş oldular.

Meral Akşener liderliğinde kurulan İYİ Parti, ilk girdiği seçimde güçlü bir şekilde Meclis’te temsil imkânı bulması ile MHP’de “güneş korkusu” başladı. İYİ Partililerin ifadesiyle, “Gözleri ampulün ışığına alışmış olan MHP’liler, İYİ Parti’nin güneşinden rahatsız oldular”.

15 Temmuz’a kadar sadece iktidara ağır eleştiri yönelten ve sadece bugünkü HDP çizgisinde yapılan siyaseti dışlayan Devlet Bahçeli gitmiş yeni bir Bahçeli gelmişti. Artık iktidar partisi ve MHP’den başka hiçbir parti meşru değildi. İktidara muhalefet eden bütün partiler ihanet içinde idiler. Bahçeli ve ekibine göre en büyük ihaneti de Meral Akşener ve ekibi yapmıştı.

ALPARSLAN TÜRKEŞ’İ ANMA TOPLANTISINA DUYULAN ÖFKE

Alparslan Türkeş Vakfı, Türkeş’i anma toplantısı düzenledi. Kimlerin katılacağı, ne zaman ve nerede yapılacağı da kamuoyu ile paylaşıldı. Ülkü Ocakları Genel Merkez yöneticiliği ve Ülkü Ocakları başkanlığı da yapan, şimdi ise İYİ Parti’de siyaset yapan Ali Uzunırmak’ın konuşmacı listesinde yer alması MHP yönetimini rahatsız etti.

MHP Ankara İl Başkanı Turgay Baştuğ, sosyal medyadan peş peşe paylaşımlar yaparak tepki gösterdi. Dahası açık bir dille tehdit etmekte bir beis görmedi.

Alparslan Türkeş Vakfı’nın Türkeş’in 104. doğum günü dolayısıyla yaptığı toplantı, 50 dolayındaki ülkücü tarafından basıldı. Kapıda polislerin görev yaptığı salona dalanlar, dua eden hocanın şaşkın bakışları arasında ön sıralara ilerlediler.

Protokol sırasına yönelen saldırganlar, ön sırada oturanlara saldırdılar. Türk bayrağı ve Türklüğü sembolize eden flamaları sopa olarak kullandılar. Bayrakları yere atıp saldırılarını sürdürdüler.

MHP yönetimi, düne kadar AK Parti iktidarını hırsızlık ve yolsuzlukların kaynağı, Türkiye’yi bölmek isteyenlerle kol kola olmakla itham ediyorlardı. Bugün o tabloya ilişkin tek cümle etmeyenler, Ali Uzunırmak’ın MHP’den ayrılıp İYİ Parti’de siyaset yapmasına tahammül edemediler.

MHP’liler, Hollanda’da devletin resmi rakamları ile oğlu 27 milyar dolarlık servete sahip olduğu açıklanan AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım’ın Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallılar Heyeti Başkanı olarak atanmasına ses çıkarmadılar.

Binali Yıldırım’ın, Türklüğün iki ezeli düşmanı Rusya ve Çin’i Türk Devletleri Teşkilatı’nın doğal üyesi ilan etmesini de sineye çektiler. Çin yanlısı Aydınlık gazeteyi görmezden geldiler.

Bütün bunları sineye çekip hazmeden MHP yönetimi, Türkeş’i anma toplantısına Ali Uzunırmak’ın katılmasına isyan etti. Yaşı 70’in hayli üzerinde olan bu ülkücüyü kan revan içinde bırakmaktan çekinmedi.

Baskın olayının gerçekleşmesinden sonra Alparslan Türkeş Vakfı Genel Sekreteri Alparslan Yılmaz, “Toplantımıza bir siyasi partinin il başkanının önünü çektiği gençler suikast düzenlemiştir. Burada 70-80 yaşında büyük ağabeylerimiz aileleriyle birlikte saldırıya uğramışlardır” açıklaması yaptı.

“BAHÇELİ SADECE TÜRK DEĞİL, İSLAM DÜŞMANI İMİŞ”

Ülkücü camiadan yaşanan saldırı ile ilgili tepki paylaşımları yapıldı. Türkeş’in AK Parti Ankara milletvekili olan Tuğrul Türkeş, sessizliğini koruyup hiçbir yorum yapmadı. Alparslan Türkeş’in eşi Seval Türkeş, saldırıyı kınadı ve sorumlularının acilen yargı önüne çıkarılmasını istedi.

Bahçeli’nin kurulduğu günden bu yana Alparslan Türkeş Vakfı’ndan rahatsız olduğunu söyleyen Seval Türkeş, “Bu saldırılara seyirci kalınması ve göz yumulması halinde çok daha vahim tablolarla karşılaşılması kaçınılmazdır” dedi.

Türkeş’in oğullarından Ahmet Kutalmış Türkeş de saldırının bütünüyle İçişleri Bakanı’nın himayesinde MHP Ankara İl yönetimi tarafından organize edildiğini öne sürdü. Tamgaturk.com’a konuşan Kutalmış Türkeş, ithamlarını şöyle sürdürdü:

“Başbuğ’un ailesinin kurduğu Alparslan Türkeş vakfı Türkeş’i anmayacak da, Türkeş’in ajan dediği Bahçeli mi anacak? Bahçeli’nin Türk düşmanı olduğunu bilirdik. Tam Fatiha okunurken etkinlik basmaya adam yolladığına göre aynı zamanda İslam düşmanıymış.”

Alparslan Türkeş’in kızı Ayyüce Türkeş Taş da, saldırıyı kınayan isimlerin yaptığı paylaşımlara kendi sosyal medyasında yer verdi.

MHP saflarında yer alan isimler ise Türkeş’in 1990’lı yıllarda söylediği, “ülkücüler MHP’de olur” sözlerini kendilerine ilke edindiklerini dile getiriyorlar.

Türkeş ailesi ve MHP dışındaki ülkücüler ise, Bahçeli yönetiminin gerçek ülkücüleri partiden tasfiye ettiğini öne sürüyorlar.

MHP’nin nasıl bir noktada bulunduğu ayrı tartışma ama şiddet kullanan bir parti olma noktasından hiç ayrılmadığı gerçeği İçişleri Bakanlığı’nın ve MHP Genel Merkezi’nin himayesinde bir kez daha ortaya çıkmış oldu.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. O zaman bize de yesinler birbirlerini hepsinin canı cehenneme demek düşer .Editör arkadaş yorumlarımı çok sansürlemeye başladın. Bırak artık şu eski de kalmış Türk kafasını.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin