MEB, Dünya Bankası’ndan destek istemiş: Eğitimde eşitsizlik artıyor

Milli Eğitim Bakanlığı’nın Dünya Bankası’ndan finans desteği istediği proje kapsamında hazırlanan dosyada, eğitimde eşitsizliğin arttığı, öğrenciler arasında uçurum olduğu kaydedildi. Dosyada yoksul ile zengin öğrenciler arasında iki yıllık eğitime eşdeğer bir öğrenme boşluğu bulunduğu belirtiliyor.

Birgün Gazetesi’nin haberine göre MEB, Eğitim Bilişim Ağı’nın (EBA) geliştirilmesi için mart ayında Dünya Bankası’na sessiz sedasız finansman başvurusunda bulundu. EBA’nın, “Acil geliştirilmesi” için yapılan finansman başvurusu uzaktan eğitimdeki mevcut sorunların daha fazla yok sayılamadığını da ortaya koydu. Talep edilen kredinin, ‘Türkiye Güvenli Okullaşma ve Uzaktan Eğitim’ isimli projede kullanılacağı bildirildi. MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü, Dünya Bankası finansmanı ile hayata geçirilecek proje için çalışmaların başladığını 31 Mayıs’ta bir iç yazı ile il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine duyurdu.

GERİYE DÖNÜK FİNANSMAN TALEBİ

Projede yürütülen çalışmalar kapsamında hazırlanan, “Çevresel ve Sosyal Yönetim Çerçevesi” dosya, Türkiye’deki eğitim sistemine ilişkin itiraf niteliğinde ifadelere yer verildiği görüldü. Öğrenciler arasında giderek derinleşen eşitsizliği iç siyasette dillendirmeyen MEB’in, proje dosyasında yoksul ile zengin öğrenciler arasında eğitime erişim anlamında, “Uçurum” olduğunu kabul etmesi dikkat çekti. Covid-19 salgını nedeniyle EBA’da geliştirmelere başlandığı kaydedilen dosyada, “Projeden geriye dönük finansman talep edilecektir. Özellikle yoksul haneler başta olmak üzere dijital uçurumu kapatmak için EBA online eğitim platformuna erişim, televizyon ve cep telefonları üzerinden iletilen dersler, materyaller ve mesajlarla desteklenecektir.” ifadeleri kullanıldı.

ÇOCUKLAR OKULU BIRAKACAK

Dosyanın, “Çevresel ve Mevcut Durum” başlığı altında yer alan ve Türkiye’deki eğitim sisteminin durumuna ilişkin itiraf niteliği taşıyan değerlendirmelerden bazıları ise şunlar oldu: “İyileştirici çözüm politikaları zamanında alınmazsa düşük gelirli ailelerdeki öğrenciler okulu bırakacak ve bir daha okula dönme fırsatına sahip olmayacak, öğrenciler erken yaşta okulu bırakacaktır. Okulu bırakma oranı artacak ve öğrenme kayıpları kaçınılmaz olacaktır. İyileştirici önlemler bu kayıpları ele almazsa ülkenin insan sermayesi de 0.03 oranında düşecektir. Bu da uzun vadede eğitim kazanımları düşük durumda olan öğrenci gruplarının 15 yıl içinde iş piyasasına girdiklerinde daha düşük gelir sahibi olacakları, daha düşük sosyoekonomik durumda olacakları ve doğal olarak GSYİH’in düşeceği anlamına gelmektedir.”

ÖĞRENCİLER ARASINDA UÇURUM VAR

Devamında ise öğrenciler arasındaki uçuruma şöyle dikkat çekildi: “Türkiye’de mevcut durumda sosyoekonomik gruplar arasında halihazırda geniş bir öğrenme boşluğu bulunmaktadır. En yoksul sosyoekonomik dilimde yer alan öğrenciler en varlıklı sosyoekonomik dilimde yer alan öğrencilerin gerisinde yer almış ve 87 PISA puanı (yaklaşık 2 yıllık eğitime eşdeğer) elde etmiştir. Bu boşluklar küresel pandemi nedeniyle okulların kapanmasına bağlı olarak yüzde oranında artabilecektir. Bu nedenle uzaktan öğrenime katılımın da etkili hale getirilmesi için belirli çabanın gösterilmesi gerekmektedir.”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin