Makbul vatandaş!

YORUM | Av. NURULLAH ALBAYRAK

‘Size minareleri çok büyük camiler yapacağız, her mahalleye imam hatipler açacağız, dindar nesiller yetiştireceğiz ama siz de sorgulamayı, düşünmeyi bırakacak ve makbul vatandaş olmak için gayret göstereceksiniz’ diyor makbul vatandaş dizaynının yeni mimarı olan AKP iktidarı.

Peki AKP iktidarında makbul vatandaş olmak için ne yapmak gerekiyor?

Öncelikle düşünmeyecek, sorgulamayacak, koşulsuz itaat edecek, devamlı şükredecek, eleştirmeyecek ve istenildiğinde de eşini, dostunu, akrabasını, komşusunu ihbar edecek. Bu özelliklere sahip olan vatandaşlar AKP iktidarının istediği nitelikte kabul edildikleri için makbul vatandaş oluyor.

Eğer makbul vatandaş değilseniz o zaman da yine AKP iktidarının çerçevesini belirlediği şekilde hain, terörist, ajan, işbirlikçi gibi sıfatlar almak zorunda kalıyorsunuz.

Sağolsunlar! AKP iktidarı topluma ne düşünmesi gerektiğini söylediği gibi, daha doğrusu dikte ettiği gibi, aksi bir düşünceye sahip olanları da hain, terörist, ajan olarak yaftalayacaklarını söyleyerek gerekli bilgilendirmeyi yapmayı ihmal etmiyor! 

AKP iktidarının genel politikası çerçevesinde terörle mücadele adı altında özgürlüklere müdahale amacıyla yapılmış bir çalışma var. Kişilerin terör suçlusu ilan edilip hedef gösterildiği hukuk dışı bir çalışma. Hakkında mahkûmiyet kararı olmayan ve objektif bir kişiyi ikna edebilecek ölçüde dahi terör suçlamasının varlığını gösterecek tek bir somut delil ortaya konmadan aralarında gazeteci, avukat, hakim, savcı, akademisyen, ilahiyatçı, bürokrat, eğitimci, insan hakları aktivisti, sporcu ve iş adamlarının olduğu 971 kişinin terör suçlusu olarak ilan edildiği bir çalışma! 

Bu çalışmaya dün itibariyle yeni isimler eklendi. Teveccüh göstererek benim ismimi de kırmızı listeye eklemeyi uygun görmüşler. AKP iktidarının makbul vatandaşı olmanın makul ve insani olmadığı günümüzde terörist olarak yaftalanmamak bizim için sorun olurdu zaten. 

41’i kırmızı listede, 23’ü mavi, 17’si yeşil, 48’i turuncu ve 216’sı da gri listede olmak üzere toplam 345 kişinin isim ve bilgileri yer almaktayken dün yapılan eklemelerle 57 kırmızı liste, 48 mavi, 135 yeşil, 165 turuncu ve 566’sı gri liste olmak üzere toplam 971 kişinin ismi ve resmi bu listelerde yer aldı. Listede 19 farklı terör örgütünün mensubu olmakla itham edilen isimler var ancak sayılara bakıldığında listenin büyük çoğunluğunu Gülen Hareketi ile irtibatlı olduğu söylenen isimler oluşturuyor.      

Terörle Mücadele Yasasının 19. maddesine dayanılarak hazırlanan yönetmeliğin 4. maddesinde hangi şartlarda ödül verileceği düzenleniyor. Yönetmelikten açıkça anlaşıldığı üzere, arananlar listesinde isim ve fotoğrafları olan kişilerin bulundukları yerin bildirilmesi amaçlanmaktadır. İnternet sitesinde de açıkça ‘Yerleri hakkında bilgi sahibi iseniz bildiriniz’ ifadesi yer alıyor. Yani adresi resmi makamlar tarafından bilinen ve hakkında verilmiş bir mahkûmiyet kararı bulunmayan kişilerin ‘aranan’ olarak ilan edilmesinin amacının yerlerini tespit etmek olmadığı muhakkak.

İsimleri yazılı kişilerin büyük çoğunluğunun adresi resmi kayıtlarda yer aldığı gibi sokaktaki vatandaştan en üst devlet kademesinde bulunan yetkililere kadar herkes tarafından bilinen ve tanınan kişiler hakkında ‘ARANIYOR’ denilmesinin hukuki hiçbir dayanağı bulunmadığı gibi yapılan bu işlem ulusal ve uluslararası hukuka da açıkça aykırıdır.

Yapılan bu hedef göstermeyle ismi yer alan kişilerin özellikle; masumiyet karinesinden yararlanma hakkı, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi, lekelenmeme hakkı, maddi ve manevi vücut bütünlüğüne saygı hakkı, şeref ve haysiyete saygı hakkı, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ve bireylerin onur kırıcı herhangi bir muameleye tabi tutulamayacağını öngören insan onuruna saygı hakkı ihlal edilmiş oldu.

AKP iktidarının öğrenmek istemediği ya da yok saydığı bir gerçek var ki o da şiddeti teşvik ve tahrik etmeyen, ırka dayalı ayrımcılık ve nefret söylemi içermeyen, yabancı düşmanlığı ve ırkçılık oluşturmayan düşünce açıklamaları ve yayınlar, AİHS’nin 10. maddesi ile Anayasanın 26, 28 ve 29. maddelerinde korunan ifade ve basın özgürlüğünün kapsamında olup, herhangi bir suça dayanak veya delil olarak gösterilemezler. Bu listede isimleri yer alan gazetecilerin basın özgürlüğü kapsamındaki faaliyetleri ile hukukçu, akademisyen, eğitimci, insan hakları aktivisti ve iş adamlarının ifade hürriyeti kapsamında ki düşünceleri terör suçu olarak kabul edilemez ve bu kişiler de terör suçlusu olarak gösterilemez. 

Bu gerçeği anlatmak, öğretmek ve bir daha unutturmamak için çalışmaya devam edeceğiz. 

Bu arada kırmızı listede ismi olan birisi olarak adresimi bildiren kişilere verilecek 10 Milyon TL ödül parasının annesi ve babası haksız yere tutuklu olan çocuklara verilmesi karşılığında adresimi bildirmeye hazırım. 

Umduklarınıza nail olduğunuz ve tüm korkularınızdan emin olduğunuz bir yıl dilerim.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

5 YORUMLAR

  1. Geçmiş olsun.
    AK Parti’nin AKP’leşmesinin üzerinden yıllar geçiyor ve zulümleri devam ediyor.
    “Makbul vatandaş” olmanın makul ve insani olmadığı AKP iktidarında, “terörist” olarak yaftalanmamak kolay değil…

  2. Ağzınıza sağlık. Ne güzel yazmışsınız:
    “Peki AKP iktidarında ‘makbul vatandaş’ olmak için ne yapmak gerekiyor?” diye sormuş ve cevap vermişsiniz: “Öncelikle düşünmeyecek, sorgulamayacak, koşulsuz itaat edecek, devamlı şükredecek, eleştirmeyecek…”
    Bunlara başka eklemelerde bulunmak da mümkün: “düşünenleri, sorgulayanları, ‘itaat etmeden önce koşullarım var’ diyenleri ‘bozulma ve dalaletle’ suçlayacak, eleştirenlere ‘birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan şu dönemde’ diye başlayan nutuklar atacak, örtülemeyen problemler olduğunda ‘şimdi zamanı değil’ diye suskunluğu tavsiye edecek, ‘şunu yaşattılar’ diyenlere ‘sus, bunlar Müslüman değil mi? Gıybet yapıyorsun!’ diyerek günahı hatırlatacak, daha da susturamazsa ‘fitnecilikle’ suçlayacak, çevresindekilere de etki ediyorsa ‘kripto …cü/ci” diyecek…’ vb.
    Ne güzel yazmışsınız. Ağzınıza sağlık…

    • Turgut bey siz de güzel yazmışsınız da,
      Nurullah beyin dediği ve sizin eklediğiniz sıfatlar sadece AKP’nin aradığı “makbul varandaş” için mi geçerli? Yoksa başka birileri “makbul ihvan”, “makbul mürid” ya da “makbul usta/çırak” ilişkisi içinde de arıyorlar mı bu vasıfları?

  3. Bu mu sizin fikir dünyanız? bu AKP’nin değil şuan tüm dünyada işleyen siyaset düzeni. kaldı ki bizim vatandaşlarımız düşünüyor, konuşuyor her gün devlet kurup yönetiyor. gezdigim hiçbir ülkede bizim insanımız kadar siyasete alâkadar millet görmedim. asıl problem gerçeğin seçenek olarak sunulmaması. bu da enaz iktidarın olduğu kadar ”muhalefetin” de sorunu.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin