YORUM | M. NEDİM HAZAR
Eğer reklam işine ucundan kıyısından bulaştıysanız Fransız Reklamcı Jacques Seguela’nın “Anneme reklamcı olduğumu söylemeyin, o beni genelevde piyanist zannediyor” isimli enfes kitabını mutlaka okumuşsunuzdur. Okumadıysanız da okuyun hemen.
Konumuz reklam değil.
Reklam da bilindik anlamda reklam değil.
Ülke tek adam rejimine geçtikten sonra, balinan diş kovuğundan beslenen kitle giderek büyüdü.
Sırtını bir partiye dayayanların devri geçti bile çoktan.
Artık doğrudan Saray’a dayanmak iş görüyor.
Biz saray diyoruz ama sektördeki ismi Külliye!
Öyle ya..
Cümle kurarken araya serpiştireceğiniz “Geçen gün Külliye’deydim” yahut “Külliye’nin suları bu aralar ılık akıyor” filan derseniz muhataplarınız size karşı hemen destur çeker…
Malum her işle bizzat ilgilenen bir Reis’imiz var.
CHP’liler bunu anlamak için taa Londra’lara kadar gidip 17-25 Aralık Tape’lerinin gerçekliğine dair rapor almışlar ama bilenler çok iyi biliyor ki Reis akçalı işlerle bizzat ilgilenir.
“On milyonu sakın alma kucağımıza gelecekler” cümlesinin kimden çıkacağını çok iye bilen bir çevresi var AKP’nin.
Meselemiz CHP’nin 17/25’i yolsuzluk olarak görüp, ondan dolayı tutuklu olan polisleri görmezden gelmesi, iki yüzlülüğü değil elbette. Onu da yazan çıkar illa ki.
Reis’in kucaklı, bacaklı milyon dolarlık telefon fırçaları da değil.
Muhatabına yaklaşıp kısık sesle sihirli kelimeyi söyleyen kitleden bir örnek vereceğim.
Nedir o sihirli kelime tekrar edelim: Külliye…
Antalya’da çok sayıda kişiyi, “Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde istihbarat şefiyim”, diyerek dolandıran açıkgöz nasıl olduysa birinin ayağına bastı ki sonunda yakayı ele verdi.
Kurbanlarından toplam 600 bin TL dolandırdığı söylenen açıkgözün yöntemini şu an ülkede binlerce dolandırıcının uyguladığı da bilinmekte.
Kendisine kartvizit bile bastırdığı iddia edilen ve üzerinde ‘Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde istihbarat şefi Mustafa D.’ Yazan kişinin yüksek mevkilerdeki kamu görevlileriyle bağlantısı olduğunu söyleyerek onlarca kişiyi çarptı.
Asıl ismi Birol D. Olan açıkgöz fırsatçı Antalya sakinlerini, kamu görevlileriyle bağlantılı olduğu yalanıyla ikna edip, her türlü kamu arazisi tapusunu şahıs adına çıkartma, milli emlak ve mahkemelerde devam eden işleri olumlu sonuçlandırma gibi işlemleri yapabileceğini söyleyip, dolandırdığı tespit edilmiş.
Vatandaşlara kendisini, ‘istihbarat başkanı ve görevlisiyim’, ‘Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde istihbarat şefi ve Akdeniz bölge sorumlusuyum’, ‘TBMM Başkanı eniştem’, ‘ Cumhuriyet Başsavcısı’nın da kardeşiyim’ söylemleriyle kandıran Birol D’nin, çok sayıda kişiden yaklaşık 600 bin lira aldığı öğrenildi.
Birol D’nin evinde yapılan aramada 590 bin lira mevduatının bulunduğu bankaya ait cüzdan ele geçirildi. Jandarmada işlemleri tamamlanan Birol D., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklandı.
Mahkeme heyeti sonunda ne karar verir ya da usta dolandırıcı Birol hakimlere yaklaşıp “Külliye” tılsımlı kelimesini söyler mi bilemiyorum ama bu ülkede her şey olabiliyor sevgili okur.
Çok yakında Birol’u yeteneklerinden dolayı gerçekten Külliye’de işe alırlarsa kimse şaşırmasın…