‘Kral’ Pele, ‘acımasız Alman’ Piontek’e karşı!

HABER PORTRE | HASAN CÜCÜK

Dünya futbolunun yaşayan efsanesi Edson Arantes do Nascimento ya da herkesin bildiği adıyla Pele, 80 yaşına adım attı. Yeşil sahalara 1977 yılında veda eden Pele, halen futbol denince akla ilk gelen isimlerden biri olmaya devam ediyor.

Pele’yi farklı kılan oynadığı futbol ve attığı gollerin yanı sıra hiçbir futbolcuya nasip olmayan Dünya Kupası’nı tam 3 kez kaldırma başarısını göstermesiydi. Efsanenin hayatından kesitler sunmadan önce, başlıkta ne demek istediğimi anlatayım.

GÖREVİMİZ TEHLİKE

Sepp Piontek, A Milli Takımı çalıştırdığı 1990-93 arasında yaptığı köklü reformlarla, Türkiye’nin futbol ülkesi olmasının yolunu açan isimdi. Piontek’in temelini attığı milli takım ilk meyvesini Euro 96’ya katılarak almış, 2002 Dünya Kupası’nda ise üçüncülük gelmişti.

Futbolculuk kariyerine, şimdilerde amatör ligde oynayan Germania Leer’de sol bek olarak başlayan Piontek, bir yıl sonra Werder Bremen’e transfer oldu. Kariyeri boyunca sadece bu iki takımın formasını giydi. Bu süreçte 6 kez de milli oldu. İşte bu maçlardan birinde Pele’li Brezilya’ya karşı oynadı.

Yıl 1965. Almanya dostluk maçı için Brezilya’ya gider. Stat ünlü Maracana’dır. Tribünlerde 143 bin seyirci yerini alır. Sepp Piontek’in özel bir görevi vardır: Pele’yi durdurmak.

ERTESİ GÜN MANŞETLERDE

Maçın başlamasıyla birlikte bir gölge gibi Pele’yi takip eder. Pele nerede Piontek orada. Durdurmak imkansızdır. Pele’den daha uzun boylu olmasına rağmen tüm hava topu düellolarından Sambacı galip gelir. Çaresiz sertliğe başvurur. Sertlik bile durdurmaya yetmez. İlk devrenin sonuna doğru Pele, Almanlar’ı ipe dizip geçer. Arkasından son sürat koşup, ceza alanı içinde sert bir faulle yere indirir. Acılar içinde kıvranan Pele, penaltıyı kullanamaz. Pele’nin kullanmadığı penaltı kaçar.

90 dakikanın bitimine birkaç dakika kala kazanılan serbest vuruşu Pele gole çevirir. Yıldız oyuncu yine golünü atmıştır. Sambacılar, Almanlar’ı bu unutulmaz maçta 2-0 mağlup etmeyi başarır.

Ancak ertesi gün manşetlerde Piontek vardır. Neredeyse tek kalemden çıkmış gibi ‘Acımasız Alman’ sözleri Brezilya medyasını süsler. Piontek, bugün “Pele’ye karşı oynamak bir şerefti” demeye devam ediyor.

12 yıl Werder Bremen formasını giyen Piontek’in milli takımda çok az oynamasının sebebi ‘Kayzer’ Franz Beckenbauer olur. Teknik yönü zayıf olan Piontek için ‘kazma’ tabirini kullanan Beckenbauer, “O varsa ben yokum!” deyince Piontek’in milli kariyeri sadece 6 maçla sınırlı kalır.

‘ULUSAL HAZİNE’

Tekrar Pele’ye gelelim… Pele sıradan bir isim değil. Adeta bir masal kahramanı. 43 yıl önce futbolu bıraktı ama futbol onun adını bırakmadı. Pele’yi canlı seyretme imkanı bulamayan milyonlar, onun efsanesini dinleyerek büyüdü. Televizyonların hayatımıza girmesiyle siyah-beyaz ekranlarda Pele’nin eski maçlarını seyrettik.

Pele, kariyerinin tamamına yakınını ülkesinde geçirdi. Latin Amerika’da yıldızını parlatanların sonraki durağı Avrupa olmasına karşılık, Pele ‘ihraç edilemez ürünler’ listesinde oldu. 1961’de dönemin Brezilya başkanı Janio Quadros, Pele’yi “ihraç edilemeyecek” bir “ulusal hazine” ilan eden bir kararname çıkardı. Brezilyalı efsane 1975 yılında New York Cosmos takımına katılarak sonunda yabancı bir kulüp için oynamış oldu.

Futbola veda ettikten sonra farklı bir yol izledi. Eşofmanlarını giyip teknik adamlık yapmadı. Başarısız olup da adına leke sürdürmedi. Teknik adamlık yapmadı ama futbol yönetiminden uzak da kalmadı. 1990’da Brezilya devlet başkanlığına aday olabileceğini açıkladı. Teklif gelmeyince bu hayali suya düştü. Ancak 1995-98 arasında spor bakanlığı koltuğuna oturdu.

Bakanlığı sırasında profesyonel futbolculara kulüplerle daha fazla pazarlık gücü veren yasanın çıkmasını sağladı.

17 YAŞINDA DÜNYA KUPASI

Henüz 17 yaşındayken İsveç’in ev sahipliği yaptığı 1958 Dünya Kupası’nda adını tüm dünyaya duyurdu. İlk dünya kupasını burada kazandı. Ardından 1962 ve 1970 Dünya Kupası’nı ülkesine getiren isim oldu. 1958-70 arasındaki 4 kupadan üçünü kazanan Brezilya, 4’üncü kupası için 24 yıl bekleyecekti. Kariyeri boyunca çıktığı 1363 maçta 1281 kez fileleri havalandırdı.

Pele adı yüzbinlerce Brezilyalı gencin ilhamı. Sadece Brezilyalılar için değil, dünya üzerindeki milyonlar için de. Gol attı, kupa kaldırdı, rakip defansı darmadağın etti. Bunlarla yetinmedi zaman zaman kaleye geçti

1980’de başrolünü Sylvester Stallone’nun oynadığı “Escape to Victory” (Zafere Kaçış) filminde rol aldı. Film, İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerin futbol takımı ile bir mahkum takımı arasında geçen bir maçın hikâyesini anlatıyordu.

Yıllar geçse de, yaşı 80’e dayansa da, Pele adı hâlâ parlamaya devam ediyor.

Son dönemde ciddi sağlık sorunları sebebiyle biraz gözlerden uzak kaldı ama futbola vurduğu damga hafızalardan hiç silinmeyecek. Kendisine mutlu yıllar ve afiyet dilerim.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin