Kopenhag merkezinde serüvenler bahçesi: Tivoli [Haber-İzlenim: Hasan Cücük]

Yolu Kopenhag’a uğrayanların mutlaka görmek istediği yerlerin başında Tivoli Bahçeleri gelir. Kopenhag’ın tam merkezinde 174 yıldır ziyaretçilerini ağırlayan Tivoli, şehrin sembollerinden biri. Her yıl neredeyse ülke nüfusu kadar kişi Tivoli’yi ziyaret eder. Nisan başında açılan Eylül sonunda kapanan Tivoli’nin ilginç hikâyesine birlikte bakalım…

AVRUPA ŞEHİRLERİNDEN ETKİLENDİ

Kopenhag’da bir çeşit eğlence ve tema parkı olan Tivoli’yi açma fikri, 31 Ağustos 1812 doğumlu Johan Bernhard Georg Carstensen’in bu tip eğlence yerlerini babasının diplomat olması nedeniyle Avrupa’nın diğer ülkelerinde yaptıkları seyahatler sırasında görüp, etkilenmesiyle ortaya çıkmış. Carstensen, 1839 yılında yurtdışından Kopenhag’a geri döndüğünde bu fikrini gerçekleştirebilmek için çalışmalarına başlamış ve zamanın kralı 8. Christian’a bir ‘Tivoli’ açarak, burayı 5 yıl boyunca işletebilmesi için kendisine izin verilmesi başvurusunda bulunmuştur.

Kral 8. Christian’ın emri ile zamanın Kopenhag valisi Von Hessen tarafından kendisine gerekli izin 1841 yılında verilmiştir. Ancak o zaman hala askeri bölge konumunda olan ve denetim altında bulunan bu alan üzerinde yapılacak olan binaların herhangi bir savaş halinde hemen yıkılarak, yerle bir edilebilecek şekilde, hafif ve basit malzemelerle inşa edilmesi şartı öne sürülür. Bu koşullarda hemen ertesi yıl Tivoli romantik bir eğlence parkı olarak mimar Harald Conrad Stilling tarafından düzenlenmeye başlanır. 1 Mayıs 1843 tarihinde ise bu alan üzerinde gerekli olan binaların yapımına girişilir ve aynı yılın Ağustos ayında da yani, 15 Ağustos 1843 tarihinde de Tivoli kapısını ziyaretçilerine ilk kez açar.

ROMA İMPARATORUNUN İCADI

trovoli spotJohan Bernhard Georg Christensen daha önce Paris’te görmüş olduğu Tivoli’den esinlenerek bu güzel bahçenin adını da Tivoli olarak koymuştur. Aslında Tivoli ismi İtalya’nın başkenti Roma’nın yakınlarında bulunan bir köyün ismidir. Tivoli isimli İtalyan köyünde zamanın İmparatoru Hadrian, içerisinde birçok şelaleler, fıskiyeler bulunan çok güzel bahçelerle donanmış olan bir yazlık malikâne yaptırmış. O nedenle de daha sonraları bu tip güzel, eğlenceli içerikli bahçe ve parklara genel olarak Tivoli denilmiş.

EN ÜNLÜ MİMARLARIN İMZASINI TAŞIYOR

Kopenhag’ın etrafındaki kale hendeklerinin 1856’da askeri önemlerini kaybetmeleri üzerine, Tivoli’nin bulunduğu alanların tümü 1870 yılında Kopenhag Belediyesi tarafından devralındı. Birçok tanınmış mimar Tivoli’nin bugünkü haline gelmesinde katkıda bulundu. Örneğin Tivoli’nin bugünde ana giriş kapısı, 1890’da Richardt Bergmann ve Emil Blichfeldt isimli mimarların çizimlerine göre yapılmıştır. Yine aynı şekilde, Çin Kulesi ve Nimb, mimar Knud-Arne Petersen tarafından, sonraları yeniden inşa edilen konser salonu Glassalen mimar Poul Henningsen ve Valhalla Kalesi’de mimar Sören Robert Lund tarafından çizilmiştir. Tivoli, Belediye Meydanı ile Tren Garı’nın arasında son derecede merkezi bir yerde olmanın avantajlarına sahiptir.

Tivoli, 2. Dünya Savaşı’ndan kendine düşen payını aldı. Bazı Danimarkalıların, Alman işgal güçleri ile işbirliği yaparak kurmuş oldukları sabotaj grupları, 24 Haziran 1944 gününü 25 Haziran’a bağlayan gece Tivoli’nin içindeki binaların bir kısmını yakarak yok ettiler. Yanan binalar, savaştan sonra tekrar inşa edildi.

174 YILDIR ORİJİNALLİĞİNİ KORUYOR

Açılışından bu yana 174 yıl geçmiş olmasına rağmen Tivoli’nin orijinalliğinin korunması resmî makamlarla yapılan anlaşmalar çerçevesinde en çok dikkat edilen husus. Bu nedenle de, Tivoli’nin içerisinde, o güzel çiçek bahçelerini, eğlence ve lunapark yerlerini ve sahnelerini birbirlerinden zarif bir şekilde ayıran ancak gözle de görülmeyen sınırlar vardır.

Tivoli’nin en tanınmış ve sevilen simgelerinden birisi de ‘Tivoligarden’ yani ‘Tivoli Muhafızları’dır. 1844 yılında Volkersen tarafından kurulan ve Tivoli Muhafızları diye adlandırılan bu grup erkek çocuktan oluşan bir bandodur bu. Bu bandonun en önemli görevi, belli saatlerde Tivoli içinde marş söyleyip yürüyüş yaparak, müzik çalmak ve konserler vermektir. Tivoli Muhafızları çoğu zaman Danimarka’yı yurtdışında temsil etmek için seyahatlere de çıkar. Yüksek derecede müzik eğitiminin bedava olarak verildiği bu bandoya girebilmek için ise her yıl 8 ila 10 yaş arasındaki yüzlerce erkek çocuğu başvuruda bulunmaktadır.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin