15 Temmuz darbe girişimi sonrası önce işini daha sonra da çok sevdiği eşini kaybeden iki çocuk babası KHK’lı polis memuru Ali Örer, ‘‘Bize iftira atanlar, insanların duygularıyla oynayanlar, bilip bilmeden bizim hakkımızda konuşanlar. Benim ne çektiğimi ne yaşadığımı biliyor musun? Sizlere hakkımı helal etmiyorum.’’ dedi.
“Ne kadar uğraşırsanız uğraşın benden terörist çıkaramazsınız” diyen ihraç polis memuru Ali Örer eşi öldükten sonra çocuklarına hem annelik hem de babalık yaptı. Kanserden vefat eden eşini hâlâ unutamadığını, yaşadıklarını hak edecek bir şey yapmadığını söyleyen ihraç polis memuru Örer’in kendisine terörist yaftasının çok ağır geldiğini belirtti. Örer “Uğraşmayın, benden sittin sene terörist çıkaramazsınız.” dedi.
Mahkemesi dahi olmayan KHK’lı Polis memuru Ali Örer görevine iade edilmeyi ve iade-i itibar görmeyi bekliyor.
İhraç olduktan sonra memleketi Muğla’nın Bodrum ilçesine yerleşen ve burada çalışan KHK’lı ihraç polis memuru Ali Örer, KHK TV’ye konuştu. Konuşmasına “Ben yörükoğlu yörüğüm” diyerek başlayan Örer, önce işini daha sonra da çok sevdiği ve ‘beyaz gülüm’ diye sevdiği eşini kaybetti.
“2 ÇOCUĞUMA HEM ANNE HEM DE BABA OLDUM”
Eşinin vefatıyla hayatın bütün yükünü omuzlarında hisseden ve 2 çocuğuna hem annelik hem de babalık yapan Ali Örer “Eşimi çok seviyordum. Bu kadar çok sevmemem gerekiyormuş. Allah beni onunla imtihan etti. Benden aldı. Annem babam ve çocuklarımdan başka kimsem yok artık yanımda.” dedi.
Eşine olan sevgisini zaman zaman gözleri yaşlı bir şekilde anlatan İhraç Polis Memuru Ali Örer “Eşimin adını andığımda hep ağlayasım geliyor. Ben bu kadar kötü olacağımı tahmin etmemiştim. Demek ki çok sevmişim. Çok sevmemek gerekiyormuş. Allah’ı sevmek gerekiyormuş. Seven sevdiğiyle imtihan oluyor.” ifadelerini kullandı.
“BEN NE YAPAYIM”
Önce işini ve daha sonra da zorlu bir hastalık mücadelesi sonrası eşini kaybeden Ali Örer “Ben ne yapayım benim yerimde olsanız siz ne yaparsınız” sözleriyle yaşadığı dramı anlattı. İhraç olması sonrası birçok arkadaşının kendisinden uzaklaştığını yaşadığı köyde kendisine terörist gözüyle bakıldığını aktaran Örer, “Bize iftira atanlar, insanların duygularıyla oynayanlar, bilip bilmeden bizim hakkımızda konuşanlar. Benim ne çektiğimi ne yaşadığımı biliyor musun? Sizlere hakkımı helal etmiyorum.“ dedi.
“EŞİMİN KANSER OLDUĞUNU ÖĞRENMEK BENİ YIKTI”
İşinin kaybettikten sonra görev yaptığı İstanbul’dan memleketi Bodrum’a gelen ve daha sonra eşinin 4. evre kanser olmasıyla ikinci bir şok yaşayan Ali Örer eşinin hastalık sürecini şöyle anlattı. “Karın ağrısı şikâyetleriyle başladı. Önce doktorlar teşhis koyamadılar. Ardından araştırma hastanesine gittiğimizde 4. evre kanser olduğunu öğrendik. Adeta ikinci kez yıkıldım. Eşime doktor süre verdi. Hastalıkla mücadele ettik. Bu mücadele hem beni hem de eşimi çok yordu. Bu süreçte anne babam ve birbirimizden başka kimsemiz yoktu”
“MÜSLÜMANDAN TERÖRİST OLMAZ”
Eşinin ölümüyle kendini adeta yapayalnız hissettiğini hala yokluğuna alışamadığını belirten Örer çocuklarına hem annelik hem de babalık yaptığını kaydetti. 2 çocuğunda psikolojik destek aldığını aktaran Örer “Bizleri terörist yaptılar. Müslümandan terörist olmaz teröristten de, Müslüman olmaz.” dedi.
Mahkeme süreci yaşamadığını belirten Örer, er ya da geç göreve iade olacağını çocuklarına eşiyle birlikte hayal ettiklerini gelecek sunmak için var gücüyle çalışacağını sözlerine ekledi.
