KHK’lı öğretmen: ‘Eşimin babası, beni ve kendi oğlunu ihbar etti’

15 temmuz sonrası mağdur edilen binlerce kişiden biri olan Aygüneş ailesi yaşadıklarını Kronos’tan Selahattin Sevi’ye anlattı.

Şeyma Aygüneş (44) kendisi gibi öğretmen olan eşi Hüseyin Aygüneş (48) ile birlikte Nisan 2019’da ‘haklarında şikayet var’ denilerek ifadeye çağrıldı. Bu davete bir anlam veremeyen aile, 2018’in temmuzunda şikayet edildiğini öğrendi. Şeyma Akgüneş, “Biz 2016’nın Eylül ayında ihraç edildik, iki buçuk sene sonra yeni mi akıllarına gelmiş” oldu ilk tepkisi.

İfadelerinde sonra tutuksuz yargılanmak üzere yurt dışı yasağı ve ayda bir imza karşılığında serbest bırakıldı. Birkaç gün önce postacı iddianameyi bir zarfla oturdukları adrese getirdiğinde ise şaşkına döndü. Kendilerini hakkında gerçek dışı iddialarda bulunan kişi eşinin babasıydı. Kayınpederi Mehmet Aygüneş oğlu ve gelini aleyhine bir dizi ithamlarla, cezaevine girmelerini istiyordu.

Şeyma öğretmeni en çok şaşırtan şey ise kayınpederinin bütün bu süreçte sanki yanlarındaymış, şikayetçi olan kendisi değilmiş gibi davranmasıydı. O ruh halini şöyle anlatıyor Şeyma Öğretmen: Komik ama kayınpederim bizi mahkemeye kendisi götürmek istedi. “Ben yürürüm onun arabasına binmem” dedim ama eşimi onlar getirdi. Adliyenin önünde beklediler, mahkeme olacağı sırada yukarı çıkıp polislerden yanımıza gelmek için izin istediler ama Allahtan polisler izin vermedi. Mahkeme sonuna kadar beklediler. Sonra eve bırakalım dedi ama ben yine kabul etmedim. Bir de arkamdan bir sürü laf saymış, “terbiyesiz biz onlar için gittik yüzümüze bile bakmadı” diye. Hem mahkeme için aleyhimizde tanıklık yapıyorlar hem de hiçbir yokmuş gibi davranıyorlar, güler misin, ağlar mısın!

15 TEMMUZ’DAN SONRA AÇIĞA ALINDILAR, KHK İLE ATILDILAR

Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde giyim öğretmenliği okurken alan geçişi yapan Şeyma Aygüneş 1999 yılında mezun olarak mesleğine başlamış. 15 Temmuz 2016’dan önce Rize Çiftekavak ilköğretim okulunda görev yapıyormuş. Rehber öğretmen olan eşi de yine Rize’de Türkiye Odalar Borsalar Birliği İlköğretim okulundaymış.

15 Temmuz’dan sonraki hafta cuma namazından geldiğinde eşine kendisinin açığa alındığı bilgisini vermiş. Bir sonraki hafta ise eşi açığa alınmıi. 1 Eylül 2016’daki 672 no’lu ilk KHK ile de ihraç edilmiş Aygüneş çifti.

İhraç sonrası, Rize’de kiradayken, dört ay daha beklemişler ‘belki de bir yanlışlık vardır’ diye. Kendi aralarında, “Bir yanlışlık olabilir, kesin yakın zamanda düzelir bizler de işimize döneriz” diye düşünmüşler. O dönemde kayınpederi “burada eviniz var, neden boşuna kira veriyorsunuz” diyerek Çorum’a davet etmiş. “Hoşuma gitmişti açıkçası, bunu söyleyecek bir kişi değildi ama demek ki zor günlerde babalık görevini yapmak istiyor” diye düşünmüştüm” diyor Şeyma Öğretmen.

GÖZÜ OĞLUNUN VAR OLDUĞUNU SANDIĞI PARASINDA

Ama bir süre sonra, eşinin babası bankada yüklü miktarda parası olduğu zannıyla Rize’den Çorum’a çağrıldıklarını anlamış. Üstelik aralarında geçen ‘çocukça bir diyalog’ gerçek nedeni anlamasını sağlamış.

Şeyma Aygüneş anlatıyor:

Hani çocuklar zaman zaman sorarlar ya, “Anne, biz fakir miyiz, zengin miyiz” diye. Sonra da “o zaman neden kendi evimiz yok” sorusu gelir. Ben de çocuğun morali bozulmasın diye, “Oğlum çok zengin de değiliz fakir de… Ama ev alacak paramız var, ev beğenmiyoruz” diyordum. 15 Temmuz sürecinden önce babaannesi ve halası bize geldi. Babaannesi hastayım dediğinde oğlum, “Merak etme, babamlar seni doktora götürür, bizim çok paramız var, ev alacak paramız var. Annem söyledi 200 milyarımız var…” diyor. Onlar da buna inanmışlar, bizi Çorum’a davet etmelerinin sebebi bu paraymış meğer. ‘O parayla küçük oğlana bir şirket kurarız, onu evlendiririz, bu para bütün aileye yeter…’ diye düşünmüşler…

Bununla da kalmamış. Aile arasında, “Hüseyin de eşi de kötü evlatlar, bankada çok paraları var ama koklatmıyorlar bile” diye söylenti çıkmış.

‘O EVDE NEFES ALAMIYORDUK: KÜFÜRLER, HAKARETLER…’

Eşinin kardeşi ile paylaştıkları evde yaşadıklarını ‘Eşini dövüyor ve tehdit ediyor. Böyle bir ortam görmemiştik biz. Ben de çocuğum da küfür bilmez. Ama evde oklava ile dövülen kadını görmek, küfürler duymak çok ağır geliyordu. Bazen de büyük oğlunu dövüyordu. Bize de “size bakmak zorunda mıyım, yan gelip yatıyorlar, pislikler, asalaklar” diye hakaret ediyordu. Bizim için tam bir kabustu. Nefes alamıyorduk. Eşimin kardeşi bu evde yaşadıklarımızı mahkemede hakime anlatırsam biticeklerini, mahvedeceklerini, ‘FETÖ’cü’ diye şikayet edeceklerini söylüyordu. Her küçük tartışmada böyle söylüyordu. Psikolojimiz bozulmuştu. Hatta 11 yaşındaki oğlumu Ankara’ya götürdük, doktor, “epilepsiden şüpheleniyordum keşke öyle olaydı. Bu çocuk ne yaşadı, ne gördü, nefes alamıyor” dedi’ sözleriyle anlatıyor Şeyma Öğretmen.

Ve devam ediyor:

Eşimin babası da kardeşi de bizi asalak gibi görüyordu. Birlikte oturduğumuz ev ortaktı, satalım, paylaşıp ayrı evlere çıkalım teklifini de geri çevirdiler. Bir gözlükçüde işe girdim, o da olmadı. Eşim iyi günlerimizde babasına ve bütün aileye yardım ediyordu, sürekli para gönderiyordu, kardeşiyle aldıkları ev için ortak tapu bile yaptırmadı, güvendi. Hatta babası, “Altı çocuğum var, altın oğlum Hüseyin” derdi. Çünkü en çok yardımı ondan görüyordu, fakat bu süreçte oğlunu, beni şikâyet etmekten çekinmedi, torununun mağdur olmasına üzülmedi. Hepimiz etkileniyoruz ama oğlum daha çok etkileniyor. Çünkü o özel bir çocuk. Üstün zekalı… Her şeyi uçlarda yaşıyor. Eşim bir süre psikiyatri kliniğinde yattı. Bu sürede kapımızı bile çalmadılar. En çok zoruna, babasının “Siz kafirsiniz, münafıksınız” sözleri dokunuyordu. Hastaneye vardığımda hemşireler zor tutuyordu, kafasını duvarlara vuruyordu, “Hayır ben kafir değilim, münafık değilim” diye…

HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Bence bu yaşanılan zorlukları anlatma değil. Gıybetten öte bisey değil. Hanı desenizki dostlardan mağdurlardan biri… o zaman hak veririm. Neden mi tek taraflı bir anlatım bana biri bunu yapmış olsa bile anlatırken yorumumu katmismiyimdir hakka girer miyim diye düşünürüm.
    Keske bu tür anlatımları daha itina ile verseniz

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin