Kazandıkları Kupa 1’in hayaliyle yaşıyorlar

HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK

Şampiyonlar Ligi’nde ilk maçlar geride kaldı. Temsilcimiz Galatasaray, 5 yıl aradan sonra boy gösterdiği Devler Ligi’nde Lokomotif Moskova’yı 3-0 yenerek, rüya gibi bir başlangıç yaptı. Liverpool – PSG maçı ilk haftaya damgasını vuran müsabaka oldu. 90 dakikası heyecan dolu maçta İngiliz temsilcisi galibiyete uzatma dakikalarında bulduğu golle ulaştı. İlk haftanın en büyük sürprizi ise Premier Lig şampiyonu Manchester City’nin sahasında Lyon’a 2-1 yenilmesi oldu. Diğer favorilerin rahat kazandığı ilk hafta geride kalırken, gelin artık Şampiyonlar Ligi kazanması hayal olan geçmişin şampiyonlarına yakından bakalım.

İspanyol, İngiliz, İtalyan ve Alman kulüpleri arasında gidip gelen Şampiyonlar Ligi’ni çeyrek asır önce Fransa temsilcisi Marsilya ve 2004’te FC Porto kazanarak sıradışı sürprize imza atmıştı. Son dönemde  İspanyol kulüpleri Real Madrid ve Barcelona’nın patentini aldığı Şampiyonlar Ligi’nin eski şampiyonlarından bazılarının bırakın kupayı alması Devler Ligi’ne katılmaları bile imkansız hale geldi.

1961’de kalan Benfica

Portekiz Ligi’nin kralı olan Benfica, geçen sezon Şampiyonlar Ligi grup maçlarını puansız tamamlamıştı. Bu yılda sahasında Bayern Münih’e 2-0 yenilerek Devler Ligi’nde kötü bir başlangıç yapan Benfica, Avrupa’nın 1 numaralı kupasını geçmişte iki yıl üst üste kazanmayı başarmıştı. Benfica’nın başarısını görmek için oldukça geriye ta 1960 yılına gitmek gerekiyor. 1961’de Benfica, Kupa 1’in finalinde Barcelona’yı 3-2 yenerek prestijli kupayı müzesine götürüyordu. Aynı başarıyı ertesi yıl tekrarlayan Benfica’nın rakibi İspanya’nın bir başka devi Real Madrid oluyordu. 1955-60 arasında 5 yıl üst üste Kupa 1’i müzesine götüren Real Madrid’i 5-3 yenen Benfica ikinci kez kupanın sahibi oldu. Daha sonra Kupa 1’de 5 kez daha finale adını yazdıran Benfica hepsinde sahadan mağlup ayrıldı. Kupa 1’de finale son kez 1989-90’da çıkan Benfica için Şampiyonlar Ligi kupası hayal ötesi oldu.

İskoç futbolunun tartışmasız iki takımından biri olan Celtic’i şimdilerde Şampiyonlar Ligi’nde görmek pek mümkün olmasa da müzesinde Kupa 1 bulunan takımlardan biridir. 1967’de adını finale yazdıran Celtic’in rakibi İtalya’dan İnter’di. Lizbon’da oynanan finalin 90 dakikası bittiğinde 2-1 Celtic’in üstünlüğü vardı. Britanya adasına Kupa 1’i getiren ilk takım olan Celtic, 1970 yılında adını yine finale yazdırdı. Finalde bugün Celtic gibi Şampiyonlar Ligi’ni kazanması hayal olan Hollanda temsilcisi Feyenoord’a yenildi. 1970’de kupayı kazanan Feyenoord içinde artık Şampiyonlar Ligi uzak ötesi bir hayal.

Nottingham Forest’in yılları: 1979-1980

Kupa 1’i 1979 ve 80’de üst üste iki yıl kazanan Nottingham Forest adını bulmak için İngiltere Championship’e bakmak gerekiyor. Bugün Ada futbolunda esamesi bile okunmayan Nottingham Forest, 1979’da finalde İsveç’in Malmö FF takımını 1-0 yenip, kupayı müzesine götürnüştü. İngiliz temsilcisi aynı başarıyı 1980’de tekrarlarken bu kez rakibin adı Hamburg’du. Alman ekibini de 1-0 yenen Nottingham Forest Kupa 1’i üst üste ikinci kez müzesine götürdü. Sonrası ise kocaman bir kayıp. Nottingham’ın bırakın Avrupa’da kupa kazanmasını Ada’da bile kazanması imkansız. Keza Malmö FF’nin finale gelmesi de.

Nottingham Forest kadar olmasa da Ada futbolunda kayıplara karışan bir başka takım olan Aston Villa, 1982’de Kupa 1 finalinde Alman devi Bayern Münih’i 1-0 yenerek kupayı müzesine götürdü. Ada’da son şampiyonluğunu 1980-81 sezonunda yaşayan Aston Villa, Championship’ten Premier Lig’e yükselme hayali kuruyor. Avrupa’da kupa hayaline bile girmiyor.

1983’ten beri Hamburg kayıp

Tarihinde ilk kez geçen sezon lig düşen Hamburg, yeniden Bundesliga hayalleri kurarken bir zamanlar Avrupa’da kupa kaldırıyordu. 1980’de finalde kaybeden Hamburg, 1983’te adını yeniden Kupa 1’in finaline yazdırıyordu. Finalde İtalyan devi Juventus’u Felix Magath’ın golüyle 1-0 yenen Hamburg, Avrupa’nın 1 numaralı kupasını müzesine taşıyordu. Hamburg için Şampiyonlar Ligi biletini almak bile imkansız artık.

1986, Steau Büşreş’in

Romanya futbolda Avrupa’nın giderek sıradanlaşan bir ülkesi oldu ama 1986’da Avrupa’nın 1 numaralı kupasını Steau Bükreş kazanmıştı. Finale gelen Steau’nun rakibi Barcelona idi. Normal ve uzatma devrelerinin golsüz bittiği maçta penaltılara geçildiğinde Stau Bükreş’in kalecisi Helmuth Duckadam adeta devleşiyordu. Barcelona’nın attığı 4 penaltıyıda kurtaran Duckadam, sayesinde Steau Bükreş rakibini 2-0 yenip kupaya uzanıyordu. Steau Bükreş, 1989’da adını bir kez daha finale yazdırdı ama bu kez Milan’a boyun eğdi. Steau Bükreş için Şampiyonlar Ligi geçmişte kalmış güzel bir hayal sadece.

Yugoslavya döneminin bir numaralı kulübü olan Kızılyıldız, başarısını 1991’de Kupa 1 ile taçlandırmıştı. Finale kadar gelen Kızılyıldız, rakibi Marsilya’yı penaltılarla 5-3 yenerek Avrupa’nın en büyüğü oldu. Yugoslavya’nın dağılmasıyla güç kaybeden Kızılyıldız, 28 yıl aradan sonra ilk kez bu yıl Şampiyonlar Ligi gruplarına adını yazdırdı. Kupayı kazanması ise hayal ötesi.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin