Arena’da derbi zamanı [Haber-Yorum: Efe Yiğit]

Türkiye’de derbi deyince akıllara hemen Galatasaray-Fenerbahçe maçları gelir. İki takımın ligi domine etmesinden dolayı buluşmalarında daima heyecan barometresi hep yüksek olur. Yarın iki ekip yeşil sahalarda 386. kez karşı karşıya gelecek. İki takım da şampiyonluk yarışında geri kaldığı için sonuç daha çok hangi takımın ligi üst sırada bitireceğini belirleyecek.

1999’DAN BERİ YAŞANAN HASRET

Kadıköy’de 1999’dan bu yana galibiyet yüzü göremeyen Galatasaray için sahasında Fenerbahçe’yi yenmek oldukça önem taşıyor. Galatasaray’ın Başakşehir’e 4-0 yenilmesi sadece taraftarını kahretmedi aynı zamanda teknik patron Igor Tudor’un geleceğini sorgulattı. Mücadele gücü düşük bir Galatasaray seyrediyoruz. Ligde kaydettiği 8 yenilginin 4’ünü kendi sahasında alması, sarı-kırmızılı ekibin bu yıl neden şampiyonluk potasından uzak olduğunu bariz bir şekilde gösteriyor. Şampiyonluk hayali kuran bir takımın öncelikle kendi sahasında rakiplerine geçit vermemesi gerekiyor.

Sezona Jan Olde Riekerink ile başlayan Galatasaray 20. hafta sonunda Hollandalı teknik adamla yollarını ayırmıştı. Riekerink’in yerine getirilen Tudor da derde derman olmadı. Hırvat teknik adamla Galatasaray sahaya çıktığı 7 maçın 3’ünden galip ayrılırken, 3 maçta yenildi, 1 maçta ise berabere kaldı. Zorluk derecesi yüksek 3 maçta da Galatasaray yenilgi gördü. Sahasında lider Beşiktaş’a, deplasmanda ise ikinci devrenin flaş ekibi Trabzonspor’a ve sezonun en iyi çıkışını yapan Başakşehir’e yenildi. Her 3 maç da Tudor’un kalitesini gösterip, sınavı geçebileceği maçlardı ama hepsinde sınıfta kaldı. Riekerink yönetiminde ligde maç başına 1,95 puan ortalamasıyla oynayan Galatasaray’ın, Tudor dönemindeki 7 maçtaki puan ortalaması ise 1,42’ye geriledi.

Tudor sadece taktik yönden değil, oyuncu tercihleri konusunda tepki çekti. Son iki hafta takımın yıldızı Wesley Sneijder’i yedek soyundurdu. Son maçta Sneijder ile birlikte Lukas Podolski’ninde yedek kulübesinde maça başlaması sarı-kırmızı taraftarların tepkisini çekmişti. Galatasaray’da son yıllarda olduğu gibi yine gözler kaleci Muslera üzerinde olacak. Ümitlerin kaleciye bağlanması daha doğru bir ifadeyle takımın en formda oyuncusunun kaleci olması Galatasaray’ın durumunu özetliyor.

derbi spot

KUPALARDAN DAHA ÖNEMLİ

Kadıköy’de ezeli rakibini 17 yıldır boş gönderen Fenerbahçe, Türk Telekom Arena’da 4 maçtır yenemediği rakibini bu kez yenmek istiyor. Şampiyonluk yarışından kopan sarı-lacivertli ekip, rakibini yenerek lig 3.’lüğü için avantaj sağlamak istiyor. Aslında her iki takım içinde bir teselli galibiyetinden öte anlam taşımıyor. Zira iki ekip taraftarı içinde şampiyonluk ve kupadan daha önemli birbirlerini yenmek.

İstikrarsız sonuçlarda Galatasaray ile yarışan Fenerbahçe, sezon sonuna gelinmesine rağmen bir türlü kadro istikrarını kuramadı. Sezona Robin van Persie, Moussa Sow, Aatif Chahechouhe, Fernandao ve Emmanuel Emenike gibi gol ayaklarıyla başlamasına karşılık gol atmayı bilmeyen bir hüviyete büründü. Kadrosunda daha önce gol krallığı yaşamış 4 oyuncunun varlığına rağmen, bu isimlerden henüz iki rakamlı gol sayısına erişen oyuncu bulunmuyor. En golcü isim Sow’un 9 golü var.

Dick Advocaat için derbi sıradan bir maç olacak. Sezon sonunda bavulunu toparlayacağı için oldukça rahat olacak. Advocaat’ın rahatlığı Fenerbahçe için avantaj ancak oyuncuların formsuzluğu Arena’da işlerinin hiçte kolay olmayacağını gösteriyor. Kaleci Volkan Demirel’in sakatlığının geçip kaleyi devralması Fenerbahçe cephesi için olumlu bir gelişme.

Her iki takım da bu sezon ligde 50 gol attı. Galatasaray kalesinde 32 gol görürken, Fenerbahçe 26 gole engel olamadı. Gol atmakta her iki takım da kötü bir grafik çizdi. 17 Ocak 1909’da başlayan rekabette Fenerbahçe 146, Galatasaray 122 maçtan galip ayrılırken,  117 maç ise berabere sonuçlandı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin