MAÇ ANALİZİ | HASAN CÜCÜK
Beşiktaş Fenerbahçe’yi deplasmanda son kez Nisan 2005’te tarihe geçen bir skorla yenmişti. Maç öncesi mutlak favori Fenerbahçe gösteriliyordu. Ancak derbilerin favorisi olmaz kuralı bir kez daha kendini hatırlattı. Beşiktaş, Fenerbahçe kalesine geldiği her pozisyonda tehlikeli olup, golle dönüyordu. Maçın 83. dakikasında kırmızı kart gören kaleci Cordaba’nın yerine kaleye Pancu’nun geçmesi ve son dakikalarda Koray’ın attığı gol tarihi skoru ortaya çıkarmıştı: 3-4.
O GÜNDEN BUGÜNE
Pancu’nun ‘Kadıköy Panteri’ unvanı aldığı tarihi maçtan sonra Beşiktaş, Kadıköy’de galip gelmeyi adeta unuttu. Oynadığı 16 maçın 10’unda sahadan mağlup, 6’sında ise berabere ayrıldı. Ligin 10. haftasındaki Fenerbahçe ile Beşiktaş buluşmasında da benzer bir manzara vardı. Favori hatta mutlak favori gösterilen taraf Fenerbahçe’ydi. Her ne kadar maç seyircisiz olsa da, ev sahibi olma avantajına sahipti. Dahası Beşiktaş’ın form grafiği oldukça inişli çıkışlıydı. İki deplasman yenilgisinde kalesinde 7 gol görmesi siyah-beyazlılar için handikaptı.
CİSSE HATASINI GEÇ FARK ETTİ
Fenerbahçe cephesinde forvet Samatta’nın yokluğu sorun teşkil edecekti. Zira, Ankara deplasmanında Samatta’nın yokluğunda Cisse forma giymiş, yaptığı basit top kayıpları dikkat çekmişti. Erol Bulut’un Beşiktaş karşısında Cisse ile başlamasının hata olduğunu görmesi için 45 dakika geçmesi gerekiyordu. Cisse takımı adına ilk devre golünü kaydetti ama amatörleri aratmayan hatalara da imza attı.
LARİN-ABOUBAKAR İKİLİSİ
Maça Fenerbahçe hızlı başladı, golü Beşiktaş buldu. İlk atakta top Fenerbahçe ağlarıyla buluştu. Aboubakar ve Larin ikilisi, Fenerbahçe defansının dengesini bozuyordu. Sergen Yalçın, Fenerbahçe’yi kendi silahıyla vurma yolunu tercih etti. Sahanın her yerinde rakibine pres yapıp, oyun kurmasını engelledi. 3. bölgede Fenerbahçeli oyuncuların basit top kayıplarını iyi değerlendirdi. İleri atılan her topta Larin ve Aboubakar ikilisi Fenerbahçe kalesinde tehlikeli oldu. Golden sonra oyunun hakimiyeti Beşiktaş’a geçti. İkinci golü, Aboubakar antrenman rahatlığında kaydetti. Devrenin sonlarında bulunan golle Fenerbahçe soyunma odasına ümitli gitti.
KIRMIZI KART ÜMİT VERDİ
Erol Bulut, Cisse hatasını Kemal Ademi ile telafi ederken, ilk yarının bir diğer etkisiz ismi Sosa’yı da kenara aldı. 50. dakikada sahanın en iyilerinden Larin’in ikinci sarıdan gördüğü kırmızı kart, Fenerbahçe’nin ümitlerini tazeledi. Ancak Fenerbahçe defansı bu maçta hatalar zinciri yapmaya yeminliydi. Necip Uysal 5 yıl sonra Süper Lig’de gol bulacaktı: 3-1.
Fenerbahçe’nin çarkları bir türlü düzen tutmuyordu. Beşiktaş ise bir kişi eksik olmasına rağmen sahanın her yerinde kora kor mücadele etti. Ozan Tufan’ın golüyle ümitlenen Fenerbahçe’nin umutlarını bitiren isim N’Skala oldu. Maçın 90+5’inci dakikasında maçın hakemi Tugay Kaan Numanoğlu ve VAR hakemlerinin uydurduğu penaltıyla Fenerbahçe, farkı yeniden bire indirdi. Maçın sonları tam bir kaos içinde geçti. De Souza’nın Lemos’a çift dalıp ayağını yerden kesmesini sarı kartla geçiştirmesi, Numanoğlu’nun kötü yönettiği maçın noktası oldu.
15 YIL ÖNCESİNİN AYNISI
Beşiktaş tam 15 yıl aradan sonra Kadıköy’den galip gelirken, tarih bir kez daha tekerrür etti. Siyah-beyazlılar yine 4 gol atıp, kalesinde 3 gol gördü. Yine maçı 10 kişi tamamladı. Fenerbahçe, Kadıköy’de rakiplerine karşı büyük üstünlük kurmuştu. Galatasaray’a 1999, Beşiktaş’a 2005 ve Trabzonspor’a 1997’den beri kaybetmiyordu. Geçen yıl Galatasaray’a yenilip seriyi bitirdi. Ardından Trabzonspor’a kupa maçında da olsa Kadıköy’de kaybetti. Ve bu yıl da Beşiktaş’a karşı yenilmezlik serisi noktalandı.
SERGEN BİRKAÇ GÖMLEK ÜSTÜN
Maçın öne çıkan isimleri Aboubakar, atılana kadar Larin ve Rachid Ghezzal oldu. Sol ayaklı Ghezzal sağ bekte mükemmel bir maç çıkardı. Sergen Yalçın, taktik ve oyunu okuma olarak Erol Bulut’tan birkaç gömlek üstün olduğunu ortaya koydu. Erol Bulut’un ise maçı geriye çevirme adına B planının olmadığını gördük. Fenerbahçe şampiyonluğun mutlak adayı gösterilmenin faturasını ağır ödeyecek, Beşiktaş ise şampiyonluk şansı vermeyenleri yanıltacak gibi görünüyor.
