İşte AKP’nin dindar Türkiye’si [Vehbi Şahin]

Bir alıntı ile başlayalım.
Geçenlerde Kemal Öztürk yazmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gazete ve TV yöneticilerine Saray’da verdiği iftarda gördüğü bir manzarayı paylaşıyordu Yeni Şafak’taki köşesinde…
-Medya dünyasında bu kadar çok insanın namaz kılıyor olması beni çok duygulandırdı.
-Hiç tahmin etmediğim meslektaşlarımın namaza başlamış olması ayrıca mutluluk verici.

NAMAZA BAŞLAYAN GAZETECİLER

Özetle…
Namaz kılmaya başlayan gazeteciler olduğunu söylüyor Kemal Öztürk…
15 yıldır Türkiye’yi tek başına yöneten Erdoğan liderliğindeki AKP yönetiminin bir başarısı olarak görülebilir bu gelişme…
Peki, namaz kılan gazeteci sayısının artması ne anlama geliyor?
Toplumun daha dindar olmaya başladığını mı gösteriyor bize?
Yoksa…
Güç ve iktidar karşısında sahip olduğu mevkiyi korumak isteyenler, bir tür pozisyon alma ihtiyacı hissettiği için mi namaz kılıyor, oruç tutuyor, sakal-bıyık bırakıyor?
Bilemiyoruz.
Kalplerini açıp bakamayacağımıza göre…
Niyetlerinin samimi olup olmadığı konusunda ancak hüsnü zan edebiliriz.

KORKUNÇ MANEVİ EROZYON

Gazeteciler böyle
Peki ya toplum?
Onlar ne durumda…
Bu konuda MAK Danışmanlık’ın Ramazan ayında yaptığı “Dine ve Dini Değerlere Bakış Araştırması” yol gösterici olabilir.
Neden?
Türkiye’nin İslam dininin temel umdeleri konusunda çok ciddi manevi erozyona uğradığını gösteriyor çünkü…
Çıkan sonuçları başta AKP olmak üzere Diyanet, cemaatler, tarikatlar iyi incelemeli…
Bakın toplumun hâlipürmelali ne durumda…
“Allah’ın varlığına, birliğine bizi yaratıp yaşattığına inanıyor musunuz” sorusuna toplumun yüzde 86’sı “Evet” cevabı vermiş.
Yüzde 6’sı aynı soruya “Evet, Allah’ın sadece varlığına, bizi yarattığına inanıyorum ama her şeye karıştığını, karışacağını düşünmüyorum” demiş.
Yüzde 4’ü Allah’a inanmadığını söylemiş.
Bu sonuca göre, yüzde 99’u Müslüman denilen toplumun yüzde 6’sı Deist, yüzde 4’ü de Ateist…

İNANÇ PROBLEMİ VAR

İman’ın altı şartından birincisi olan Allah’a iman konusunda ciddi bir problem olduğu anlaşılıyor.
Diğer soru ve cevapları da yazalım hemen…
-Meleklere inanıyor musunuz?
“Evet…” (Yüzde 75)
“Hayır, gözümle görmediğim varlıklara inanmam” (Yüzde 15)
***
-Kur’an-ı Kerim ve diğer kitapların vahiyle geldiğine inanıyor musunuz?
“Evet…” (Yüzde 76)
“Hayır, inanmıyorum” (Yüzde 14)
***
-Peygamberlere inanıyor musunuz? Hz. Muhammed (SAV) sizin için her anlamda örnek alınacak rol model-örnek insan mıdır?
“Evet…” (Yüzde 63)
“Evet, Peygamberlere inanıyorum ama bazı konularda örnek alsam da her konuda Hz. Muhammed (sav) örnek alınacak rol model-örnek değildir” (Yüzde 20)
“Hayır, Peygamberlere inanmıyorum” (Yüzde 9)

AHİRETE İMAN ZAYIFLAMIŞ
-Kadere (hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine) inanıyor musunuz?
“Evet…” (Yüzde 55)
“Evet, kadere inanıyorum ama insan kendi kaderini kendi yapar” (Yüzde 15)
“Evet, kadere inanıyorum çünkü insanın zaten hiçbir iradesi yok” (Yüzde 15)
“Hayır, kadere (hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine) inanmıyorum” (Yüzde 10)
***
-Öldükten sonra dirileceğinize ve bu dünyada yaptıklarınızdan hesaba çekileceğinize inanıyor musunuz?
“Evet…” (Yüzde 73)
“Evet, öldükten sonra dirileceğime inanıyorum ama hesaba çekilmeye inanmıyorum” (Yüzde 10)
“Hayır, öldükten sonra dirileceğime ve bu dünyada yaptıklarımdan hesaba çekileceğime inanmıyorum” (Yüzde 9)

DİNİN DİREĞİ NAMAZ KILINMIYOR
-Hangi sıklıkla namaz kılıyorsunuz?
“Günde beş vakit namaz kılıyorum” (Yüzde 22)
“Arada vakit namazlarını kılarım ama teravihleri, bayram ve cuma namazlarını kaçırmam” (Yüzde 26)
“Arada cuma ve bayram namazlarını, bazen de teravihleri kılıyorum” (Yüzde 24)
“Hiç namaz kılmıyorum” (Yüzde 22)
***
-Camiye veya mescide hangi sıklıkla gidiyorsunuz?
“Bayramdan bayrama…” (Yüzde 12)
“Bayram ve cuma namazları ile kandil gecelerinde…” (Yüzde 32)
“Zaman zaman vakit namazları dahil gidiyorum” (Yüzde 13)
“Hiç gitmiyorum” (Yüzde 32)
-Ramazan ayında oruç tutuyor musunuz?
“Evet, tüm Ramazan boyunca oruç tutarım” (Yüzde 45)
“Ramazan’ın bir kısmında tutarım” (Yüzde 25)
“Hayır, hiç tutmam” (Yüzde 20)
***
-Kuran-ı Kerim’i Arap harfleriyle okuyabiliyor musunuz?
“Evet…” (Yüzde 33)
“Hayır…” (Yüzde 54)

CENNET YERİNE DÜNYA

İslam’ın beş şartından ikisiyle ilgili sonuçlar da çok vahim…
Özellikle namaz kılmayan, oruç tutmayan, Kur’an-ı Kerim okumayı bilmeyen bir Müslüman profili çıkıyor karşımıza…
Anketin en çarpıcı sonucu ise Müslümanların ne kadar dünyevileştiğini gösteriyor.
“Cennete gideceğinizden emin olsanız, cennete gitmek için şu an ölmeyi düşünür müsünüz” sorusuna ankete katılanların sadece yüzde 15’i “Evet” diyor.
Katılımcıların yüzde 65’i ise cennet yerine fani dünyayı tercih ediyor.
Kısacası…
Yazıyı uzatmamak için buraya almadığım başka sorulara verilen cevaplar da var.

Bunları da dikkate alarak benim bu çalışmadan çıkardığım sonuçlar şunlar:

1) Türkiye’de yaşayan Müslümanların yarıdan fazlasının İslam dininin temel şartları ile ilgili itikadi problemi yok.
2) Ama azımsanmayacak miktarda insan, dinin temel düsturlarını bilmiyor.
3) Daha vahimi ise Allah’ın taabbüdi olarak emrettiği ibadetleri ifa etmede çok ciddi gevşeklik gösteriyor.
4) Dua ediyor, ama Allah’a en hızlı ulaşan dua mesabesindeki namazı kılmıyor.
5) Ubudiyet arka plana itilirken, İslam’ı sembolize eden şekiller ön plana çıkarılıyor.
6) İslam’ın özüne vakıf olmaktan uzak bir Kültür Müslümanlığı gelişiyor.
7) Allah’ın varlığı, ahiret, kaza ve kader konusunda inanç problemi yaşayan insan sayısı ciddi bir yekün tutuyor.

CEMAAT’İN ÇIKARACAĞI DERS

Bu anket sonuçlarını herkes analiz etmeli…
Özellikle de bugün Erdoğan’ın zulmüne maruz kalan Cemaat…
Geneli itibariyle toplumun geldiği bu nokta hakkında Cemaat’in çıkaracağı birkaç ders var.
1) Türkiye’de yaşayan Müslümanların çoğu, çocuklarına ve kendilerine İslam dini hakkında manevi hizmet veriyor diye Cemaat’i sevmemiş.
2) Çocuğu daha iyi eğitim aldığı, daha iyi makamlara geldiği, iş güç sahibi olduğu, para ve itibar kazandığı için Cemaat’i sevmiş.
3) Yurt içi ve dışında elde ettiği, edeceği muhtemel menfaat için Cemaat’in kurumlarına maddi-manevi destek olmuş.
Burada ibretlik bir durum daha var.
Yaklaşık 4 yıldır devlet, Erdoğan eliyle Cemaat’i linç ediyor.
Düne kadar Cemaat’e sahip çıkanların, çocuğunu Hizmet Hareketi’nin okuluna, yurduna, evine gönderenlerin çoğu bugün yüzbinlerce masum insanın linç edilmesini sessizce izliyor.
Erdoğan’a tek laf etmiyor.
Cemaat’e ise hakaret ediyor, ağzına geleni söylüyor.

ERDOĞAN GİDİNCE…

Neden?
Çünkü dün Cemaat’e destek verirken elde ettiği makam, mevki, para, mal, mülk ve itibarı kaybetmekten korkuyor.
Yarın Erdoğan iktidardan düşünce yapacağı ilk iş, çıkarını devam ettirebilmek için yeni güç odağı kim olursa ona selam durmak olacak.
Mesele bu kadar basit aslında…
Çok uzattım, bitirelim.
Milletin ekserisi, ahireti değil dünyayı kazanma noktasında Cemaat’in gücünden faydalanmaya çalıştı.
15 yıllık AKP iktidarıyla daha fazla dünyevi haz ve beklentilerin peşine düştü.
Şimdi başta Cemaat olmak üzere diğer dini grupların ve laik kesimin “bu zihniyete sahip Müslümanlarla birlikte nasıl yaşanır” sorusuna cevap araması gerekiyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin