İşini geri istediği için tutuklanan Nazan Bozkurt’tan Gergerlioğlu’na mektup!

2007’den beri Ankara Çankaya Nüfus Müdürlüğü’nde memur olarak çalışırken 23 Ocak 2017’de Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildikten sonra işini geri istediği için tutuklanan Nazan Bozkurt, HDP Kocaeli Milletvekili ve İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu’na bir mektup yazarak yaşadıkları hak ihlallerini anlattı.

Gergerlioğlu’nun sosyal medya hesabından paylaştığı mektupta Bozkurt, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nden haberleri olmadan çıkarıldıklarını ve farklı cezaevlerine gönderildiklerini belirtti.

Bozkurt mektubunda bu yaşananları ”Ülkenin dört bir yanına sürgün edildiğimiz gerçeği son ana kadar Sincan’daki gardiyanlarca bizden özenle saklandı. Ben ancak jandarma aracı Sincan dışına çıkınca jandarmaya neler olduğunu sormak suretiyle öğrendim ki Gebze’ye gidiyormuşum!” sözleriyle ifade etti.

Cezaevinde herhangi bir cezası veya soruşturması bulunmayan Bozkurt ”Ailemin ve avukatlarımın, tüm resmi işlemlerimin bulunduğu güzelim Ankara’mdan beni ayıran bu keyfi ve kanunsuz işleme karşı Ankara İdare Mahkemesi’ne iptal başvurusu içeren bir dilekçe yazdım.” ifadelerine yer verdi.

Karantina gerekçe gösterilerek hücrede tutulduğunu belirten Bozkurt mektubunda ”günde 1-2 saatliğine beni kilitli hücremden çıkarıp havalandırmaya kilitlemek suretiyle, havalandırma hakkımı lütfediyorlar. İşin aslı sadece kilitlendiğim yer değişiyor.” sözlerine yer verdi.

”KİLİT ALTINDA İKİNCİ KEZ KİLİTLİ DURUMDAYIM”

Hijyenik bir ortamda kalmadığını Bir yastık için bile dilekçe yazmak zorunda kaldığını belirten Bozkurt mektubunda yaşadıklarını şöyle anlattı:

”Suyun gidecek yeri olmadığı için hücreyi yıkayamadığım, masa-sandalye olmadığı için yatağın üzerinde yemek yemek zorunda kaldığım, hemen ranza arkasında bulunan tuvalet-banyodan rüzgâr esince lağım kokusu geldiği, bulaşık, el yıkama, diş fırçalamak için bir tanecik lavabonun tahsis edildiği o lavabonun üstünde de karıncaların gezdiği, duvarları küf ve kir dolu hücreden çıkartılmam için 21 Eylül’de idareye dilekçe verdim. Henüz bir dönüş olmadı.

Hücre cezası almadığı sürece bir tutuklunun hücreye kapatılmasının yasal veya yasadığı hiçbir gerekçesi olamaz. Bu uygulama, Tüm yasal mevzuata, Anayasa ve AİHM içtihatlarına aykırıdır. SUÇTUR.

İhraç edilmemizden başlayarak bize ettikleri zulüm yetmiyor ki şimdi güneşten, hava alma hakkından da mahrumum. Kilit altında ikinci kez kilitli durumdayım. ”

İşte KHK ile ihraç edilen ve ‘yoğun eylem yapmak’ gerekçesi ile tutuklanan Nazan Bozkurt’un, Gergerlioğlu’na yazdığı o mektup:

İŞLERİNİ GERİ İSTEYEN YÜKSEL EYLEMCİLERİ SÜRGÜN EDİLMİŞTİ

KHK ile işten çıkarılan ve Ankara’da ​​​​​​​Yüksel Caddesi’nde “İşimizi geri istiyoruz” eylemi yaptıkları için tutuklanan Acun Karadağ, Alev Şahin, Armağan Özbaş, Mahmut Konuk, Mehmet Dersulu, Nazan Bozkurt farklı cezaevlerine sevk edilmişti.

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildikten sonra Ankara’nın Yüksel Caddesi’nde “İşimizi geri istiyoruz” eylemi düzenleyen Acun Karadağ, Alev Şahin, Nazan Bozkurt, Mehmet Dersulu, Armağan Özbaş ve Mahmut Konuk 22 Ağustos’ta tutuklanmıştı. Sincan Cezaevi’ne konulan 6 isim, 18 Eylül’de farklı cezaevlerine sürülmüştü.

63 yaşında ve şeker hastası olan Mahmut Konuk’un Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi’ne, Acun Karadağ ve Alev Şahin’in Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’ne, Nazan Bozkurt’un Gebze Kadın Cezaevi’ne, Mehmet Dersulu’nun Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’ne ve Armağan Özbaş’ın da Kırıkkale Keskin Cezaevi’ne sevk edilmişti.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin