İngiliz futbolunun son forveti: Alan Shearer

HABER-PORTRE | HASAN CÜCÜK

‘Henüz küçük yaşta en büyük hayalim Newcastle’nin 9 numaralı formasını giyip St. James Park’ta gol atmaktı. Bu hayallerimi gerçekleştirdim. Newcastle ile kupa kazanmamak benim hedefime ulaşmama engel olmadı.’ bu sözler Premier Lige damgasını vuran en iyi golcülerinde biri olan Alan Shearer’e ait. Newcastle seyircisinin sevgilisi olan Alan Shearer, bir metal işçisinin çocuğu olarak fakir bir bölgede doğdu. 17 yıllık kariyerinde milyonlar kazandı ama içinden çıktığı topluma ‘yukardan bakmadı’. Bu mütevazilik taraftarın kalbinde taht kurmasını sağladı.

Newcastle tesislerine sadece birkaç yüz metre uzaklıkta 13 Ağustos 1970’de doğan Alan Shearer, kariyerine 1988’de Sunderland’a başladı. Sunderland forması altında 158 maçta 43 gol atıp, 1992’de 3,6 milyon sterline Blackburn’a transfer olurken İngiltere’nin en pahalı futbolcusu unvanını alıyordu. Blackburn formasıyla 4 sezon ter döken Shearer 1995 yılında gelen Premier lig şampiyonluğuna attığı 31 golle katkı yaparken, kendisi de gol kralı oluyordu. Aynı yıl İngiltere’nin ev sahipliği yaptığı Euro 96’da gelen gol krallığı Manchester United, Barcelona ve Milan takımlarının transfer tekliflerini beraberinde getirdi. Büyük takımları elinin tersiyle geri çevirirken doğduğu şehrin takımı Newcastle’yi tercih etti. Bu tercihle Newcastle’nin kasasından 15 milyon sterlin çıkıyor, Shearer bu kez dünyanın en pahalı futbolcusu oluyordu.

1980’lı yıllarda Newcastle ekonomik olarak zor yıllar yaşamış bir şehirdi. Bundan dolayı şehrin yetiştirdiği Chris Waddle, Peter Beardsley ve Poul Gascoigne gibi yıldızlar Newcastle’den ayrılıp büyük takımlara giderken, Alan Shearer tersine yapınca taraftarın kalbini daha ilk anda kazanıyordu. Shearer, Newcastle teknik patronu Kevin Kaegen’in puzzlede aradığı parçaydı. Elinde Asprilla ve eski Beşiktaşlı Les Ferdinand gibi golcülerin yanına mutlaka öldürücü şutları ve güçlü fiziği olan Shearer’e ihtiyaç vardı.

1996’da Newcastle ligi 2. sırada bitirirken, FA Cup finalinde iki kez sahadan mağlup ayrıldı. Gol makinesi Shearer, Newcastle’de kalecilerin korkulu rüyası olmaya devam etti. Siyah – beyaz Newcastle formasıyla çıktığı 404 maçta tam 206 gol kaydeden Shearer, efsane Jackie Milburns’un 200 gollük rekorunu geçerek adını kulüp tarihine altın harflerle yazdırdı. Alan Shearer sadece Newcastle’nin en golcü ismi olmakla kalmadı. Adını 1992’de Premier lig olarak değiştiren İngiltere liginde 260 gol atarak ligin en golcüsü olurken, 733 maçta rakip ağları 379 kez havalandırdı.

Kulüpteki başarısını milli takımada taşıyan Alan Shearer 63 kez giydiği İngiltere formasıyla 30 gol attı. 2000 yılında ani kararla milli takımı bıraktığını açıkladığında 30 yaşındaydı. Sven Göran Eriksson’u çabaları kararını değiştirmeye yetmedi. Milli takımı bırakma gerekçesini, ‘Gençlerin önünü açmak ve Newcastle’ye daha verimli  olmak’ diye açıkladı.

Taraftar gol atan ve maç kazandıran forvetleri sever. Shearer hızlı bir oyuncu değildi. Golü iyi koklayan özelliği, sert vuruşları ve fizik gücü rakip savunmaların korkulu rüyası olmasına yetiyordu. Mütevazi bir ailede doğmanın özelliğini hayatı boyunca taşıdı. 1995’de Blackburn’le yaşadığı şampiyonlukta arkadaşları eğlenmeye giderken, Shearer evine gitmeyi tercih etti. Futbolda zirveye çıkmasına rağmen hiçbir zaman magazin basına alet olmadı, bulvar gazetelerine özel hayatının sırlarını açmadı. Adını sadece oynadığı futbol ve attığı gollerle duyurdu.

Takımı için ölümüne mücadele etti. Futbol kariyerine erken nokta koymasını sağlayan Sunderland maçında sakatlandığı pozisyon sonrası oyunda kalmaya devam ederek fedakarlığını Newcastle seyircisine bir kez daha gösterdi. Bir sonraki hafta oynanan West Bromwich maçında stadı dolduran binlerce taraftar sırtına 9 numaralı Shearer’in formasını giyerek kralına sevgisini gösterip, ‘Shearer’i sevenler ayağa kalksın’ çağrısına binlerce insan olumlu karşılık verdi. Tribüne asılan 20 metrelik dev Shearer posteri sevginin bir başka tezahürüydü.

Alan Shearer, 2006 sezonu sonunda Newcastle forması altında yeşil sahalara veda edecekti. Ancak sakatlık bu vedayı 3 hafta erkene aldı. Newcastle’nin kahramanı Shearer takım içinde ‘abilik’ görevini mükemmel yaparken, hocalarla sorun yaşamadı. Teknik patron Ruud Gullit, otoritesini ispatlamak için Shearer’i yedek bıraktığında kaybeden Gullit oldu. 17 yıllık profesyonel kariyeri boyunca sadece bir kez Blacburn Rovers ile şampiyonluk yaşadı. 10 yıl formasını giydiği Newcastle ile tek bir kupa bile kazanamadı. Bunu dert etmeden bireysel başarılarıyla İngiliz futboluna damgasını vurdu.

Alan Shearer futboldan kopalı 12 yıl oldu. Ne Newcastle ne de İngiliz seyircisi efsane forveti unutamadı. İngilizlerin sahaya sürdüğü son 9 numara olarak hafızalara kazındı. Yeri doldurulması zor bir isim olmaya devam ediyor. Alan Shearer’in yerini doldurmaya en yakın aday Tottenham’ın forveti Harry Kane. Daha önce Shearer’in varisi gösterilen birçok isim beklentilerin altında kalmıştı. Kane, son 4 yılda ortaya koyduğu performansla Shearer sonrası Ada’nın yetiştirdiği yeni forvet olma yolunda ilerliyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin