Hubris sedromu (kibir sendromu) nedir?

TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmelerinde söz alan Türkiye İşçi Partisi (TİP)  Hatay Milletvekili Barış Atay, “Hubris sendromu’ denilen bir hastalık çıktı. Kısaca, çok uzun süre gücü elinde bulunduranların, birçok defa kazanabilenlerin yaşadığı güç zehirlenmesi de deniliyor. İnternette bu sendromun adını aratınca, bir platformda karşımıza ilk çıkan örneğin ‘Recep Tayyip Erdoğan’ olması enteresan bence ve sizin için de düşündürücü olmalı” ifadelerini kullandı. AKP’liler Atay’a, “Terbiyeli konuş” diye tepki gösterdi. Peki nedir bu Hubris sedromu (kibir sendromu)?

Aşırı gurur, kibir, kasılma anlamlarını içeren Hubris; sendrom haline geldiği zaman kişiyi içinden çıkılmaz durumların içine sürükleyebiliyor ve tabii kişinin çevresindekileri de… Şöyle ki özellikle siyasilerde görüldüğü bilinen ve istatistiksel olarak kanıtlanan bu sendrom; ‘iktidarda uzun süre kalan liderlerin, beyinlerinde ortaya çıkan bir kişilik bozukluğu’ olarak tanımlanıyor.

Araştırmalara göre hubris sendromu, eski Yunan’da kahramanın kendini beğenmişliği, küstahlığı, kibirli haline ve hırsına yenilerek yok olmasına neden olan nörolojik kökenli bir bozukluk, hastalık olarak tanımlanıyor.

Bu sendromun nedenleri ve belirtileri nelerdir?

1. Kişi kendisinden başka hiçbir şeyi üstün görmez. ‘En iyi benim’ imajını, yaptığı her işte cüretkarca sergiler.

2.Kişi kendini ‘Vazgeçilmez bir kimlik’ olarak görür.

3. Aşırı kararlıdırlar ve hataya asla kabul etmezler.

4. Görüntüsüne, imajına aşırı önem verirler. Başkalarının ne söylediğini aslında takarlar ama belli etmezler.

5. Öncelikle ‘Ben ne dersem o, benim fikirlerim önemlidir ve bana itaat edilmelidir’ düşüncelerini sıkça tekrarlarlar.

6. Kendi karar ve yargılarına aşırı güvenirler. Başkalarının önerilerine veya eleştirilerine katlanamazlar, küçümser, alay ederler.

7. Yaradan’dan başka kimseye verilecek bir hesabın olmadığı düşüncesi hakimdir.

8. Aşırı süperegoya sahiptirler, narsisttirler. ‘Ben bilirim’ci yapıları vardır.

9. ‘Ben’den çok, konuşmalarında ‘Biz’i vurgularlar.

10. Konuşurken, sıkça, kişinin kendisini “biz” sözcüğü ile tanımlar…

Hubris Sendromu’na yakalanan kişi veya kişiler, genellikle bunun farkında değildir. Herhangi bir ‘x’ kişisinin ona içinde bulunduğu durumun yanlışlıklarını söylemesi durumunda, hubris sendromuna yakalanan kişi, hemen harekete geçerek tüm bu söylenenleri rahatlıkla yalanlayabilir. Hem de bunu öyle bir yapar ki karşısındaki insana neredeyse ne dediğini unutturur…

İkna kabiliyetleri ve kendilerine olan güvenleri, son derece yüksek olan bu kişiler aşırı süper egolarıyla ahiret hayatını sıkça dillerine alırlar. Çevrelerinde dolanan tabir-i caizse,‘şakşakçı’ları, bu kişi veya kişilere kendilerini fazla güvende hissettirmektedir. Hatalarını bu nedenle kabul etmezler ve hep onlar, haklılardır.

TEDAVİ VAR MI?
“Hubris sydrome (kibir sendromu)” tezini ilk ortaya atan bilim adamlarından olan Nörolog ve psikiyatrist İngiltere eski Dışişleri Bakanı Dr. Lord David Owen, “Kibir sendromu” teşhisi konan İngiltere Başbakanlarından Margaret Thatcher ve Tony Blair’in tedavi sürecinde ciddi rol oynamıştır. O zamandan bu zamana gelişen teknoloji ve imkanlarla birlikte çeşitli psikoterapi ve bireysel terapi seanslarıyla kişileri, kıskıvrak etkisi altına alan bu virüsün etkileri azaltılmaya çalışılmıştır.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin