‘Gözaltında, karakolda intihar olmaz, cinayet olur’

Alanya’ya girişinde yapılan kimlik kontrolü sonrası, PKK üyesi olduğu öne sürülen ve isminin aranan terör şüphelileri listesinde yer aldığı belirtilen M.A’nın, getirildiği Gazi Paşa İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde tutulduğu üçüncü kattan atlayarak intihar ettiği açıklandı. Ancak, bu açıklama inandırıcı bulunmadı. Sosyal medya üzerinden mesaj paylaşan aydın ve gazeteciler, bunun mümkün olamayacağını, M.A’nın işkence ile öldürülme ihtimaline dikkat çekti. Veli Saçılık, karakallardaki nezarethane pencerelerinin ya olmadığı ya da yüksekte olduğuna işaret ederken Rober Koptaş, ‘Gözaltında, karakolda intihar olmaz, cinayet olur’ dedi. Ailenin avukatı da intihar açıklamasının şüpheleri kaldırmadığını söyledi. İhmalller zincirine işaret etti.

MA’NIN BABASI: 24 DEĞİL 18 YAŞINDA

M. A.’nın cenazesini almaya gelen babası Mehmet A., oğlundan 3 yıldan bu yana haber almadıklarını söyledi. Mehmet A., oğlunun 24 değil, 18 yaşında olduğunu belirtti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da M.A’nın ölümüyle ilgili olarak, “PKK’nın örgüt mensuplarına ‘yakalanacağınızı anladığınızda böyle davranın’ talimatı verdiği istihbaratı var” ifadesini kullandı.

DHA’nın haberine göre, Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde oturduğunu anlatan Mehmet A., şöyle dedi:

“Geçen perşembe günü Gazipaşa İlçe Jandarma Komutanlığı’ndan aradılar. Bana, bir çocuk yakaladıklarını ve telefon numaramı verdiğini söylediler. Oğlumun ne zamandan beri kayıp olduğunu sordular. 2-3 yıldır kayıp olduğunu belirttim. İsmini sordular. Murat A. olduğunu söyledim. Ardından beni yakaladıkları çocukla telefonla görüştürdüler. ‘Baba benim’ dedi. Ben de ‘Murat sen misin’ dedim. O da ‘Evet, baba benim’ dedi. Emin olmak için ona ağabeyi, ablaları ve yengesinin isimlerini sordum. Hepsini doğru söyledi.”

“Ne olmuşsa emniyette olmuş”

Emin olmak için oğlunun fotoğrafını da istediğini kaydeden Mehmet A., şunları kaydetti:

“Fotoğrafını mesaj attılar. Yakalanan kişinin oğlum olduğundan emin oldum. Oğluma oraya geleceğimi söyledim. Dün Gazipaşa İlçe Jandarma Komutanlığı’na gittik. Emniyete teslim edildiği söylendi. Bunun üzerine Gazipaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gittik. Burada oğlumun öldüğünü, cesedin Antalya Adli Tıp Kurumu Morgu’na gönderildiğini, teşhis için oraya gitmem gerektiği söylendi. Ölen kişi oğlum. Ne olmuşsa emniyette olmuş. Oğlum hakkındaki iddialarla ilgili bilgimiz yok. Davanın takipçisi olacağız.”

Ailenin avukatı: Atladıysa ciddi bir ihmal var

Ailenin avukatı Güven Özata da Murat A.’nın sahte kimlikle yakalandığını öğrendiklerini belirterek şunları söyledi:

“Murat A.’nın üçüncü kattan atladığını söylüyorlar. Ama biz ondan emin değiliz. Atladıysa ihmal var. Ciddi bir şekilde ihmal var. Pencere niçin açık? Hangi amaçla atladı, nasıl atladı? Atladıktan sonra başına darbe alıyor ve ölüyor. Şu an otopsi yapılıyor. Aile çocuklarından 3 yıldır haber almıyor. Nerede olduğunu da bilen yok.”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Rahmetli eniştem, 1983 yılında, Ankara’da, Emniyet Genel Müdürlüğü’nde parmak izi uzmanıydı. O dönemde -yanlış hatırlamıyorsam- Parmak İzi 2., Siyasi Şb. de 6. kattaydı. Eniştem bir gün: “Oğlum, adamları getiriyorlar. Konuşturmaya çalışıyorlar. Adamlar arasında anlaşmış; konuşmuyor. Birini gözlerinin önünde atıyorlar aşağıya; diğerleri bülbül oluyor” demişti. O zamanki çocuk aklımla, normal birşey gelmiş, kabullenmiştim. Allah affetsin.
    Böyle bir ortamda, intihar eden ya da öldürülen gencin babasının, en azından yaş konusunda yalan söyleyebileceğine ihtimal vermiyorum. Bu işin üstünün kapatılmasına da izin verilmemeli. Ailenin elinde en azından yaşına ait bazı belgeler olmalı. Bunun medyaya yansıması olayın üzerinin örtülmesine engel olabilir. Bir de bu “emniyetteki intiharlar” meselesini bir tek eniştemin bildiğini zannetmiyorum. “Bilenler susmamalı…”

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin