Gezi Davası’nda gerekçeli kararı açıklandı: ‘Hayat dolu gençler’ ifadesi suç sayıldı

Gezi Davası’nın gerekçeli kararı açıklandı. Gerekçeli kararda yazılan mektuplar, eyleme yapılan çağrılar, basın açıklamaları ve eylemciler hakkındaki, ‘hayat dolu gençler’ ifadesi suç sayıldı. Üye hakimin karara muhalefet şerhinde ise dinleme kayıtlarının, kanuna ve hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu kaydedildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi Direnişi eylemleri hakkında 25 Nisan’daki duruşmada karara bağlamıştı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Osman Kavala’ya, TCK’nin 312/1 maddesince ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek’ suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis, Ayşe Mücella Yapıcı, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Ali Hakan Altınay, Yiğit Ali Ekmekçi, Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerden’in de 18’er yıl hapisle cezalandırılmasına ilişkin gerekçeli kararını açıkladı.

Osman Kavala’nın 1-5 Temmuz 2013’te Türkiye’ye gelen Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks ile görüşme yaptığı belirtilen kararda, söz konusu görüşmeyi de Yiğit Ali Ekmekçi’nin ayarladığı aktarıldı.

Kararda, Muiznieks’in ziyaret sonrası hazırladığı raporda, kendisine aşırı göz yaşartıcı gaz kullanımıyla ilgili çok sayıda iddia iletildiğini belirttiği ifade edildi.

Anadolu Kültür AŞ’nin dikkat çekici başka faaliyetlerinin olduğuna dair tespitler bulunduğu aktarılan kararda, Gezi eylemlerinden kısa bir süre önce, Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yiğit Ali Ekmekçi’nin, Mehmet Osman Kavala’nın yönlendirmesiyle Diyarbakır’a giderek Mezopotamya Eğitim, Bilim, Sanat, Sağlık ve Kültür Vakfı (Mezopotamya Vakfı) kuruluş faaliyetlerine katıldığı ve Mezopotamya Vakfının 16 kişilik kurucu listesinde yer aldığının belirlendiği kaydedildi.

MAHKEME: KÜRDİSTAN ÜNİVERSİTESİ KURACAKLARDI

Vakfın amacının, Kürtçe eğitim veren bir üniversite açmak olduğunun her fırsatta dile getirildiği belirtilen gerekçeli kararda, kurulacak üniversitenin adı için ‘Kürdistan Üniversitesi’ olarak başvuru yapıldığı iddia edildi. Ekmekçi’nin kuruluşunda yer aldığı Mezopotamya Vakfı’nın “bölücü” emeller içerisinde olduğu savunuldu. Ali Hakan Altınay’ın da Anadolu Kültür AŞ’nin ve Açık Toplum Vakfı’nın, Gezi eylemlerindeki rollerini bizzat bilen ve bu çalışmaları yürüten kişilerden olduğu iddia edildi.

‘HAYAT DOLU’ İFADESİ SUÇA GEREKÇEYMİŞ

Mahkeme, Gezi eylemcilerinin ‘hayat dolu’ olarak nitelenmesini de suça gerekçe saydı. Altınay ile Kavala’nın Avrupa Birliği üye devletlerinin dışişleri bakanlarına gönderilen mektubu hazırladıkları savunulan kararda, söz konusu mektupta, Gezi eylemleri ekolojik ve kültürel bütünlüğü koruma amacıyla yapılan barışçıl gösteriler, eylemcileri de “hayat dolu gençler” olarak tanımladığı kaydedildi.

Osman Kavala’nın birtakım yurt dışı bağlantılarını ayarlayan bu sanıkların, atılı suçların “asli faili” konumundaki Kavala’ya suçun işlenmesi öncesi ve sırasında yardımda bulunarak bu suçların icrasını kolaylaştırdığı iddia edildi.

Anadolu Kültür AŞ’de danışmanlık görevi bulunan Çiğdem Mater Utku’nun Gezi direnişiyle ilgili hem toplumsal hem de küresel algı oluşturulması kapsamında film, belgesel, video çekimleri yapılmasını ve bu amaçla oluşturulan grubu koordine ettiği kaydedildi. Medya ve sosyal medya üzerinde yaptığı paylaşımlar gerekçeli karara eklenerek, ‘tahrik’ suçu işlediği iddia edildi.

YAPICI BİRÇOK EYLEMDE ÖN SAFTA BULUNDU

Ayşe Mücella Yapıcı’nın eylemlerin yönlendirilmesi ve yönetilmesinde ilk günden itibaren aktif görev aldığı ve fiili olarak birçok eylemde ön safta bulunması suç sayıldı. Yaptığı basın açıklamalarıyla eyleme katılmaya davet eden Yapıcı’nın şiddet eylemlerine zemin hazırladığı iddia edildi. Yapıcı’nın, Avrupa Parlamentosu’nda yapılacak görüşmelerde muhataplarına verilmek üzere Gezi direnişiyle ilgili rapor hazırlaması da ‘ülkeye baskı uygulatmak’ iddiasıyla suç sayıldı.

Can Atalay ve Tayfun Kahraman’ın da Taksim Dayanışması yönetim toplantılarında, Gezi direnişinin yönlendirilmesi ve yönetilmesinde aktif görev aldığı ifade edilen kararda, ikilinin eylemleri desteklemesi ve çağrı yapması suç sayıldı.

ÜYE HAKİMİN MUHALEFET ŞERHİ

Üye hakimin muhalefet şerhine de yer verilen gerekçeli kararda, dosya içeriğindeki dinleme kayıtlarından başka delil bulunmadığı bildirildi. İlk dinleme kararının 18 Haziran 2013’te “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçuna ilişkin alındığı vurgulanan gerekçeli kararda, “hükümete karşı” suçlara dair alınan bir dinleme kararı olmadığı ve dinlemenin uzatılması talebinin ardından “Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı”, “Hükümete karşı” suçların 2 Aralık 2014’te eklendiği bildirildi.

Muhalefet şerhinde, dava dosyasındaki dinleme kayıtlarının bu tarihten önce olduğu, bu haliyle dinleme kayıtlarının, kanuna ve hukuka aykırı delil niteliğinde bulunduğu kaydedilerek, dinleme kayıtlarının tek başına sanıkların üzerlerine atılı suçlardan mahkumiyetlerine yeter olmadığı ve bu nedenle sanıkların beraat ve tahliyesine karar verilmesi gerektiği aktarıldı.

MAHKEMENİN KARARI

Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’ya, TCK’nin 312/1 maddesi gereğince “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmiş, toplam ceza süresi ve infaz koşulları dikkate alınarak sanığın bu suçtan hükümle beraber tutuklanmasına hükmedilmişti.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin