Gençlik ağlıyor… Suçlu kim?

HABER ANALİZ | YUSUF DERELİ  

“Şimdi biz AVM’den geliyoruz. Kardeşimin bota (ayakkabı) ihtiyacı var. 700 liradan başlıyor. Benim iki haftalık maaşım. Ben bunu kazanabilmek için iki hafta çalışıyorum. (Ağlıyor) Çok acı. Ya her şey çok kötü ya! Yazık günah. Orada (Avrupa’da) insanlar bir ayakkabı alabilmek için iki saat çalışıyor. Biz iki hafta. Çok acı. Geleceğimiz hiç parlak değil.”

Yukarıdaki cümlelerin sahibi Türkiye’de yaşayan genç bir kız. Havacılık mezunu olduğunu ancak ‘torpil’ bulamadığı için alanıyla ilgili bir işe giremediğini anlatıyor. İçinde bulunduğu ekonomik şartları anlatırken gözyaşlarını tutamıyor.

Türkiye’de AKP rejiminin ‘denediği’ Çin modeli ekonomi yönetimi, enflasyonu yüzde 50’nin bile üzerine taşıdı. TL’nin alım gücünü eridi. Türkiye’de çalışan bir işçi, 1 aylık temel gıda ihtiyaçlarını karşılamak için güncel rakamlarla asgari ücretinin yüzde 35’inden fazlasını ödemek zorunda. Bu oran Almanya, İngiltere ya da Belçika gibi Avrupa ülkelerinde yüzde 10’un bile altında.

Türkiye ekonomisinin temel sorunu enflasyon. AKP rejiminin ‘değersiz’ TL’ye dayanan ‘yeni ekonomi’ politikası nedeniyle enflasyon kanatlandı. TÜİK’e göre bile yıllık enflasyon yüzde 21’i aşmış durumda. Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu ENAG’a göre ise yıllık enflasyon yüzde 58’in üzerinde. Marketlerde etiketlerin değişim hızı da ENAG’ın oranlarının doğru olduğunu kanıtlıyor.

UN FİYATI 3 AYDA YÜZDE 100’ÜN ÜZERİNDE ARTTI

Somut örnek üzerinden gidelim. BİM’de Eylül ayında 17,90 TL’ye satılan 5 kiloluk un ekim ayında 25,50’ye, kasımda 30,90’a çıktı. Geçtiğimiz hafta ise fiyatı 37,90 TL olarak güncellendi. Geçtiğimiz ay çuvalı 180 lira olan un şu anda 380 TL! 3 ayda una gelen zam yüzde 100’ün bile üzerinde!

AYÇİÇEK YAĞI 3 AYDA 6 KEZ ZAMLANDI

Yine BİM’de Eylül ayında 64,50’ye satılan 5 litrelik ayçiçek yağı sırasıyla 69,90, 74,50, 82, 84,50, 89,90 ve nihayet 99,90 liraya çıktı. Ayçiçek yağına sadece 3 ayda gelen zam yüzde 54! Geçtiğimiz yıl kolisi 17-18 liradan satılan yumurta şu anda 40 liraya dayandı. İki ay önce 25 liradan satılan beyaz peynir şu 11 Aralık itibariyle 45 liraya çıktı.

ASGARİ ÜCRET 205 DOLARA GERİLEDİ

Enflasyon, cebinizdeki paranın alım gücünün erimesi anlamına geliyor. Yıl başından bu yana TL’deki erime inanılmaz boyutlara ulaştı. Ocak ayında 384 dolar olan asgari ücret şu anda 205 dolara kadar gerilemiş durumda. TL dolar karşısında yüzde 53 değer kaybetti. Türkiye’de yaşayanlar enflasyonu iliklerine kadar hissediyor. Gıdadan ulaşıma, konfeksiyondan eğitime, inşaattan sağlığa hemen her şeyin fiyatı katlandı.

AVRUPA’NIN YILLIK ENFLASYONUNU, TÜRKİYE 1 AYDA YAŞIYOR

Enflasyon Avrupa’nın da sorunu ancak orada bir yılda yaşanan enflasyon Türkiye’de neredeyse 15 günde gerçekleşiyor. Euro bölgesinde enflasyon oranı yüzde 3’lerden, kasım ayında yüzde 4,9’a çıktı. Türkiye’nin kasım ayı enflasyonu ENAG’a göre yüzde 9,9! TÜİK’e göre ise kasım ayı enflasyon oranı 3,51! Yani Avrupa’nın 1 yılda yaşadığı enflasyonu Türkiye neredeyse bir ayda yaşıyor!

Aralık ayının ilk 10 gününde yaşanan zam kasırgasına bakılırsa kasım ayı mumla aranacak gibi görünüyor. ENAG, dün sosyal medya hesabından tek cümlelik bir açıklama yaptı: “Fiyatlar genel seviyesindeki artış tehlikeli ve kontrolsüz.”

BELÇİKA-TÜRKİYE KARŞILAŞTIRMASI

Paranın ‘değersizleştirilmesi’ alım gücünün azalmasına; bu da hayat kalitenizin düşmesine, temel gıda maddelerini bile almakta zorlanmanıza neden oluyor. Bütçenizden, temel ihtiyaçlarınıza ayırdığınız pay her geçen gün artıyor.

Bunu somut bir örnekle ve bir tablo ile anlatalım; içerisinde belirli miktarlarda çay, şeker, un, süt, zeytin, yumurta, makarna, et, tavuk, pirinç, kuru fasulye, ayçiçek yağı, kıyma, pirinç gibi temel gıda maddelerinin olduğu alışveriş sepeti için BİM’de 10 Aralık 2021 tarihi itibariyle ödeyeceğiniz tutar 609 lira 95 kuruş. Aynı alışveriş sepetini Belçika’da aldığınızda cebinizden 82,91 Euro çıkıyor.

TÜRKİYE’DE ASGARİ ÜCRETİN

Türkiye’de asgari ücret 2 bin 825 lira. Söz konusu alışveriş sepetine ödediğiniz para asgari ücretinizin yüzde 21’inden bile fazla. Ancak bir Belçikalı, aynı ürünleri 1.600 Euro olan asgari ücretinin sadece yüzde 5’ini ödeyerek alabiliyor. Daha farklı bir anlatımla bir Belçikalı asgari ücretinin tamamıyla 133 kilo kuzu kuşbaşı alabilirken, Türkiye’de asgari ücretle ancak 30 kilo kuzu kuşbaşı alınabiliyor.

Şimdi haberin en başındaki genç kızın sözlerini hatırlayalım. “Bir bot alabilmek için iki hafta çalışmak zorundayım, çok acı. Orada (Avrupa’da) iki saat çılaşarak alıyor adam.”

Türkiye’de bir asgari ücretle giyilebilecek kalitede 4 bot (ayakkabı) alabilirsiniz. Almanya, Belçika, İngiltere gibi ülkelerde ise asgari ücretle aynı kalitede bottan 15 tane alabiliyorsunuz.

Şimdi soralım: Suçlu kim?

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin