Erdoğan, seçimi sonbahara almaktan bunun için vazgeçti

HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY

AK Partili Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2023 yılında yapılacak seçimleri bu yılın sonbaharında yapacaktı. Rus lider Putin’in Ukrayna’ya saldırmasını, dünya bir kriz olarak görürken, Erdoğan bunu fırsata çevirmeye çalıştı. Önündeki yeni kapı, genel seçimlere farklı bir taktikle gitmesinin önünü açmışa benziyor.

Rusya-Ukrayna savaşının ilk günlerinde 6 Mart 2022’de Türkiye, Ukrayna-Rusya çatışmasında doğru yerde duruyorbaşlıklı yazımda, İbrahim Kalın’ın, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun önüne geçip rol üstlendiğine dikkat çekmiştim. 

Mevlüt Çavuşoğlu’nun Batı’nın “şahinleri” kanadında konumlanma çabasına karşı, Kalın Türkiye’nin dengeli bir politika izlemesi konusunda önemli bir görev üstlenmişti. Kalın’ın Cumhurbaşkanlığı Sözcülüğü yanında “Ulusal Güvenlik Danışmanı” sıfatını öne çıkardığını ilk o günlerde fark etmiştik.

 

Kalın’ın Türkiye’nin Rusya’ya karşı bir yaptırım planının olmadığını söylemesi, bazı çevrelerin hevesini kursağında bıraktı. Batı ve Ukrayna ile Rusya arasında denge kurabilmek kolay değildi. 

O tarihten bu yana, Türkiye bu hassas dengeyi (bir takım yalpalamaları bir kenara bırakırsak) esas itibariyle doğru yürüttü. Diplomasi diliyle ifade etmek gerekirse, taktiksel hatalar yapıldıysa da stratejik olarak doğru yolda ilerledi.

AVRUPA YOKLUĞUN, TÜRKİYE FİYATLARIN ACISINI ÇEKECEK

Türkiye’nin girişimiyle taraflar arasında bazı önemli adımlar atıldı. Önce “İstanbul Mutabakatı”, ardından Karadeniz’in kuzeyindeki limanlarda sıkışıp kalan tahıl ihracatına ilişkin varılan uzlaşma, Türkiye’nin elini güçlendirdi.

Bir dipnotu da paylaşmadan geçmemeliyim. İktidar, başkalarının ürettiği buğdayı dünyaya ulaştırılmasını başarı olarak sunarken, kendi çiftçimiz, başta gübre, mazot ve ilaç gibi girdilerdeki yüksek fiyatlardan dolayı kendi topraklarını ekemez hale geldi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rus lider Putin’le yaptığı görüşmelerde Batı’ya giden borulara, doğalgaz pompalanmasını keseceğine ilişkin bilgi paylaşımını bir şekilde yapmış olmalı. Ya da Erdoğan, görüşmelerden bu yolda bir adım atılacağını öngördü.

AVRUPA’NIN GÜNDEMİNE OTURAN GAZPROM REKLAMI

 

Rus doğalgaz devi Gazprom şirketi, yeni reklam filminde “Kış büyük olacak” temasını işledi. Reklamın yayınlanmaya başlamasının ardından Moskova yanlısı sayfalar, Rusya’nın Avrupa’ya giden gaz akışını kesmesi sonrası Avrupa Birliği ülkelerinin buz altında kaldığını temsil eden bir video paylaştı.

Gazprom’un bu reklamıyla Rusya’nın, Kuzey Akım boru hattından Avrupa’ya giden doğalgaz sevkiyatını durdurması neredeyse eş zamanlı oldu. 

Gerekçe “gaz sızıntısını” gidermek amacıyla yapılan bir bakım-onarım çalışması olarak gösterilse de bunun gerçekle bir ilgisinin olmadığı biliniyor. 

Kuzey Akım’dan gaz sevkiyatını durdurmak, doğalgazı silah olarak kullanmak ve Avrupa’ya ekonomik açıdan bir darbe vurmaktan başka bir şey değil elbette. 

Avrupa’da gaz sıkıntısını önce sanayi kesimi hissedecek. Konforuna düşkün Avrupalılar, soğukların bastırmasıyla facianın boyutlarını yaşamaya başlayacak. 

Rusya’nın planı, muhtemelen bundan sonra ortaya çıkacaklar üzerine kurulu. Soğuktan kıvranan halk, Rusya’yı protesto etmekten önce kendi yönetimlerine isyan edecek. Almanya, Fransa gibi ülkelerin Avrupalı liderleri daha şimdiden ABD’nin yörüngesinde hareket etmekle suçlayan vatandaşları, Kasım ayından itibaren seslerini daha çok çıkaracak.

 

Köln ve Leipzig’de “Pazartesi protestoları” adı altında sokağa dökülen göstericiler, hükümetin Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımları kaldırmalarını istedi. 

Göstericiler, krizin daha ilk günlerinde Almanya’nın kapattığı Kuzey Akım-2 boru hattının açılmasını istediler. 

Doğalgaz ihtiyacının yüzde 55’ini Rusya’dan karşıladığı bilinen sanayi devi Almanya, Avrupa’da en çok sıkıntıyı çekecek ülke olarak gösteriliyor. 

Uluslararası rating kuruluşu FİTCH, gaz akışının durmasının Euro Bölgesini resesyona sevk edeceği öngörüsünde bulundu. FİTCH’in öngörüsüne göre 2023’te Almanya’da Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) yüzde 3, İtalya’da ise yüzde 2,5 oranında aşağı gideceği yönünde. 

DW, Almanya Ekonomi Bakanlığı Sözcüsünün, gaz kesintisine karşı eskisinden çok daha hazırlıklı oldukları bilgisini paylaştı. Bakanlık sözcüsüne göre Almanya, gaz kriziyle başa çıkma yolunda ilerliyor. 

Rusya ile Batı arasındaki bilek güreşinin boyutları nereye varır? Bu sorunun cevabını bugün için bilmiyoruz. 

Putin’in, Avrupa’da halkı yönetime karşı isyan ettirmeye çalışması ve “Yaptırımları kaldırmazsan sanayini batırırım” politikası mı başarılı olacak, yoksa Batı’nın yaptırımlarla Rusya’yı dize getirme çabası mı sonuç verecek bugün için bilinmiyor.

Bütün bu bilinmezlerin yanında bilinen bir şey var; tüm bu olumsuzluklar, iktidardan gitmek istemeyen AK Parti ve onun Genel Başkanı Erdoğan’ın hanesine artı olarak yazılacak.

Avrupa doğalgaz yokluğundan bir kriz süreci yaşayacak. Türkiye’deyse doğalgazın yokluğunu hissedilmeyecek ama halk kombinin düğmesine basmaya korkacak. 

Erdoğan ise, İsmet İnönü’nün II. Dünya Savaşı sonrasında, “Ben Türkiye’yi savaşa sokmadım” diye övünmesine benzer bir yaklaşım içine girecek. “Batı’yı dinlemedim ve Rusya ile ilişkilerimi iyi tutarak sizi kışın dondurucu soğuğundan korudum. Ekonomiyi de yakın zamanda rayına oturtacağız. Nitekim oturmaya başladığını görüyorsunuz” diyerek toplumdan yeniden oy isteyecek. 

Bunun yanına bir de “Biz işi ehline vermeye çalıştık. Onlar bize bu yanlışları yaptırdı. Bakın onları bünyemizden atıp arındık” demeye başlayacağını düşünün. 

6 Ağustos tarihli AK Parti, ‘temizlendim ben’ demeye hazırlanıyor başlıklı yazımda bunu anlatmaya çalışmıştım. 

Seçimleri çantada keklik olarak görenler, Erdoğan’ın yeni stratejisine hazır olsunlar. 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin