Ekranda futbol alimi, saha kenarında suskun [EFE YİĞİT]

Sergen Yalçın, Türk futbolunun gördüğü en yetenekli futbolculardan biriydi. Oyun tekniği, oyunu okuma biçimi, futbol zekâsı tartışılmaz. Ancak disiplin sorunu yaşayan, profesyonelliğin şartlarını yerine getirmeyen bir oyuncu olarak hafızalara kazındı. Daha sonra spor yorumculuğu ve teknik direktörlüğe adım attı. Şimdilerde Kayserispor’la teknik direktör olarak anlaşan Sergen Yalçın’ı zor günler bekliyor. Neden mi?

Yorumculuk kolay ama…

Futbolun dört büyükleri olarak tanımlanan Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor takımlarının hepsinde forma giyen ilk futbolcu Sergen Yalçın. Futbolu bıraktıktan sonra çeşitli gazetelerde -adet olduğu üzere-  yazarlık yaptı. Daha sonra televizyon yorumculuğuna geçen Sergen Yalçın, 2013-14 sezonunda Gaziantep, 2014-15 sezonunda ise Sivasspor’u çalıştırdığı için yorumculuğa ara verdi. Stüdyoda oyuncuları ve teknik adamları acımazsızca eleştiren Sergen Yalçın, eşofmanlarını giyip saha kenarına indiğinde, çoğu zaman eleştirdiği teknik adamlardan daha kötü bir performans gösterdi.

Televizyonda tabiri caizse dilin kemiği yoktu. Hem yapılan yorumların bir maçlık hükmü vardı. Arada kırdığı potlar, yaptığı gaflarla Sergen Yalçın sosyal medyanın gündemine sık sık düşüyordu. Özellikle İzlanda ile A Milli Takımımızın oynadığı maçlar öncesi ve sonrası yaptığı yorumlar hiçbir şekilde tutmayınca, sosyal medyada hayli ilgi çekmişti. İşte Sergen Yalçın’ı bekleyen zor süreç, ekranda konuşmanın rahatlığına alışmasıydı.

Rıdvan Dilmen’in mirası

Sihirli ekranda konuşmanın rahatlığını ilk keşfeden Rıdvan Dilmen oldu. Vanspor, Fenerbahçe, Konyaspor, Altay, Adanaspor ve Karşıyaka’da geçen başarısız teknik adamlık yıllarından sonra Rıdvan Dilmen 2003’te eşofmanlarını çıkarıp, yorumculuğa başladı. Dilmen ekranlarda, saha kenarındaki başarısızlığını unutturan bir performans gösterdi. En popüler futbol yorumcusu olan Dilmen, ekranlarda teknik adamlardan daha çok kazandı. Televizyon yorumcuları için adeta bir rol model oldu. Ekranın tadını aldıktan sonra da, bir daha teknik adamlığa dönmedi.

Rıdvan Dilmen’in yolundan giden bir başka isim Hakan Ünsal. Uzun yıllar Galatasaray’ın solbekinde değişmez oyuncu olan Hakan Ünsal, futbolu bıraktıktan sonra tıpkı Sergen Yalçın gibi spor yazarlığına terfi etti. Ünsal’ın analizleri ve üslubu dikkat çekince ekranlara da çıkmaya başladı. Polemikten uzak, oyuncular hakkında detaylı bilgi veren, eleştirirken acımasız davranmayan üslubuyla Hakan Ünsal, Rıdvan Dilmen’den sonra işini iyi yapan yorumculardan biri haline geldi.

Oğuz Çetin çok denedi, olmadı

Oğuz Çetin, Türkiye’nin yetiştirdiği en iyi 10 numaralardan birisi. 2000 yılında Fenerbahçe’de Mustafa Denizli’nin yardımcısı olarak teknik adamlık kariyerine başlayan Oğuz Çetin’in hayali futboldaki başarısını teknik adamlıkta da tekrarlamaktı. Aynı zamanda Aziz Yıldırım’ın rüyası ise, Fatih Terim benzeri bir ismi Fenerbahçe camiasından çıkarmaktı. Ancak Oğuz Çetin’in teknik adamlık yılları hayal kırıklığı oldu. Bir ara A Milli Takım’da Fatih Terim ve Guus Hiddink’in yardımcılığını da yapan Oğuz Çetin, bu kariyerine ara verip ekranlara transfer oldu. 2011’de ekranlarda başarılı performans gösteren Çetin, yine saha kenarına indiyse de, 2014’te ekrana döndü.

Denizli ekranda da, saha kenarında da başarılı

Mustafa Denizli, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş takımlarını şampiyon yapmayı başaran tek teknik direktör. 1987’de başladığı teknik adamlık kariyerine, Beşiktaş’ı çalıştırırken 2010’da nokta koydu. Doğal olarak ekranlara transfer olan Denizli, 2 yıl sonra yeniden yeşil sahalara döndü ancak aradığı başarıyı bulamadı. Yine kısa bir ekran macerasından sonra 25 Kasım 2015’te yorumculuğu bırakıp ‘uzun yıllar görev yapacağım’ diyerek Galatasaray’ın başına geçti. Ancak üçüncü Galatasaray dönemi sadece 11 hafta sürdü.

Ersun Yanal ve ‘bilimsel’ futbol

Gençlerbirliği, A Milli Takım, Fenerbahçe ve Trabzonspor gibi takımları çalıştırdıktan sonra 2015’te teknik adamlık kariyerine virgül koyup ekranlara transfer olan Ersun Yanal, ‘bilimsel analizleriyle’ dikkat çekiyordu. Saha kenarı tecrübesini ekranlarda konuşturan Yanal, kısa sürede en iyi yorumculardan biri oldu.

Yanal, 25 Mayıs 2016’da Trabzonspor’la anlaşmıştı ancak meslektaşları yeni sezona hazırlanırken o Euro 2016’da yorumculuk yaptı. Saha kenarı tecrübesini ekranlara taşıyan Yanal, bu kez ekranlardaki usta yorumculuğunu saha kenarına taşımada sıkıntı yaşadı. Trabzonspor, Yanal’la ligde sıradan bir takım hüviyetine bürünürken, günlerinin sayılı olduğunu söylemek kehanet olmasa gerek.

Tanju Çolak örneği

Yeşil sahalardaki başarısını teknik adamlığa ve spor yorumculuğuna taşıma sıkıntısı yaşayanlarda var elbette. Bu isimlerin başında Tanju Çolak geliyor. Türkiye’nin en iyi golcülerinden biri olan Tanju Çolak’ın futbolu bıraktıktan sonra başladığı teknik adamlık serüveni sadece 2 yıl sürdü. Ardından gazete köşeleri ve televizyon ekranlarında arzı endam eden Çolak, vasatın altında bir performans gösteriyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin