Dün imamdı, bugün camiler kapatılsın diyor!

ÖZEL HABER | HASAN CÜCÜK 

Danimarka yakın tarihinin en önemli gelişmelerinden biri 30 Eylül 2005’te patlak veren Karikatür Krizi oldu. Jyllands Posten gazetesi, Hz Muhammed (SAV) hakaret içeren karikatürleri yayınlayarak, krizin fitilini ateşlemişti. Olayın global bir krize dönüşmesini sağlayan ‘imamlar heyeti’ oldu. İmamlar heyetinin sözcülüğünü yapan Ahmed Akkari ise bugün farklı bir cephede bulunuyor. Yeni Merkez Sol (Nyt Centrum-Venstre) adlı partinin kuruculuğunu yapan Akkari’nin partisinin programında değme ırkçılara taş çıkartan vaatler bulunuyor. 

30 Eylül 2005’te sağ tandanslı Jyllands Posten’in kültür sayfasını açanlar gözlerine inanmakta zorlanacağı 12 karikatürü görüyordu. ‘’Muhammed’in yüzleri’’ başlığıyla verilen haberde, Danimarka’da giderek artan otokontrol eleştirilip, müslümanlar hakkında bir şey yazmanın zorlaştığı yazıyordu. Gazete buna isyan(!) edip, Hz Muhammed (SAV) resmeden 12 karikatür yayınlıyordu. Karikatürlerden en fazla tepkiyi çeken Kurt Westergaard’un çizdiği Peygamber Efendimizi (SAV) başında bomba ile tasvir eden karikatür oldu. 

Hakaret karikatürleri yayınlandıktan sonra beklenen tepki hemen ortaya çıkmadı. Danimarka’da yaşayan müslümanlar, olaya sağduyu ile yaklaşıp tepkisini demokratik yollardan gösterdi. Bu durumdan rahatsız olan iki kesim vardı. Biri Jyllands Posten diğeri Danimarka’da kendini müslümanların temsilcisi gören gruplardı. Jyllands Posten haberinin deprem etkisi yapması için takip eden günlerde ülkenin önde gelen isimlerine mikrofon tutup, haberin ateşini harlamaya devam etti. Diğer yandan ise müslümanların temsilcisi konumuna kendilerini oturtan isimler ise, Danimarka’da yaşayan müslümanları mobilize edemediğini görünce oluşturdukları ‘imamlar heyeti’ ile Ortadoğu turuna çıktılar. Mısır, Suudi Arabistan gibi ülkelere giden bu heyetin sözcülüğünü Ahmed Akkari isimli ‘imam’ yapıyordu. Akkari, Danimarka İslam Toplumu sözcülüğünü de yapıp, karikatür krizinde ekranlarda en fazla boy gösteren isim oldu. 

Ortadoğu turuna çıkan ‘imamlar heyeti’, Danimarka’da yaşayan müslümanların ne denli zor durumda olduğunu anlatıp, adeta ‘Daha ne kadar sessiz kalacaksınız ey İslam dünyası’ diyordu. Kerameti kendinden menkul ‘imamlar heyeti’, gittikleri her yerde Danimarka’yı yerden yere vurdular. Propaganda için yanlarında götürülen materyaller arasında Danimarka’da vuku bulmayan olaylarda vardı. ‘İmamlar heyeti’ amacına ulaşıyordu. Kısa sürede İslam dünyasında, Danimarka karşıtlığı tavan yapıyordu. Konsolosluk ve büyükelçilikler basılıyor, Danimarka ürünleri boykot ediliyor, bayrağı ayaklar altında çiğneniyordu. Öyleki çıkan gösterilerde yaklaşık 50 kişi hayatını kaybediyordu. 

Hakaret karikatürlerini global bir krize dönüştüren heyetin en önemli ismi Ahmed Akkari ilerleyen yıllarda fikri bir değişime girdi. Önce imamlık görevini bırakıp, asıl mesleği olan öğretmenliğe döndü. 2007’de anavatanı Lübnan’a yerleşen Akkari bir yıl sonra Grönland’a taşınıp öğretmenlik yapmaya başladı. Grönland yıllarında yaşadığı fikri değişimi kamuya açık bir şekilde ifade etmeye başladı. ‘İslamcı’ geçmişini silen Akkari, Karikatür krizi dönemindeki tavrının yanlış olduğunu söyledi. Hakaret karikatürlerinin yayınlanmasını normal buldu. İfade özgürlüğü sınırları içinde gördü. Akkari’nin değişimi kendini bağlardı. Nihayetinde Danimarka gibi ifade özgürlüğünün olmazsa olmaz bir ülkede yaşıyorduk. 

Akkari birkaç gün önce yeniden gündem oldu. Bu kez kendisi gibi Lübnan asıllı olan Hanna Ziadeh ile kurdukları parti ile arz-ı endam ettiler. Partinin adı Yeni Merkez Sol (Nyt Centrum-Venstre) idi. Dernekler ülkesi olarak tanımlanan Danimarka’da parti kurmak dernek kurmak gibi bir şey. 3-5 kişi bir araya gelip parti kurmanız mümkün. Seçimlere katılmak için ise 20 bin imza gerekiyor. Ne var 20 bin imzada demeyin, kurulan onlarca parti yeterli imzayı bulamadığı için seçimlere katılamıyor. Meclis’te temsil edilmek için ise yüzde 2’lik seçim barajını aşmak gerekiyor. Yeni Merkez Sol’un önünde daha alması gereken uzun yol var. 

Ancak partiyi ülke gündemine taşıyan vaatleri oldu. Hem de ne vaatler! Danimarka aşırı sağının bile dile getirmediği vaatler. Neler mi var? Danimarka’daki tüm camilerin kapatılması var. Gerekçe, ‘Kur’an-ı Kerim’in doğmatiklerini okutan’ camilerin kapısına kilit vurulmadı. Din özgürlüğü, Akkari’nin partisine göre hikayeden ibaret. Dahası, Türkiye, Pakistan, Lübnan başta olmak üzere Ortadoğu ülkelerinden gelenlere ülke kapılarının kapatılması var. Bu ülkelerden hiçbir şekilde ‘göçmen’ kabul edilmeyecek. Gerekçe basit; bu ülkelerden gelenler radikal oluyor! Camilerin kapatılmasını aşırı sağcılar bile yüksek sesle telaffuz etmezken, eski imam Akkari’nin partisini bunu programına koydu. 

Garip bir durumla karşı karşıyayız. Dünün imamı bugün camilerin kapatılmasını istiyor. Bunu yaparken de insan hakları savunucusu kimliğini kullanıyor. Hayat hakikaten garip, savrulmanın sınırı olmuyor. 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin