The Dıctator’ın son filmi: Mühürsüz kral

[Veysel Ayhan, yazdı – @Veyhann]

Meşhur komedi filmi “The Dictator”un en iyi kısmı 100 Metre yarışıdır. Sevimli diktatör diğer yarışçılarla sıraya dizilir. Onlar eğilmiş start sesini beklerken diktatör koşuya başlar, 5-6 adım sonra cebinden çıkardığı start tabancasını ateşler. Çünkü start tabancası ondadır. Ortalarda kendisine yetişmeye çalışan iki rakibini dönüp tabancasıyla haklar. Sona doğru takatten kesilince bu sefer finiş çizgisini kendisine çağırır. Çizgiyi ona doğru getirirler ve diktatör yarışın şampiyonu olur.

Böyle bir şey filmlerde hatta komedi filmlerinde olur sanıyorduk. Ama yanılmışız.

2017 yılı Türkiye siyasetinde aynen gerçekleşti.

DİREĞE ÇARPAN TOP, GOL SAYILIR!

Bizimki, filmdeki kadar masum ve sevimli değil. Bilakis aşırı sinirli ve öfkeli. Mağlubiyete tahammülü yok.

Düşünün futbolda şampiyonluk maçı oynanıyor. Son beş dakikada hakem bir anda kural değiştiriyor. Kale direğine çarpan topları da gol sayıyor. Ve tuttuğu takımı galip ilan ediyor.

Veya satranç oynuyorsunuz. Karşınızdaki şahıs yenilmek üzereyken fillerle düz gitmeye kalkıyor. Kaleyle çapraz yürüyüp şah çekiyor. İtiraz ediyorsunuz yandaki “bağımsız” hakem, “kural tam şimdi değişti” diyor.

Yüksek Seçim Kurulu, sandık görevlilerine günlerce eğitim vermiş, mühürsüz zarf ve pusulalarla kullanılan oyların geçersiz olacağını duyurmuş. Hatta 2014’te 250 seçmenin oy kullandığı bir sandıkta, sandık başkanı zarfların arkasına mühür vurmadığı için seçim iptal edilmiş. Ama şimdi sayım yapılırken kural değişiyor.

YSK üyeleri “mühürsüz oylar da geçerli” diyerek sandık yolsuzluğu tarihine isimlerini yazdırıyor.

MÜHÜRSÜZ OYLAR KİMİN?

Avrasya Kamuoyu Araştırmaları Merkezi’nin (AKAM) sahibi Kemal Özkiraz, referandumda 1 milyon oyun iptal edildiği, 2.5 milyon oyun da mühürsüz kullanıldığını söyledi: “Benim partilerden, sandık gözlemcilerinden aldığım bilgiler, mühürsüz oy pusulalarının tamamında ‘Evet’ çıktığı yönünde. Böyle bir şey tesadüfle açıklanamaz” dedi.

HER ŞEYİ AÇIKLAYAN DİYALOG:

Muhabir YSK Başkanı Sadi Güven’e soruyor:

-Önceki seçimlerde mühürsüz oy pusulaları kabul edildi mi ?sadi spot
Sadi Güven: -Hayır edilmedi.
Muhabir: -Bu sefer neden ihtiyaç duyuldu ?
Sadi Güven: -Öyle gerekti.

Başka söze gerek yok.

YENİ SKANDAL

Dün Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker’in ortaya çıkardığı skandal daha vahim. Oy sayım sırasında YSK’nın yayınladığı “mühürsüz oylar da geçerli” duyurusu, YSK kararı değilmiş! Yani başkan üyeleriyle beraber karar almış değil. Ortada başkan, başkanvekili ve 9 üyenin imzası olan bir karar yok. Bu bile referandumun iptali için yeterli sebep.

HEM EVİNİ YIK, HEM OYUNU AL!

“Seni başkan yaptırmayacağız” diyen Selahattin Demirtaş ve pek çok HDP milletvekili hapse atıldı. İl ve ilçeler yıkıldı. Yüz binlerce insan göç etti. Ama her nasılsa seçmen sayısı değişmedi. Hatta bi hayli artmış. Bu mezalimi yaşayanların çoğu da “evet” demiş! Referandumun neresine dokunsanız dökülüyor.

Karşımızda yasa-hukuk dinlemeyen, dilediğini yapan, sonra yaptığı için yasa icat eden bir “diktatör” var.

MEŞRUİYETİ YOK!

Çalıntı araba süren bir şoförün meşruiyeti yoktur.

Çalıntı cübbeyle hakimlik, çalıntı önlükle doktorluk olmaz.

Bir evin anahtarını çalınca o ev sizin olmaz.

16 Nisan referandumu göz göre göre oy hırsızlığı yapılmış bir seçimdir. Meşru değildir. İptali gerekir. Bu referanduma dayanılarak atılacak hiç bir adımın da kanun önünde meşruiyeti olmayacaktır.

CHP VEYA UMUTSUZ VAKA!

Muhalefet ne yapabilir?

Tek bir şey yeter: CHP milletvekilleri “referandum iptal edilmiyorsa meclisten çekiliyoruz” desinler. Veya meclisi boykot etsinler kafi.

Gayri meşru seçilmiş bir “başkan”ın meclisi altında çalışmak hiçbir demokraside meşru değildir.

Ters bir soru sorayım. CHP iktidar olsa ve sandıkta bu yolsuzlukları yapıp referandumu kazansaydı, Erdoğan ve AKP ne yapardı? CHP veya muhalefet onların yapacağının onda birini yapıyor mu?

sadi spot1

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin