Devlet parti vermiş!

Yorum | Sefer Can

Açılış törenleri Meclis’in en şenlikli günleri olurdu. Parlamentoda bulunmayan partiler dahil bütün kesimlerin temsil edildiği bir panayır alanına dönüşürdü. Bilhassa bahçedeki kokteylde bütün milletin meclisi havası oluşurdu. Katılımda davetiye şartı vardı ama temsil tabanı geniş tutulurdu.

1 Ekim’de mutat olduğu üzere Meclis açıldı. Ama bırakın kokteyldeki sivil katılımı, Meclis’te temsil edilen partiler arasında bile ayrımcılık yapıldı. Parlamentodaki üçüncü parti olan HDP’yi neredeyse bütünüyle dışarı atacaklar. Genel Başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’la 11 vekil tutuklu; bazıları nöbetleşe içeri alınıp bırakılıyor. Belediye başkanları ya tutuklu ya da görevden alınmış vaziyette. Onlara oy veren Kürt seçmenin duygusal kopuşunu hızlandırmak için ne gerekiyorsa yapılıyor.

HDP’ye haksız muameleye yardım ve yataklık yapan CHP de hızla aynı akıbete sürükleniyor. Meclis Başkanı’nın odasında, devletin bütün adamları toplanmış. Ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu, davet bile edilmemiş. Daha kötüsü Başkan İsmail Kahraman yalan söyledi. Önce Kılıçdaroğlu’nu davet ettiklerini, kendisinin gelmediğini öne sürdü. Tutturamayınca, ilgili görevliler arasında bir iletişim sorunu yaşandığını iddia ederek yalanı örtmeye çabaladı. Kılıçdaroğlu da dışlanınca ortaya tam bir parti devleti fotoğrafı çıktı.

Devlet bir parti vermiş. Parti devletinin adamlarıyla, Devlet’in partisi objektiflere poz vermiş. Fotoğraf gerçekten manidar. Sağ başta Harbiye Nazırı Hulusi Paşa, bu defa AKP Genel Başkanı (Cumhurbaşkanı) Tayyip Erdoğan’a biraz uzak düşmüş. Yurt dışı gezilerinde görmeye alıştığımız sağ kolda değil ve bu defa üniformalı. Hemen onun yanında Anayasa’yı ‘patronun icraatlarına göre yorumlama’ Mahkemesi Başkanı Arslanzade Zühtü Bey. Esas duruşunu bozmuş hatta baş selamlı gafını izole etmek istercesine biraz kaykılarak oturmuş. Ama yine aksi bir komutta gafil yakalanmamak adına elleri otururken esas duruş pozisyonunu koruyor.

Sadrazam Bin Ali el Berki biraz mahcup, başı önde; “diplomasız bir adamın etrafında fır fır dönüyorlar” sözlerinin nasıl bir boşboğazlık olduğunu sonradan fark etmiş belli ki. Süt dökmüş kediden hallice oturuyor. Sağ kolun başında Meclis-i Mebusan Reisi İsmail Bey var. Biraz önce söylediği Kılıçdaroğlu yalanını nasıl kıvırtacağının sancısıyla koltuğun ucuna ilişmiş. Ayaktaki AKP’liler 32 diş dışarda gülüyor. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, taze damat formatında, mutluluk saçıyor. Sadece Mustafa Eliteş’ın yüzünden düşen bin parça. Uyuyakalmış ve partiye son anda yetişmiş gibi. Mavi gömleğin üstüne siyah beyaz çizgili kravatı yolda şoföründen ödünç almış! Veçhesi, Reis Hazretlerine müteveccih olmayan tek AKP’li.

Milletin Adamı’nın sağında her zaman Hulusi Paşa’yı gördüğümüz yerde mili ve yerli üretim zararsız muhalefet partisinin reis-i umumisi Devlet Bey ve adamları arz-ı endam ediyor. Yalnız kardeş parti AKP’lilerin aksine onların suratlar düşmüş. Devlet Bey mutsuz, 8 gol yemiş kaleci Yaşar havasında, bitse de gitsek diyor beden diliyle.

Adalet Bakanıyla tandem oynayıp, birkaç gün önce ByLock kararı veren YargıMtay Başkanı İsmail Rüştü Efendi, aferin bekleyen örnek öğrenci modunda. Temkinli bir tebessümle çevreye göz atıyor, selam verecek adam arıyor.

Fotoğrafta bir tek protokolün yeni üyesi, yeni Türkiye’nin sembol şahsiyeti Sedat Peker yok. O da bir partide iki reis fazla olur diye gitmemiş olmalı!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin