Demirtaş ne kadar direnebilir?

YORUM | ALPER ENDER FIRAT

‘Muhalefetin ya da Millet İttifakı’nın en yumuşak karnı neresidir?’ diye sorsanız hiç tereddüt etmeden İYİ Parti’dir derim. İYİ Parti’nin neden açıkça Recep T. Erdoğan’ın yanında yer almadıklarını merak ediyorum doğrusu. Erdoğan da bunu garipsiyor olacak ki, bir kere daha davet etti kendi saflarına. 

İYİ Parti’nin AKP’ye katılmasıyla HDP’yi muhalefet blokunun dışında tutmayı başarması arasında hiçbir fark yok. İkisi de Erdoğan için hayati önem taşıyan destek anlamına geliyor. Hatta 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, seçim sonuçlarını bile beklemeden ortadan kaybolarak Erdoğan’a ettiği hizmetin aynısını, HDP’yi AKP saflarına itmesiyle yapıyor. 

Kulislerden sızan bilgiye göre İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in iki kesin kırmızı çizgisi varmış, birincisi Başkanlık sistemiymiş, ikincisi de HDP ile aynı safta olmamakmış. 

Akşener ve ekürisi, HDP’nin muhalefet blokunun dışında kalmasını sağlayarak  Recep T. Erdoğan’a yapılacak iyiliklerin en büyüğünü yapıyor. 

Bir tarafta helvadan yaptığı putları kırmızı çizgisi yapan sözüm ona muhalefet, diğer tarafta iktidarda kalmak için hiçbir sınırı, kırmızı çizgisi, etik değeri olmayan kuralsız Recep T. Erdoğan. Böyle bir durumda isterse ülke ekonomik olarak resmen iflas etsin, insanlar yiyecek ekmek bulamasın ama yine de hükümetin kaybetme ihtimali yok. 

İYİ Parti AKP’ye böyle hayati bir destek sağlamakla kalmıyor; muhalefet adayının belirlenmesinde, ittifakı dağılma noktasına getirecek mızıklanmaları da cabası.  

İYİ Parti, HDP’yi kararlılıkla muhalefet bloğunun dışında tutarken AKP, HDP kitlesine çiçekler, çikolatalar göndermeye, flörtöz davranışlarda bulunmaya devam ediyor. 

Her ne kadar Selahattin Demirtaş “bunca yaşananlar hafızalarda henüz canlıyken, haksızlıklar ve hukuksuzluklar artarak devam ederken beni değil jetle Diyarbakır’a, mekikle Mars’a da götürseler durum değişmez” dese de bu restin içinde bile bir pazarlık mesajı var. 

Diyelim ki AKP bu haksızlıklar konusunda bir tavır değişikliğine gitti, tutuklu HDP’li vekilleri dışarı çıkardı, kayyumlar koltuklarını seçilmiş belediye başkanlarına geri iade etti, iktidar Kürtlere karşı yürüttüğü baskıcı tutumunu değiştirdi ve yumuşattı.  Bütün bölgeye yayılacak şekilde bir bahar havası estirmeye başladı. Başta Selahattin Demirtaş olmak üzere AKP muhalifi HDP’liler bu duruma ne kadar direnebilir? 

Mesela önümüzdeki haftalar içinde iktidar bütün siyasi tutuklulara karşı bir af çıkarsa ve daha sonra da söylediğim davranışlar içine girse Demirtaş buna direnebilir mi?

Baskıdan, dışlanmaktan, ötekileştirilmekten yılmış bıkmış bir kitlenin böyle bir halden, iktidar ortağı olmaya evrilecek bir duruma sırt çevirmesi hiç de kolay değil. Yani iktidar nimetlerinin açıldığı bir kapının önünde durmaya Selahattin Demirtaş’ın gücü yeter mi bilemiyorum. 

Bir tarafta aman tabanım ne der diye korka korka yarım ağız cümleler kuran CHP ile her fırsatta tekme tokat sallayıp ağız dolusu hakaret eden İYİ Parti diğer yanda iktidar nimetleri vaat eden bir AKP! 

Türkiye’nin muvazaalı muhalefet partileri, 24 Haziran 2018 gecesi ortadan kaybolup iktidarı Recep T. Erdoğan’a bıraktıkları gibi gelecek seçimde de en kilit parti HDP’yi, iktidarın kucağına bırakıp bir kere daha hezimet yaşatacaklar. 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Bir insanın eğer onur, gurur, şerefi şahsiyetine bağlı ise o Devleti, insanları düşünmüyor demektir. Kendisini kırmızı çizgi ile sınırlıyor. HDP PKK ya destek veriyor diye Tayyipi desteklemek zorundamıyız. Demek ki HDP yerine Tayyipi tercih ediyor. Aslında masaya HDP gelse, İP gitse daha güzel olur. Daha anlamlı bir ittifak olur. Yani bir gurur yüzünden insanların geleceğini yakıyorlar. Kendilerine muhtacız diye kendilerini satıyorlar. Naz makamında duruyorlar. Gurur mu kaldı? Devlet mi kaldı? Neyi kutsuyor bunlar? Kutsadıkları hangi değer kaldı. Hem HDP ne pazarlığı yapıyor? Bana özerklik verin mi diyor? Özerklik mi istiyor? HDP yi dışlamak HDP ye verilen en büyük destektir. Milliyetçiler bunu bilerek mi yapıyorlar anlamadım. Zaten HDP de İP nin tutumundan memnun. Kabul edilirse isteklerini daha net öğreneceğiz. Bir fırsat verilmeli. Varlık alemine çıkartmalıyız onları. Bu çatışma sorunları hep kimlikten kaynaklanıyor. Türkiyeyi kurarken İsraile karşılık Turan olarak kuruldu. Türkçülerin itirazı bundan. Turan örtüsü ile Türkiyenin üzerini örttüler. Hiç bir sorunu çözemedikleri gibi kabul etmiyorlar. Kürt yoktur dediğinde Turanını korumuş oluyor. İP nin bütün itirazı bu Turan meselesinden. Bir Türk devletine tapmaktan kaynaklanıyor. İsraile karşılık bir Türk devleti pazarlığı yaparken iyi. O zaman yahudi dölü olmuyor siyonistler. Kendi çıkarı olunca siyonistlerle görüşürler. Adına Turan derken aslında gerçek Türklüğün üzerini örtmektedir. Herkes Turan derken Türkün de üzerini Turan ile örtmektedir. Bu çok kolay ve ilkel bir yönetimdir. Gururun, onurun hep en yukarıdadır. Hiç dokundurmazsın kendine bu sayede. Turanda kişi onur ve şerefi üsttedir. Kendi onurunu zedelememek için Kürtü yok sayar. HDP konusunda nazlanır ve haklı bir dava güttüğüne inanır. Çünkü kutsal Turan Devleti böyle istemektedir. Türk Devletin heykellerini yapıp asmak lazım.

  2. İP nin HDP yi içine sindirmesi gerekmiyor. Yani başkası kendilerini etkilemesin. Kendi iç dinamikleriyle bu Kürt sorununu halletsinler. Halledemiyorlar ve HDP nin arkasına saklanıyorlar. Şu anda yaptıkları şeyin adı HDP nin arkasına saklanmaktır. Türkiyenin yani Turanın başka sorunları da var. Mesela Hukuk Devleti olamamak gibi. Hukuku kutsamıyorlar mı yoksa?

    Yani HDP yi içlerine sindirmelerine gerek yok. Kürtleri tanımaları, kabul etmeleri gerekiyor. Ama bu zor işi yapamıyorlar çünkü Turancılık onları zehirlemiş. Kendi iç duygularıyla Kürtlere yaklaşmaları gerekecek. O zaman HDP nin yerini İP alabilecek. Yani HDP ye gerek kalmaycak bile. HDP, İP nin oluşturduğu sorunun bir ürünüdür. Bu ürürnü alıp arkasında saklanması ne kadar mantıklı? Sorunu çıkaran kendisi, sorun HDP olarak görünür kılınıyor, sonra İP HDP yi ret ediyor. Aslında kendisini ret ediyor. Hiç sağlıklı değil. Çünkü HDP bir hastalığın sonucu. Hastalığı tedavi etmek yerine hastanın belirtisi olan HDP ye takılmak ne kadar mantıklı?

    Diyelim tansiyonun var ve başın ağrıyor. Sorun olarak baş ağrısı görülüyor ama o sadece bir belirtidir. Bütün meseleyi baş ağrısına indirgeyemezsin. Gerçeklerle yüzleşmek zordur. Bunun için ciddi terapi gerekiyor. Yoksa yok sayma davranışı yani komik durum böyle devam edip gidecek. İP yi dünyanın neresine koyarsanız koyun hep aynı sorunu, ret etmeyi, yok saymayı devam ettirecektir. Ben o yüzden hiçbirine güvenmiyorum.

    Hem madem HDP yi ret ediyorsun o zaman nedenini açıkla. İnsanların kendilerini savunmasına fırsat ver. Hiç karşılıklı muhabbet ettiklerini görmüyorum. İkisi de ret edilişten memnun. Tencere kapak misali birbirlerini buldular. Biri Türklerin oyunu diğeri de Kürtlerin oyunu toplayarak büyüyorlar. Göbekleri Türk ve Kürt dolayısıyla şişmiş vaziyette. Ama doymuyorlar.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin