Dekont!

Yorum | Naci Karadağ

Sakağı nedir bilir misiniz?

Özellikle atlarda görülen ve insanlara da bulaşan ölümcül bir hayvan hastalığının adıdır Sakağı. Ruam da denen bu hastalığa yakalanan insanın tüm idrak yolları tıkanıyor ve akli melekelerinin çoğu iptal oluyor. Bir tür mankurtluk boyutuna geçiyor. İşte bu hastalığa yakalananlara da mankafa deniyor.

Man adası popüler olunca ve bin beş yüz liralık maaşlı trollerin milyon dolarlık insanları cansiperane savunmalarını görünce aklıma bu ayrıntı geldi nedense.

Geçelim…

***

Ankara’da Otonomi Otomotiv Ticaret Merkezi açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Döviz meselesi çıkardılar dolar şöyle oldu böyle oldu. Yastığının altında doları olanlar gelsin parasını altına dönüştürsün. Gelsin parasını TL’ye dönüştürsün. Bu adımı attığımız sürece birilerinin oyunu da bozulacaktır” diye konuştu.

Bu konuşmanın üzerinden epey zaman geçti. Havuz bataklığında döviz bürosu öncesi kuyrukları yayınlandı boy boy…

Hızını alamayan bazı AKP’liler dolar filan yaktılar.

Hatırlarsınız yahu, “Dolar dekontunu getir berber seni bedava tıraş etsin”den, “500 dolar bozdurup dekontunu getirene köfte ekmek bedava” kampanyalarını…

Dolar bozmanız yetmiyor, bedava tıraş olabilmeniz için belge isteniyor.

Yani dekont.

Havuzda onlarca haber çıktı, binlerce dekont yayınlandı.

Çoğu kişi bilmez ve de pek dile getirilmez ama banka dekontunun tuhaf ve aleni olmayan bir kutsallığı vardır bizim millet için.

İroni filan yapmıyorum, son derece ciddiyim.

Mushaf çantasında banka dekontu saklayan teyzeler biliyorum yeminle.

Bir tartışma esnasında, “Aha işte dekontu var!” denildiğinde, “Tamam o zaman” denilip tartışmanın bitirildiğine pek çok kere şahit olmuşumdur.

Yurdum insanı için dekont denildi mi akan sular durur!

“Adamın elinde kapı gibi dekontu var”, lafı “kapı gibi tapu-belge”den çok daha öncesine dayanır emin olun.

***

Kılıçdaroğlu’nun TRT tarafından aniden kesilen konuşmasında mesele Man Adası ve oraya para transfer edilmesine geldiğinde CHP sıralarında bir heyecan dalgası oluştuğu muhakkak.

CHP Başkanı bir ara “swift” filan dedi ama belli ki karşısındaki kitle eğitimli olmasına rağmen çok tepki göstermedi.

Muhtemelen herkesin içinden şu cümle geçti: “Bırak swifti filan dekont var mı dekont?”

Ve beklenen an gelip, Kılıçdaroğlu elinde tuttuğu bir tomar dekontu sallayarak gösterdiği an CHP sıralarından “Aoooooaaahh” gibi enteresan bir nida yükseldi. Islıklar ve Tayyip istifa sesleri salonda yankılandı.

***

İşte tam da biz buyuz…

İşin içine dekont karışınca AKP medyası da “belgeler sahte”den tornistan etti. Son beş yıldır en çok kullandıkları silaha sarıldılar hemen, “Kılıçdaroğlu ihanet içinde, CHP ovası hain yuvası!”

Bunları diyenler, bir süre önce peçeteye yazılı “saat parası” teslimat imzasını belge olarak yeterli görenlerdi.

Kapasiteleri de çay lekeli saçma salak belge üretiminden ibaretti.

Bu nedenle hemen vatan hainliği seviyesine geçtiler.

İş yapıyor çünkü her daim işe yarıyor, Man adasına imam hatip açacaklar türü palavraya pek inanan çıkmaz!

Araba vergisinden vatan kahramanlığı çıkaran, banka dekontundan hain üretmiş çok mu?

***

Hemen herkesçe bilinen ama “Çalıyorlar ama çalışıyorlar!” ile “Hangisi çalmıyor ki!” arasına sıkışıp kalan Türk milletinin bu dekont meselesinden etkileneceğini ama sonuçta hiçbir şeyin değişmeyeceğini çok iyi biliyor herkes. Birbirimizi kandırmayalım.

Adam çıkıp açık açık “Ben İstanbul’a ihanet ettim” deyince “hüloğğğ” diye alkışlayan bir toplumdan bahsediyoruz.

Olması gerekeni anlamak için çok basit bir yer değiştirme işlemi yapmak lazım bu gibi durumlarda.

***

Erdoğan’ı çıkar yerine Kılıçdaroğlu’nu koy bakalım. Kılıçdaroğlu’nun oğlu, damadı, eniştesi, dünürü kara para ticareti yapsa, AKP medyası onu ne yapardı?

Enişte, kardeş, oğul, dünür, özel kalem… Milyonlarca dolardan bahsediyoruz.

Eskinin parasıyla trilyonlar… Aynı gün yollanıyor.

Hepsi aynı şirkette mi yoksa hepsi aynı işi mi yapıyor, nasıl bir şirkettir bu anlamadım.

Ama belli ki, kendilerinin olmayan bir parayı yollamışlar bu zatlar.

En fazla birkaç bin lira maaşı olabilecek olan özel kalem müdürünü trilyonları nereden kazanmış olabilir ki?

Bundan sonra olacakları söyleyeyim…

AKP ve Erdoğan’ın harika bir taktiği daha var.

İstanbul rezil mi edilmiş? Sorumlusu başkası.

Kendi getirdikleri sınav sistemi berbat mı? At suçu başkasına!

Yahu Suriye’deki olayları Esad başlattı dedi ya bir AKP’li…

Size söyleyeyim, bu milyon dolarlık transferin sorumlusunun Kılıçdaroğlu olduğuna milleti inandırır bunlar!

Hem adam “Yurtdışında tek kuruşum varsa” dedi “dolarım varsa” demedi ki!

Ne yani, yalan mı?

Bildiğiniz bir Sakağı doktoru var mı, milletçe gidip tedavi olalım!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin