Danimarka rakiplerine korku saldı

HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK

İskandinav futbolunda liderlik yarışı senelerdir İsveç ve Danimarka arasında geçiyor. Norveç, bu iki ülkeyi birkaç adım geriden takip ediyor. İsveç ev sahipliğini yaptığı 1958 Dünya Kupası’nda finale kadar gelmişti. Kupaya uzanmasına henüz 17 yaşında olan Pele engel olmuştu. Danimarka ise Euro 92’de futbol tarihinde önemli şampiyonluğa imza attı. Hem de rakibi İsveç’in topraklarında kupayı havaya kaldırdı. 2022 Dünya Kupası yolunda Danimarka ve İsveç oynadıkları maçları kayıpsız atlattı. Danimarka 3’te üç, İsveç 2’de iki yaptı. İsveç’in grubunda geçmesi gereken dev bir İspanya engeli var. Danimarka, gruptaki en güçlü rakibi Avusturya’yı deplasmanda 4-0 yenip büyük avantaj sağladı. Son yıllarda kabuğunu tekrar kıran Danimarka’ya biraz daha yakından bakalım…

3 MAÇTA 9 PUANLIK PERFORMANS

Dünya Kupası yolculuğuna İsrail deplasmanıyla çıkan Danimarka 3 puanı 2-0’lık skorla aldı. İkinci maçı grubun zayıf halkalarından Moldova’ya karşı olunca, teknik patron Kasper Hjulmand as oyuncularını Avusturya maçını düşünerek dinlendirdi. Danimarka hâlâ favoriydi ama kimse 8-0’lık tarihi bir skor beklemiyordu. Bu galibiyet bir anlamda milli takımda as-yedek ayrımı olmadığını ortaya koydu. Moldova moraliyle Avusturya deplasmanına giden Vikingler, ikinci devre bulduğu gollerle rakibini 4-0 yendi. 3 maçta 14 gol atıp, kalesinde gol görmedi. 58 ile 73. dakikalar arasında 4 gol bulan Danimarka ulaştığı 9 puanla en yakın takipçisi İskoçya’nın 4 puan önüne geçti. Oynadığı 3 maç sonunda 9 puana ulaşan 4 ülkeden biri oldu. İngiltere, İtalya ve Ermenistan da tüm maçlarını kazanan diğer ülkeler. Maksimum puan toplayan ülkeler arasında en fazla gol atan takım aynı zamanda.

SEPP PİONTEK DEVRİMİ

Danimarka futbolunda devrimi Sepp Piontek gerçekleştirmişti. 1978 yılında göreve başlayan Piontek öncesi, Danimarka sıradan bir görüntü veriyordu. Çıkardığı birkaç yıldız dışında varlığından kimsenin haberdar olmadığı bir ülkeydi. Allan Simonsen, ülkenin en önemli yıldızıydı. Bundesliga’da Mönchengladbach formasıyla üç lig şampiyonluğu ve iki UEFA Kupası’nı kazanan Simonsen, başarısını Barcelona’da da sürdürmüştü. Onun dışında kayda değer yıldızı olmayan Danimarka’nın makus talihinin değişmesi için Sepp Piontek’in göreve gelmesi gerekiyordu.

TEKNİK DİREKTÖRLÜKTE İSTİKRAR

Danimarka milli takımı yabancı teknik adamlara alışıktı. 1908’de İngiliz Charles Williams’la başlayan yabancı hocalar serisinde koltuk 1956 yılında kadar Danimarkalı ve İngilizler arasında gidip gelmişti. 1956’dan sonra listeye Macar, Avusturyalı, Alman, İsveçli ve Norveçli teknik adamlar eklendi. Milli takımın emanet edildiği teknik adamların milliyeti değişse de, istikrara dikkat ediliyordu. Başarısız sonuçlardan sonra hemen hocanın görevine son verilmiyordu. Sadece kendileri istifa ederse, kontrat bitmeden bir çıkış yolu sunuluyordu.

KAZANMA DÜŞÜNCESİ OTURDU

1978’de göreve gelen Piontek, 12 yıl boyunca görevde kaldı. Danimarka’ya kazanma mantalitesini aşıladı. 1984 Avrupa Şampiyonası biletinin alınması, güveni beraberinde getirdi. Yine 1986 Dünya Kupası’na katılması Danimarka adını geniş kitlelere duyurdu. Uruguay’ı 5-1 yenince kupada ses getirdi. Genç Michael Laudrup, bu dünya kupasıyla yıldızını parlattı. Piontek, 1990’da Danimarka defterini kapatıp Türkiye’ye yelken açarken, koltuğu yardımcısı Richard Möller Nielsen’e bıraktı. Piontek’in yardımcılığını 1987’den beri yapan Möller Nielsen, Euro 92’de takımla kupayı kaldıracaktı. Danimarka, Yugoslavya’nın iç savaştan dolayı kupadan men edilmesiyle, şampiyonaya katılma şansı buldu. Şampiyonanın başlamasına sayılı günler kala, milli oyuncuları tatilden toparlayıp tarih yazdı.

Richard Möller Nielsen, Bo Johansson, Morten Olsen, Age Hareide 1990-2020 arasında görev yapan teknik adamlar oldu. Morten Olsen tam 15 yıl koltukta kaldı. Haziran 2020’den beri ise Kasper Hjulmand teknik patronluk koltuğunda oturuyor.

DÜNYA YILDIZLARI ÇIKARDI

1980’li yılların ortasından itibaren Michael Laudrup, Preben Elkjaer, Flemming Povlsen, Brian Laudrup, Peter Schmeichel gibi yıldızlar yetiştirdi. Bu isimler uzun yıllar milli formayı başarıyla terletti. Teknik adamda istikrarın sağlanması başarıya giden yolun taşlarını döşüyordu. Uzun yıllar görevde kalan hocalar hem oyuncuları yakından tanıyor hem de sistemine uygun isimleri seçiyordu. Profesyonellik anlayışı üst düzey oyuncular, yıldızını parlattıktan sonra Avrupa ülkelerinin yolunu tutuyordu. Avrupa’da top koşturan Danimarkalı oyuncu sayısı onları buluyordu. Uluslararası tecrübe kazanan bu isimler, milli takımın başarı çıtasını daha yükseğe taşıyordu.

Danimarka’nın güncel kadrosuna baktığımızda yıldız olarak Kasper Schmeichel (Leicester City) ve Christian Eriksen (Inter) öne çıkıyor. Kadroda yerel ligden sadece 3 isim yer bulurken, diğer oyuncular 6 farklı ligde top koşturanlardan oluşuyor. İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya, Fransa ve Hollanda liginin tecrübesiyle milli takıma gelip, başarılı oluyorlar. Danimarka yıldız oyuncu yerine takım oyunuyla başarıya ulaşmanın örneğini veriyor. Birkaç isim değil, tüm takım elini taşın altına koyuyor. Euro 2020’de Danimarka dikkate alınması gereken bir ekip olduğunu gösterdi.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin