Futbolun NBA’yi olarak tanımlanan İngiltere Premier Lig’de Chelsea için ‘Şampi…’ diyebiliriz. Ligin bitimine 3 hafta kala en yakın takipçisine 7 puan fark atan Chelsea’ye ligi lider tamamlamak için sadece bir galibiyet yetiyor. Chelsea’nin bu başarısında hiç şüphesiz aslan payı teknik direktör Antonio Conte’ye ait. Sezon başında çalıştırmaya başladığı Chelsea’yi daha ilk senesinde şampiyon yapan Conte’nin hayatı adeta futbol.
O düğün sabahı antremana gidecek kadar bir futbol tutkunu. Eşi Elisabetta Muscarello, düğün gecesinin sabahında eşinin saat 05’te antrenmana gittiğini belirterek, “Aslında düğün pastasını kestikten sonra gidecekti ancak ısrarlarımız sonucu kaldı” diyecekti. Juventus’tan öğrencisi Andrea Pirlo, Conte için “O’nun hayatı futboldur. Her dakika en ince detaya kadar takımı ve oyuncularını düşünür” sözlerini kullanıyor. Futbolun içinde bu denli olmanın meyvelerini de çalıştırdığı takımları şampiyonluğa taşıyarak alıyor.
3’LÜ DEFANSI BURADA DA UYGULAYACAK MI?
Premier Lig’de sezon başlarken en çok merak edilen konuların başında Antonio Conte’nin Chelsea’de göstereceği performans geliyordu. Jose Mourinho, Arsene Wenger, Jürgen Klopp ve Josep Guardiola gibi yıldız teknik adamların boy gösterdiği Premier Lig’de Conte ya devler sofrasında yer bulacaktı ya da Abramovich’in Chelsea’sinde görev alan diğer İtalyan teknik adamlar gibi kovulup gidecekti. İtalyan teknik adam şikeden dolayı lig düşürülen Juventus’u 3 yıl üst üste şampiyon yaparak kalitesini ispatlamış, İtalya Milli Takımı’yla gözardı edilemeyecek bir performans ortaya koymuştu. Conte’nin teknik adamlık kumaşını kimse sorgulamıyordu. Kafalardaki soru işaretinin sebebi, Juventus ve İtalya milli takımında uyguladığı 3’lü defansı Chelsea’de de uygulayıp uygulayamayacağı idi.
Conte, Siena’yı çalıştırırken pek alışık olmadığımız 4-2-4 sistemini benimsemişti. 2011’de Juventus’u çalıştırmaya başladığında aynı sistemi uygulamak istemiş ancak yaşlanan Andrea Pirlo’nun yeterince hareketli oynayamaması sonucu büyük başarı yakalayacağı 3-5-2 sistemine dönmüştü. Juventus’un 3’lü defansı Bonucci, Barzagli ve Chiellini ‘BBC’ kısaltmasıyla ünlenirken, Marchisio ve Arturo Vidal’ın ortasahada Pirlo’ya verdiği destekle Juventus yıllar sonra yeniden Serie A’nın zirvesine ambargo koymuştu.
KIVAMINI BULUNCA 13 MAÇLIK SERİ GELDİ
Sezon öncesi Conte’nin kafası karışıktı. Antrenmanlar ve hazırlık maçlarında 4-2-4 ve 4-3-3 oyun sistemini deniyor ancak istediği sonuca bir türlü ulaşamıyordu. Sezonun ilk maçında West Ham karşısında 4-3-3’ü deneyen Chelsea maçı zar zor kazandı. Liverpool ve Arsenal yenilgilerinden sonra ise Conte takım düzeninde değişikliğe gitmeye karar verdi. İtalyan teknik adam Chelsea’de 3’lü defans oynarken, Juventus’ta uyguladığı 3-5-2’yi değil 3-4-3 formatını benimsedi. Orta sahada Matic ve Kante defansa yardım ederken ileri 3’lüde Hazard, Diego Costa ve Willian veya Pedro rakiplerin korkulu rüyası oluyordu. Conte sistemi kıvama getirirken Chelsea peş peşe 13 maç kazanarak şampiyonluk yarışında en iddialı ekip konumuna geldi.
TEKNİK ADAMLIĞI SANCILI BAŞLADI
1985’te Lecce’de profesyonel kariyerine başlayan Conte, 1991-2004 arasında 13 yıl Juventus forması giyip, lig, kupa ve Şampiyonlar Ligi sevinci yaşadı. Ancak teknik adamlık kariyeri oldukça sıkıntılı başladı. İlk göz ağrısı Arezzo’da bir sezon içinde önce kovuldu sonra tekrar göreve getirildi sonra tekrar kovuldu. Bari’yi Serie A’ya taşıyan Conte, Atalanta’dan ise 14 haftada taraftarla kavga ettiği için gönderildi. 2011’de 13 yıl formasını giydiği Juventus’u çalıştırmaya başlayan Conte için kariyerinin altın yılları başlıyordu. Şikeden dolayı lig düştükten sonra geri döndüğü Serie A’da zirveye hasret kalan Juventus, Conte ile daha ilk yılında şampiyonluk yaşadı. Juventus’u 3 yıl üst üste şampiyon yapan Conte, 2013-14 sezonunda topladığı 102 puanla Serie A tarihinde 100 puan barajını aşan ilk teknik adam oldu. Rekorları alt-üst ettiği son şampiyonluğunda en yakın rakibine 19 puan fark atmıştı.
KİTABINDA TAVİZE YER YOK
Conte, disiplinden taviz vermeyen biri. O’nun kitabında laubalilik yok. Zira laubaliliğin sonuçlarını en acı şekilde yaşayanlardan biridir. Juventus formasını giyerken 1999-2000 sezonunda adım adım Serie A şampiyonluğuna ilerlemektedir. Ligin bitimine 8 hafta kala en yakın takipçisi Lazio’ya 11 puan fark atan Juve’li oyuncular ‘artık şampiyonuz’ demenin faturasını acı öder. Önce aradaki puan farkı kapanır. Perugia deplasmanında alınan yenilgiyle şampiyonluğu Lazio’ya hediye eder. Bu durum Conte’yi derinden etkiler. Yıllar sonra “Tam 6 gün uyumadım. Hayatımın en büyük acısını bu şampiyonluğu kaybederek yaşadım” diyecektir. Bu acı tecrübeden dolayı Conte işini asla şansa bırakmamaya, disiplinden taviz vermemeye ant içer. Kurallarına uymayanlar kendini önce yedek kulübesinde sonra başka kulüpte buluyor. Lakabı ‘çekiç’ olan Conte, Ada’da ilk yılında takımını şampiyon yaparak, tavizsiz duruşunun karşılığını almış olacak…
