Çok şükür, oğlum kumarbaz oldu!

YORUM | ALPER ENDER FIRAT

Saffet yine gelini dövmüş, kızcağız da evi terk etti. Saffete boşanma davası açmış. Yeter bu kadının çektiği, sürekli dayak, sürekli dayak. Nasıl bir evlat ne laftan anlıyor, ne sözden, ne anne sözü dinliyor ne baba sözü dinliyor.’

Türkiye’nin büyük ilçelerinden birinde cam kenarına oturmuş iki yaşlı kız kardeşten abla olanı oğlunu kardeşine şikayet ediyor.

Bu kez niye kavga etmişler diye soruyor diğer kadın. ‘Saffet yine kumarda bir sürü para kaybetmiş, gelin buna söylenince onu dövmüş. Yıllardır kazandığı her şeyi kumarda yiyor, içkisi, kumarı her zıkkımı var. Şu yaşa geldim elinden bir hayır görmedim. Bu kadar işlek dükkanı var ama ellerinde avuçlarında hiçbir şeyleri yok. Bundan sonra da bir şey olacağı yok yeter boşansın bari gelin kurtarsın kendini.

Diğer kız kardeş de küçük oğlu Hayrullah’tan yana çok dertliydi. ‘Saffetin bir benzeri de Hayrullah, yine günlerdir eve gelmiyor. Bu yaşa geldi bir baltaya sap olamadı. Ne okudu, ne bir meslek edindi, hayta geldi hayta gidecek. Ne yiyor, ne içiyor, ne kullanıyor bilmiyorum. Artık abi kontrolü de yok. İyice zıvanadan çıktı.’

Hayrullah’ın annesi iç çekerek pencereden boşluğa bakar gibi baktı. Ama dedi İbrahim öyle mi? O bu yaşa kadar bizi hiç ama hiç üzmedi. Her zaman sorumluluğunu bildi. Kendi çabasıyla, kendi gayretiyle okudu. Sen de şahitsin çocukluğundan beri herkes parmakla gösterirdi. Bir günden bir güne ne bana ne babasına ne de büyüklerine en küçük bir saygısızlığı olmadı. Ne güzel yüreği vardır İbrahimin.

İbrahim gerçekten de çocukluğundan beri mahallesinde, ilçesinde, akrabaları arasında hep parmakla gösterilen bir öğrenci olmuştu. Başarı ve iftiharlarla geçen öğrencilik yıllarından sonra Polis Akademisini bitirmiş ve emniyet teşkilatında görev almıştı. Mezun olduktan sonra kendi isteğiyle Doğu’ya gitmiş, tayinini kendi memleketine aldırmak için ailesinin bütün baskılarına da direnmişti. Bütün meslek hayatını güneydoğuda geçirmiş, oranın problemleriyle sahici olarak ilgilenmiş, bölgede yaşayanların büyük sevgisini kazanmıştı.

İbrahim, en son bir ilçede emniyet müdürüyken 10 ay önce tutuklandı.

Neredeyse 20 yıldır Polis, bir kişi de İbrahim hakkında kötü konuşsun. Bana kötü davrandı, bana haksızlık etti desin. Bir kişi bana hak etmediğim şu muameleyi gösterdi desin. İbrahim’in annesi konuştukça öfkeleniyor, öfkelendikçe sesini yükseltiyordu. ‘Hadi televizyona ilan verelim, İbrahim’den şikayetçi bir kişi çıksın oğluma cezasını kendi ellerimle vereceğim’ Bak Hayrullah’a, tam bir hayırsız evlat. Ne kadar hayırsızsa o kadar özgürlüğü var, kimse ne yapıyorsun diye sormuyor bile.

Abla çaresizlik içinde konuşana kardeşinin sözünün arasına giriyor, diyor ki ama İbrahim de çok dine düştü, fazla dinci oldu, cemaat memaat, çok şükür Saffet’in böyle şeyleri hiç olmadı. Öyle olsaydı şimdi o da hapislerdeydi.

NOT: Yurt dışına çıkmadan aylar önce şahit olduğum bu konuşmada isimler güvenlik açısından değiştirilmiştir.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin