CHP, 6 yıl sonra anladı: Montaj yok!

HABER-YORUM İLKER DOĞAN

Sıfırlama tapeleri gerçekse, polisler neden tutuklu?

AKP’nin ‘İş Bankası’ çıkışına, CHP’den ‘sıfırlama’ tapesiyle cevap geldi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçen ‘sıfırlama’ tapelerinin yüzde 100 gerçek olduğunu açıkladı. Çelik, “17-25 Aralık ses kayıtları tamamen doğru. Bilirkişi raporu aldık.” ifadelerini kullandı. Çelik’in açıklaması bazı soruları da beraberinde getiriyor doğal olarak; madem o tapeler gerçek ve yolsuzluk/rüşvet iddiaları doğru, 17 Aralık soruşturmasını yürüten polisler 5 yıldır neden tutuklu? Daha da önemlisi CHP o tapelerin gerçek olduğunu ‘ispatladıysa’, o polisler için bir şey yapmayı düşünüyor mu? CHP, yer yerinden oynasın istiyorsa; politik hesaplar yapmayı bırakıp ‘gerçeğin’ peşine düşmeli…

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Kılıçdaroğlu’na açtığı manevi tazminat davalarında yaptığı savunmaları nedeniyle hakkında 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan avukat Celal Çelik, hakim karşısına çıktı. Duruşma sonrası kameralar karşısına geçen Çelik, sıfırlama tapelerinin doğruluğunun ispatladığını anlattı. Çelik, “Aldığımız bilirkişi raporları Erdoğan’ın tape kayıtlarının tamamının doğru olduğunu söylüyor. Hiçbir biçimde montaj olmadığını ortaya çıkarmış olduk. Eğer Japonya’da olmuş olsaydık Harakiri denen işlem Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yerine getirilirdi.” dedi.

AKP’NİN İŞ BANKASI PLANI, CHP’Yİ KIZDIRDI

AKP’nin ‘İş Bankası’yla ilgili son dönemde yaptığı açıklamalar CHP’yi kızdırmış olmalı. Zira söz konusu tapeler, 6 yıldır internette duruyor. İnsan ister istemez ana muhalefet partisine soruyor; bugüne kadar aklınız neredeydi? Her şeye rağmen CHP’nin ‘bilirkişi raporu’ almayı düşünmesi önemli. Söz konusu tapelerin gerçekliği ana muhalefet eliyle ispatlanmış oldu.

GERÇEKLİĞİ KONUSUNDA ŞÜPHE YOKTU

Yolsuzluk soruşturması sürecinde pek çok tape düşmüştü internete. 24 Şubat 2014’te internete sızan o meşhur ‘sıfırlama’ tapesi bizzat Kemal Kılıçdaroğlu tarafından partisinin grup toplantısında bile dinletilmişti. Konuşta dönemin başbakanı Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçiyordu. Erdoğan, ilk aramasında oğlu Bilal Erdoğan’a evdeki paraların tamamını sıfırlaması talimatını veriyordu.

BİLAL ERDOĞAN: SENİN PARLARIN VAR!

Tayyip Erdoğan’ın, “Şimdi diyorum ki senin evinde ne var ne yok sen bunları bir çıkar. Tamam mı?” sözlerine oğul Erdoğan, “Ben de ne olabilir baba senin evinde var para var kasada.” şeklinde cevap veriyordu.  Sıfırlanması gereken para 1 milyar dolardı! Erdoğan ayrıca, yanında bulunan Sümeyye’yi ilk uçakla İstanbul’a göndereceğini anlatıyordu oğluna. Bilal Erdoğan’ın, “Sümeyye bana nereye götüreceğimi mi söyleyecek.” sorusuna Erdoğan, “Ya tamam, hadi şey yap. Sizinkileri düşünün aranızda.” şeklinde cevap veriyordu.

KALAN KISMI KARANLIKTA HALLEDECEĞİZ

Gün içinde saat 15.39’da yapılan üçüncü telefon görüşmesine göre, Erdoğan’ın yönelttiği “Sana diğer verdiğim görevler tamam mı” sorusuna Bilal Erdoğan şöyle cevap veriyor: “İşte akşam bitirmiş oluyoruz. Bir kısmını hallettik. Berat ile ilgili olan kısmını hallettik. Şimdi Mehmet Gür ile ilgili olan kısmı herhalde önce halledeceğiz. Geri kalan kısmını da artık karanlık olunca halledeceğiz.”

KALAN 30 MİLYON AVRO İLE ŞEHRİZAR’DAN DAİRE ALACAĞIZ

Son telefon görüşmesinde Bilal Erdoğan, paranın tamamını sıfırlayamadıklarını şöyle anlatıyordu babasına: “Sıfırlamadık babacığım, şöyle ki, bir 30 milyon Avro gibi bir miktar daha var, eritemedik henüz. Bu şey aklına geldi Berat’ların, Ahmet Çalık’ın alacağı ekstra bir 25 milyon dolar kalmış. Onu oraya verip o para gelince onu şey yaparız diyorlar, üstüyle de Şehrizar’dan daire alabiliriz diyor, sen nasıl bakarsın baba?”

O TELEFON GÖRÜŞMELERİNİN TAMAMI GERÇEKLEŞTİ

CHP’nin aklı 6 yıl sonra başına gelmiş olabilir. Ancak o tapelerin gerçekliği konusunda hiçbir tereddüt yoktu. Montaj, dublaj iddialarının gerçek olmadığı gün gibi ortadaydı zira konuşmalarda geçen her şey yaşandı. Sümeyye Erdoğan, tıpkı Erdoğan’ın dediği gibi ilk uçakla Konya’dan İstanbul’a uçtu o gün. Kalan 30 milyon Avro ile de Şehrizar’dan daire alındığı ilerleyen aylarda belgelendi… Kaldı ki, iktidar temsilcilerinin iddia ettiği gibi söz konusu tapenin ‘hece hece’ montajlanması mümkün değildi. Öyle bir teknoloji bırakın Türkiye’yi Hollywood’da bile yoktu!

BUNDAN SONRA NE OLACAK?

Gelinen nokta her şeye rağmen önemli. Hangi gerekçeyle olursa olsun ana muhalefet partisinin 17/25 Aralık tapelerinin gerçek olduğunu açıklaması mühim bir gelişme. Ancak Celal Çelik’in açıklamaları bazı soruları da beraberinde getiriyor; Madem 17/25 Aralık yolsuzluk soruşturması yüzde 100 gerçek, o halde o soruşturmaların polisleri 5 yıldır neden tutuklu? Bundan daha önemlisi CHP, sadece görevlerini yapan o polisler için bundan sonra ne yapacak?

İŞ BANKASI HAMLESİNE KARŞI MI YAPILDI?

Eğer CHP gerçekten samimiyse, amacı AKP’nin ‘İş Bankası’ hamlesini püskürtmek değil de, gerçeği ortaya çıkarmaksa o polisler için bir adım atmalı. Aksi halde CHP’nin yaptığı ‘sıfırlama’ açıklamasının hiç bir hükmü yok. Celal Çelik, herkesin bildiği bir şeyi ‘yeniymiş’ gibi açıklıyor. CHP’lilerin yüzde 100’ü zaten o tapelerin gerçek olduğunu biliyordu. AKP’lilerin de büyük bir kısmı biliyor. Ancak 6 yıldır yer yerinden oynamadı!  CHP, yer yerinden oynasın istiyorsa; politik hesaplar yapmayı bırakıp ‘gerçeğin’ peşine düşmeli…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Türkiye’de yaygın ahlaksızlık: cebine dokunmadığı sürece sıkıntı yok.
    Oh diyorlardı, birbirlerini yesinler diyorlardı.
    Biz bir türlü yapamadık, AKP yapıyor, cemaati bitiriyor diye türlü türlü yolsuzluklara, hukuksuzluklara, katmerli zulümlere sadec karşı çıkıyormuş gibi yapıyorlardı.
    Şimdi nasıl inandırıcı olacaklar?
    O ses kayıtlarını uzmanlara inceletmek için altı sene niye beklediniz? Sormazlar mı adama?
    CHP’nin İş Bankası hisseleri apayrı bir mesele… En basitinden: niye başka partilerin yok? Bu nasıl bir eşitlik, bu ne biçim düzen? Yok Atatürk vermişmiş, şöyleymiş, böyleymiş… Atatürk verince adalet garanti oluyor mu? Adalet, eşitlik (hâşâ) Atatürk’ün vermesinde mi? Diğer partilere niye vermemiş, vasiyet etmemiş? Onlar başka bir ülkenin partisi mi?
    Bu hisse meselesi çok çarpık. Düzeltilmesi lazım. Ama, AKP’nin yaptığı gibi, art niyetle değil…

  2. Ataturk vasiyet ettiginde baska parti yokmus zaten. Hos o konu da ayri bir ilginc ya. Hem ‘Cumhuriyet ve demokrasi getiriyorum hem de tek partiyle yoneticem senelerce. Arada bir yeni parti girisimleri olursa da onunu kesip, “bizimkilere” parti kurdurucam’. Iste simdiki Cumhuriyet ve demokrasi savunucularinin carpik adalet anlayisini da cok gormemek lazim. “Buyukulerinden” ne gormusseler onu yapiyorlar…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin