Cezaevindeki gazeteci Harun Çümen: Açık görüş yasağı işkenceye dönüştü!

AKP rejimi tarafından KHK ile kapatılan Zaman Gazetesi’nin eski Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Harun Çümen, koronavirüs salgını nedeniyle 5 aydır açık görüş yapılmamasına, kapalı görüşün ise tek bir ziyaretçiyle sınırlandırılmasına tepki gösterdi. Çümen, “Çocuklarımı göremiyor, onlara sarılamıyorum. Hapis içinde hapis yaşıyorum, tam bir işkenceye dönüştü.” ifadelerini kullanıyor. Çümen’in ailesine yazdığı mektuba göre, ‘ölüm riski’ dışında hastaneye sevkler de durdurulmuş durumda. Kantin ise talepleri ‘yok’ diyerek karşılamıyor.

Türkiye’deki tutuklu gazetecilerden biri de Harun Çümen. Yaklaşık 21 aydır Balıkesir L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu. Keşan’da tutuklandı, Edirne Cezaevi’ne konuldu. Ancak daha sonra kendi istiği dışında Balıkesir’e nakledildi. Defalarca İstanbul’a naklini istemesine rağmen talep her defasında gerekçesiz olarak reddediliyor. Ailesi görüş için her ay İstanbul’dan Balikesir’e gitmek zorunda kalıyor.

Harun Çümen’in tutuklu bulunduğu Balıkesir L Tipi Kapalı Cezaevi’nden yazdığı mektup Kronos‘ta yayınlandı. Harun Çümen mektubunda salgın nedeniyle iptal edilen açık görüşlerin artık işkenceye dönüştüğünü anlatıyor. Zaten zor olan cezaevi şartlarının koronavirüs tedbirleri nedeniyle iyice zorlaştığını kaydeden Harun Çümen, “Dört aydır çocuklarımı göremiyorum, onlara dokunamıyor, sarılamıyorum. Beş ay olacak, çocuklarımdan uzak 150 gün. Onun dışında 4 aydır doktor yüzü göremiyoruz. Ramazan’dan önce spor yaparken dizimden sakatlandım. Sol ayağıma basamadım, 3 hafta sürdü. Yürüyemedim, namazları oturarak kıldım. Tuvalette, banyoda, abdest alırken çok zorlandım. Tam bir işkenceydi. Ölüm riski hariç hastaneye sevk yapılmıyor.” diye yazdı.

ABARTILI TEDBİRLER SADECE BİZE UYGULANIYOR

Cezaevi şartlarının pandemiyle birlikte iyice ağırlaştığını belirten gazeteci Çümen, şöyle devam etti: “Haftada bir açık kapalı spor sahasına çıkıyorduk, 4 aydır ona da gidemiyoruz. Gazeteleri bir gün geriden takip edebiliyoruz. Haftasonları bazı günler de gelmiyor. Koronavirüs süreci en çok bizi, mahpusları vurdu. Affa dahil edilmedik, bunun üzerine bu yaşadıklarımız. Hapis içinde hapis yaşıyorum. Tam bir işkenceye dönüştü. Adeta cehennem gibi. Psikolojimiz alt üst oldu, bozuldu. Türkiye’nin her yerinde 1 Haziran’dan itibaren normalleşme başladı, her yer açılıyor, insanlar sokaklarda cirit atıyor. Ama sadece bize katı tedbirler uygulanmaya devam ediyor. O kadar zor mu, tedbir alarak açık görüş pekala yaptırılabilir.”

“BABAM ÇOCUKLARINA ÇOK DÜŞKÜN”

Babasıyla en son geçen pazartesi günü telefonda konuştuklarını belirten Ahmet Selim Çümen, “O zaman da sesi iyi gelmiyordu. Haziran ayında sadece kapalı görüş oldu, o da bir kişi sınırlamasıyla. Mektupla öğrendik ki Temmuz ayında da aynı uygulama devam ediyor. Babam buna çok üzülmüş. Biri 9 diğeri 3.5 yaşında iki kız kardeşim var. Onlara çok düşkün babam, görüşemediği, göremediği, sarılamadığı için çok üzülmüş.” dedi. 3.5 yaşındaki kardeşinin ‘baba’ duygusunun az olduğunu belirten Çümen, yine de babasının telefonla aradığı günlerde herkesten çok heyecanlanarak, her çalan telefona ‘babam, babam’ diye koştuğunu anlattı.

AYŞEGÜL ÇÜMEN: KIZIMIN PSİKOLOJİSİ BOZULDU

Harun Çümen’in eşi Ayşegül Çümen de özellikle 9 yaşındaki kızının babasının tutukluğundan çok etkilendiğini kaydederek, “9 yaşındaki kızımın da psikolojisi iyi değil. Babasına sürekli ağlıyordu. Tutuklu olduğunu söylemedik önce, söyledikten sonra rahatladı ama yine de çok özlüyor, çok üzülüyor. Baba da çok düşkün kızlarına, onlar da babalarına düşkün. Büyük kızım ise sınava hazırlanıyor ama kafasını toparlayamıyor. O da çok etkilendi.” dedi.

YEMEKLERE KAŞIK SÜRÜLMÜYOR

Eşinin cezaevi şartlarından çok fazla şikâyet eden bir insan olmadığını anlatan Ayşegül Çümen, koronavirüs pandemisi nedeniyle durumun değiştiğini anlattı: “Balıkesir’de yemekler çok kötü. Eşim asla yemek seçmeyen, en kötü yemeği bile yiyen biri. Şu an nasıl geliyorsa, kaşık sürülmüyor, diyor. Kantin sıkıntı. Birçok şey geliyorken, paramızla alacağımızı şeylerde de sıkıntı var. Onlar da yok. Yok deniyormuş. Neden dediklerinde de hep pandemiyi öne sürüyorlar. Bize daha çok zulüm olsun diye kullanıyorlar.”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin