Kahramanmaraş merkezli iki ayrı depremin vurgu bölgelerde vatandaşlar zorlu hava koşulları ve imkansızlıklarla mücadele ediyor. Ölü sayısı hızla artıyor. Saat 18.15 itibariyle ölü sayısının 9 bin 57’ye çıktığı açıklandı.
AFAD, Kahramanmaraş merkezli depremlerde saat 10.00 itibariyle 7 bin 108 kişinin hayatını kaybettiğini 40 bin 910 kişinin yaralandığını açıkladı. Teyit edilmiş yıkılan bina sayısının 5 bin 775, yıkılma ihbarı gelmiş ancak teyit edilmemiş bina sayısının ise 11 bin 302 olduğu bildirildi.
13.40 – ERDOĞAN KAHRAMANMARAŞ’TA
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremin 3. gününde incelemelerde bulunmak için Kahramanmaraş’a geldi. Erdoğan, burada son bilgileri aktardı, can kaybının 8 bin 574’e yükseldiğini söyledi. Yaralı sayısı 49 bin 133, yıkılan bina sayısı ise 6 bin 744 olarak açıklandı.
Erdoğan’ın konuşmasından kayda değer bölümler şöyle:
Enkazlardaki çalışmalarımız devam ediyor. Bir taraftan da enkaz kaldırma çalışmalarını yürütmeye başlayacak. Hedefimiz bir yıl içerisinde de aynen diğer felaketleri yaşadığımız illerde hemen TOKİ olarak bu operasyonları gerçekleştirdiysek aynı şekilde Kahramanmaraş ve diğer 9 ilimizde de bunları gerçekleştireceğiz.
BUGÜN RAHATIZ, YARIN DAHA RAHAT OLACAĞIZ
İlk gün bazı sıkıntılar yaşandı ama ikinci gün ve bugün duruma hakimiyet tesis edildi. Endişe etmeyin. Vatandaşlarımızın sokakta kalmasına asla müsaade edemeyiz.
Şu anda benim vatandaşlarımdan Antalya, Alanya, Mersin gibi illerimizde otellerle görüşmelerimizi yaptık. Buralardaki otellerde kalma arzusunu ortaya koyan vatandaşlarımız varsa, biz vatandaşlarımızı bu otellere yerleştirmeye hazırız.
Bazı yerlerde ilk etapta havaalanlarında, yollarda sıkıntılar oldu. Onları da aşacağız. Bugün daha rahatız, yarın daha rahat olacağız.
DEPREMDEN ZARAR GÖREN AİLELERE 10’AR BİN TL YARDIM!
İlk etapta yollarda ve havaalanlarında sıkıntılarımız oldu. Akaryakıtta vs. bazı ufak tefek aksaklıklar var. Tüplerimizi de illerdeki koordinatörlerimiz dağıtımı yapmak suretiyle çadırlardaki ısınma sıkıntısını da geçirmiş olacaklar.
Şu an itibarıyla Hazine Maliye’den bu konuda belli bir bütçeyi ayırmış vaziyetteyiz. Bu bütçeyle her ailemize onları bu süreçte rahatlatacak rakamı da, 10 biner lira olarak planladık, ailelere ulaştıracağız.
18.15 – ÖLÜ SAYISI 9 BİNİ AŞTI
Tayyip Erdoğan, Hatay’da konuştu. Buna göre ölü sayısı 9 bin 57, yaralı sayısı 52 bin 979, yıkılan bina sayısı 6 bin 444’e çıktı. 1 yıl içinde depremzedeleri TOKİ maarifatiyle yapılacak evlere yerleştirileceğini iddia etti.
bunlar yarin, obur gun en iyi bildikleri ise hizlica girisebilirler…enkazlarda sag, olu kalana bakmadan harfiyat kaldirmaya baslayabilirler…ailelere 10 lira para, tokiyle yalap, salap binalar…hoop oldu da bitti…hedef bu…aman dikkat!!!
Biraz öz eleştiri yapmamak lazım.
Erdoğan kendi nefsinden başka bir şey düşünmeyen biri orası net peki bir soru bu depremde “cemaatin payı nedir” diye hiç sordunuz mu? EMASYA protokolünün kaldırılması için can hıraş mücadele veren cemaat hiç şunu düşündü mü acaba asker 1999 depreminde resmî evraklara göre 03:05 ye yani depremden 3 dakika sonra sahaya 35 askerle inmeye başladı. Ya şimdi asker sadece 1 kişinin ağzına bakarak sahaya inmek için emir bekler hale geldi.. EMASYA protokolü askere doğal afetlerede direk emir almadan müdahale hakkı veriyordu.. STV emasyanın kaldırılması için az hükümete destek yayını yapmadı. Cemaat içindeki “İmam vazifesindeki”Çapsız insanların ufak akıllarıyla devletin yapısını bozma girişimlerinin nasıl bir etki yaratacağı yıllar sonra ortaya çıkıyor. Tıpkı İstanbuldaki Atatürk havaalanının durumu gibi . Tüm dünya havaalanlarını genellikle Güney bölgelere inşaa ederken bizim akıllı kuzeye inşaa ederek zor zamanlarda içinden çıkılmaz durumlar üretmiş oldu. Ya şimdi kullanılmasın diye milyarlarca TL harcanan Atatürk havaalanını kepçelerle pistlerini parçalamıştı. Ama kader adalet eder şimdi o hava alanına muhtaç durumda ve oardan deprem bölgesine malzeme ve insan sevkiyatı yapıyor. O hava alanını inşaa edenler Yeşilköy’ü özellikle seçmişlerdi belki bun bundan 70-80 Sene önceki akıl bugünkü aklın üstünde düşünebiliyor. Cemaat içinde durum pek farklı değil. EMASYA protokolünü sadece askere darbe yetkisi veriyor diye değerlendirirsen sonu bugünkü gibi olur. Tabi sorsan şuna bunu kaldırmak için uğraşanlar bile hükümete küfrediyordur ama kendi sorumluluğunu görmezler