Büyürken fakirleştik!

Yüzde 6,3 büyüdük, fakat fert başına gelir 1.000 dolar azaldı

HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ

Büyüme hesapları 2016 senesinin kasım ayında değiştirilmişti.

Millî gelirdeki gerilemeyi olduğundan düşük göstermenin formülünü bulan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2018 senesi nisan-mayıs-haziran (ikinci çeyrek) büyüme rakamlarını ilan etti.

TÜİK’in hesabına göre Gayri Safî Yurtiçi Hasıla (GSYH) ikinci çeyrekte yüzde 5,2 büyüdü. İlk üç aylık büyüme rakamı ise yüzde 7,4 seviyesinde idi. 6 aylık büyüme yüzde 6,3.

RAKAMLAR HORMONLU

Zahiren Türkiye, İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) üyeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomi. Mamafih rakamların hem TL nevinden hem de hormonlu.

GSYH artarken diğer tarafta izaha muhtaç veriler mevcut. Yeni Türkiye’nin tuhaf halleri bitmiyor.

2017 senesinde yüzde 7,4, 2018’in ilk yarısında yüzde 6,3 büyüyen bir ekonomi nasıl oluyor da dolar bazında küçülüyor, bütçe dengesi ve cari dengede ikiz açık rekorları veriyor.

Bütün bunlar masa başında tanzim edilmiş rakamların hakikatte karşılığının olmadığını teyit ediyor.

FORMÜL DEĞİŞİKLİĞİNE RAĞMEN GSYH GERİLİYOR

Türkiye’nin 2014 senesinde millî geliri 1 trilyon 764 milyar TL idi. 2017’nin sonunda GSYH 3 trilyon 105 milyar TL’ye çıktı. 2014’te dolar nevinden millî gelir 934 milyar dolar iken, 2017 sonunda 851 milyar dolara indi.

Bu arada TÜİK’in formülü değiştirdiğini unutmamak lazım. Muhtemelen formü değişmese millî gelirdeki gerileme daha fazla olacaktı.

FERT BAŞINA GELİR 9 BİN 600 DOLAR

Gelelim yüzde 6,3 büyüme ile OECD rekortmeni olduğumuz 2018 senesine… 2018’de GSYH 3 trilyon 750 milyar TL’ye çıktı. Dolar nevinden millî gelir ise 775 milyar dolara indi.

Aynı dönemde fert başına millî gelir 10 bin 597 dolar seviyesinden 9 bin 600 dolara geriledi. 2014 senesinde 12 bin 112 dolar olduğu dikkate alınırsa son 4 senede milli gelir yüzde 21 azaldı.

Bir başka ifade ile o kadar formül değişikliği ile yükseltilen, dışarıdan alınan döviz borçları ile finanse edilen büyüme hakikatte refah artışı getirmedi.

Türkiye’de hane halkı 2014’e kıyasla yüzde 21 daha fakir. Büyürken küçüldük, fakirleştik.

TÜİK’in şu suâle cevap vermesi şart: Kedi bu ise ciğer nerede, ciğer bu ise kedi nerede?

BÜTÇE AÇIĞI KATLANDI

Büyümeyi iç tüketim ile yüksek tutmaya matuf vergi teşvikleri ve ucuz kredi tahsisatı bütçe disiplinini ortadan kaldırdı.

2014’te 22,7 milyar TL açık veren merkezî idare bütçesi 2017 senesine 47,4 milyar TL açık vererek kapatmıştı.

2018’de bu rakam temmuz ayı itibarıyla yakalandı ki bütçe açığı sene sonunda 80-100 milyar TL arasında bir tutara tırmanabilir.

“Kazandığından fazlasını harcamak” diye hülâsa edebileceğimiz cari açık da 2014’ten itibaren büyüdü.

Cari açık 2018’de 57 milyar dolara kadar yükselirken, açığın millî gelire oranı yüzde 6,2  oldu ki yüzde 4,5’i geçtiği anda kriz ihtimali kuvvetlenir.

İŞSİZLİK DE AZALMADI

TÜİK’in açıkladığı gibi ekonomi yüzde 6-7 büyüseydi istihdamın artması lazımdı. Oysa kayıtlı işsiz sayısı her geçen gün artıyor ve en son açıklanan veride son kur şokunun tesiri yok. Buna rağmen ortalama işsizlik yüzde 10’un üzerinde seyrediyor.

2018 rakamları da gösterdi ki hükümet kamunun tüketim harcamaları ile GSYH’nin büyümesine odaklandı.

Kamu da tüketiyor vatandaş da. İmal etmeden, katma değeri yüksek işlere ağırlık vermeden harcanan paralar haliyle yerine konulamıyor.

2018 ikinci çeyrek büyümesinde devletin nihaî tüketim harcamalarının payı yüzde 7,2. Araba al, saray yaptır, lüks plaza kirala ve ekonomi büyüsün!

BÜYÜDÜĞÜMÜZ SENEDE ESNAF KEPENK KAPATIYOR

Ne kadar şayan-ı dikkat ki TÜİK’in yüzde 6,3 büyüdüğünü iddia ettiği ekonomi bugün kur ve faiz şoku ile mefluç. İflaslar, konkordato talepleri peşi sıra geliyor.

Daha bugün Forum İstanbul Alışveriş Merkezi’nde dükkan sahipleri dövize sabitlenen kiraları ödeyemediği için kepenk kapattı.

Düne kadar firmalar aynı AVM’de yer kapabilmek için kıyasıya rekabet ediyordu. En işlek AVM’de ahval böyle ise ötekileri varın siz hesap edin.

Bir çuval unun fiyatı 75 TL’den 175 TL’ye çıkmış. Enflasyon imalat sanayiinde yüzde 32’yi geçmiş.

Zam tsunamisi vatandaşın belini bükmüş. Hükûmetin tanzim ettiği büyümenin vatandaşa bir faydası olmadığı aşikâr.

PİYASA KALE ALMADI

Zaten piyasa da kale almadı büyüme rakamlarını. Borsa İstanbul (BIST) “rekor büyüme” denilen rakamların ilan edildiği 10 Eylül Pazartesi gününde yüzde 1,7 geriledi.

Böylesine yüksek büyüme verisi karşısında BIST’in uçması lazımdı. Ağustosta yüzde 33 artan dolar ve euro yeniden yükselişe geçti.

Maalesef bunlar iyi günlerimiz. Üçüncü çeyrekte büyümede yatırımlar ve hane halkı harcamaları, özellikle de dayanıklı ve yarı dayanıklı mamül kalemlerinde önemli bir daralma ile karşılaşacağız.

YAVAŞLAMA 2019 SENESİNDE DEVAM EDECEK

Makine-teçhizat yatırımlarının zayıf kalması ve iç talepteki daralmaya bakılırsa senenin ikinci yarısında tamamen farklı bir tablo bekliyor.

Net ihracat ve turizm gelirlerinin katkısında zirve görüldü. Senenin kalan aylarında bu cenahın da büyümeye katkısı azalacak

Göstergeler üçüncü çeyrekle birlikte iktisadi faaliyette sert bir yavaşlamanın başladığına işaret ediyor. Bu yavaşlama 2019 senesinde de devam edecek.

TÜİK formülü bir daha değiştirmezse sene bittiğinde ilk yarıdaki rekor rakamlara rağmen yüzde 2’lere inildiğini müşahade edeceğiz.

Dolar turşusu kuranlar kışın bol bol turşu yer artık.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin