Rus Büyükelçi Karlov suikasti ile ilgili şok edici yeni bilgi ve belgeler ortaya çıktı. MİT tarafından kaçırılarak 3 ay işkence gören bilişim uzmanının MİT tarafından soruşturmaya nasıl dahil edildiği açıklığa kavuştu.
Nordic Monitor’ün haberine göre, 28 Şubat 2017 tarihinde çalıştığı Bilgi Teknolojileri Kurumu’ndan evine giderken polis çevirmesi süsü verilerek MİT tarafından kaçırılan Hüseyin Kötüce 3 ay boyunca işkencelere maruz kaldıktan sonra Ankara Emniyeti’nin önüne bırakılarak kendisi teslim olmuş gibi belge düzenlendi. MİT Müsteşarlığı ile ilgili bir soruşturmaya dahil edilen ve tutuklanan Kötüce mahkeme çıkmaya hazırlanırken, MİT tarafından alıkonulduğu süre zarfında işkence ile imzalatılan belgeler arasında Karlov suikasti ile ilgili itiraflarının olduğunu öğrendi.
“HÜSEYİN YAPACAK BİR ŞEYİM YOK”
Hüseyin Kötüce
Savcı Adem Akıncı’ya suikastle bir ilgisi olmadığını ve hakkında delil olmadığını söyleyen Kötüce’ye savcının “Bu hafta Rusya’dan heyet gelecek, seni tutuklamak zorundayım. Üstümde çok baskı var.” dediği mahkeme kayıtlarına geçti.
28 Şubat 2017 tarihinde çalıştığı Bilgi Teknolojileri Kurumu'ndan evine giderken polis çevirmesi süsü verilerek MİT tarafından kaçırılan Hüseyin Kötüce 3 ay boyunca işkencelere maruz kaldıktan sonra Ankara Emniyeti'nin önüne bırakılarak kendisi teslim olmuş gibi belge düzenlendi. pic.twitter.com/WJ3fdzxMbc
— Nordic Monitor Türkçe (@NordicMonitorTR) January 7, 2021
İFADESİNDE HER ŞEYİ ANLATTI
Kötüce ifadesinde bu durumu şöyle anlattı:
“Burada şuradaki herkes, bütün tanıklar Emniyet’te ve MİT’te işkence gördüğünü söyledi. Bir tane soruşturma açıldı mı? Hani tanık ifadesiyle yürüyordu bu işler? isim veriyorlar, rapor alanlar var. Rusya’dan da bir avukat gelmedi mahkemeye. Nedenini siz benden daha iyi biliyorsunuz. Çünkü, Ruslar bu mahkemelere inanmıyorlar. Buradaki insanların sanık olmadığını çok iyi biliyorlar.”
“Başkanım, birbirimizi kandırmaya gerek yok. Rusya gibi bir devletin Ankara Büyükelçisi’ni öldürmekle itham edileceğim. Fakat buraya bir avukat gelip de beni suçlamayacak, onlar adına. Mümkün mü? Karlov cinayeti sanki Amerika adına gibi işlenmiş, Amerika’da planlanmış, FBI yetkilileri katılmış, onlar bu işin aslında sahibi, taşeronu olarak işte buradaki insanlar yapmış gibi aktarıldı. Peki sorum şu, niye
burada bir tane Amerikalı ismi geçmiyor?”
“Ya da niye bir tane Amerikalı yetkili ile ilgili soru sormadınız elçiliğe? Bizde böyle bir toplantıdan bahsediliyor. Bu toplantıya sizde kimler katıldı diye niye sormuyorsunuz? Doğru olmadığını bildiğiniz için soramazsınız. Sorarsanız rezil olursunuz.”
Mahkemeden defalarca tanık ve bilirkişi için talepte bulunan Kötüce’nin bütün taleplerinin reddedildiği ortaya çıktı. MİT görevlilerinin mahkemeye getirilmesi ve yüzleşme talebi dikkate dahi alınmadı. Lehine verilen ifadeler kayıtlara geçmedi.
“NEREYE KAÇTIN GİTTİN HÜSEYİN”
Kötüce, ayrıca MİT tarafında kaçırıldıktan sonra aylar sonra çıktığı mahkemede Savcı Alparslan Karakaya’nın kendisine” Hüseyin sen üç aydır neredesin, ailen seni bekliyor, nereye kaçtın gittin” dediğini, kendisinin nerede olduğunu çok iyi bildiğini söyledikten sonra aynı savcının “Hüseyin, ben bunları tasvip etmiyorum, devlette oluyor. Fakat önüne geçemiyoruz” ifadelerini mahkemede anlattı.
Rus Büyükelçi Karlov’a suikast düzenleyen polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş’ın, Nurettin Yıldız’ın sohbetlerine katıldığı ve şiddet yanlısı fikirlerinden etkilendiği ortaya çıkmış, hükümetin desteklediği radikal örgütlere sempatisinin bu sayede oluştuğu iddianamede yer almıştı.
Soruşturma savcısı Adem Akıncı (97955) Karlov suikastı ile ilgili skandal bir iddianame hazırlamıştı. Gizli tanık ifadesiyle gözaltına alınan sanıklara “Katil Mevlüt Altıntaş FETÖ’cü, emri ben verdim de kurtul!” teklifi yaptığı kamuoyuna yansımıştı.
