Bir yılda beyazdan siyaha!

HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK

Hayalen geçen yıl bugünlere gidelim. FC Porto, Monaco ve RB Leipzig’in yer aldığı grupta Beşiktaş destanı vardı. Grupta 14 puan toplayan siyah- beyazlı ekip, Türk futboluna Şampiyonlar Ligi’nde ilkleri yaşatan takım oluyordu. Avrupa’nın yükselen değeri bir Beşiktaş vardı. Ya bu günlerde? UEFA Avrupa Ligi’nde gruptan çıkmayı başaramayan bir takım var. Peki ne oldu bir yılda?

Futbolun klişelerinden biri olan ‘Hiçbir futbolcunun yeri doldurulmaz’ sözüne fazla itibar etmeyin. Bazı futbolcular çok özeldir ve yeri kolay kolay doldurulmaz. Örnek mi istiyorsunuz? Hemen Real Madrid’e bakalım. Bu sezon ne ligde ne de Şampiyonlar Ligi’nde tat verdi. Farkı ortaya çıkaran isim Cristiano Ronaldo oldu. 9 sezon top koşturduğu Real Madrid’den ayrılan Cristiano Ronaldo’nun geriye bıraktığı boşluk çok derin oldu. Yerini dolduracak oyuncu transfer edilmediği gibi ne Gareth Bale ne de Karim Benzema, süper starın performansının yanına bile yaklaşamadı.

Beşiktaş’ın en büyük avantajı Şenol Güneş’ti. Türk futbolunu yakından tanıması, sansosyonelden uzak durması Güneş’in artılarıydı. Ayrıca Güneş, Beşiktaş’a geldiğinde helva yapacaktı ama un ve şekerin ne kadar olduğunu biliyordu. Ayağını yorganına göre uzatacaktı. Zira iflasın eşiğinden dönmüş, stadı yapımda olan bir Beşiktaş vardı. İlk yılda gelen şampiyonluğun değerini arttıran bu sebeplerdi. Göçebe geçen sezonu şampiyon tamamlamak her takım ve hocanın harcı değildi. İkinci yılda aynı başarıyı gösterdi.

Alex Ferguson’un 27 yıl Manchester United’de kalmasını sağlayan nedenlerden biri de; takımı 5 yılda bir yenilemesiydi. Takımın temel taşı bazı isimlere dokunmazdı. Neville, Scholes, Giggs, Ferdinand gibi ama bu isimlerin yanına monte ettiği oyuncuları 5 yıl içinde tamamen değiştirirdi. Bu rotasyon takımı dinçleştirirdi. Beşiktaş bunu gerçekleştirmekte zorlandı. Kiralık oyuncularla başarı kısa sürede gelir ve kısa süreli olur. Talisca gibi takımı sırtlayan bir oyuncuyu iki sezon kiralık oynatıp, tapusunu almamak yönetim beceriksizliğinden başka birşey değildir. Talisca, Beşiktaş performansıyla değerini arttırdı. İlk yılın sonunda bonservisini alsa daha ucuza kadrosuna katardı. Talisca’nın boşluğu ortada.

Cenk Tosun, Şampiyonlar Ligi performansıyla değerine değer katmıştı. 28 milyon Euro gibi rekor bir ücretle satıldı. Hiçbir oyuncu satılmaz değil. Ama yerine alınanlara bakmak lazım. Cenk’i yedek kulübesine gönderir denilen 34’lük Alvaro Negredo kendi yedek kulübesinin müdavimi olmakla kalmadı, şans bulduğu maçlarda oynadığı futbolla sınıfta kaldı. Cenk Tosun gidince Negredo’nun yerine Alanyaspor’da krallık yaşamış Vagner Love takviyesi yapıldı. Love ve Negredo’nun toplamı Cenk Tosun etmedi.

Boşluğu doldurulamayan sadece Talisca ve Cenk Tosun değildi. Son iki yılda takımdan ayrılan Marcelo, Fabri ve Dusko Tosic’in yerine gelenler eskiyi arattı. Hırvatistan milli takımıyla Dünya Kupası’nda başarılı bir performans ortaya koyan Domagoj Vida’nın siyah-beyazlı performansının harika olduğunu söylemek zor. Fabri’yi 6 milyon Euro’ya satmak başarı gibi gözüksede yerine aldığınız kiralık Karius’un durumu bunun pek doğru olmadığını gösteriyor.

Ayrılanlar listesinin son halkası Pepe oldu. Portekizli oyuncu ile bugün yolların ayrılacağı deklare edildi. Real Madrid formasıyla Avrupa’nın en iyi stoperlerinden biri olan Pepe ilk yılında ortaya koyduğu performansla ilerleyen yaşına rağmen formundan bir şey kaybetmediğini ortaya koydu. Son bir yılda takımın iki stoperi Tosic ve Pepe ayrılmış olacak. Avrupa’dan elenen, ligde yarışta geri kalan Beşiktaş’ın Pepe’yi aramayacağını söylemek zor.

Gidenlerin boşluğu kadar kalanların sorumsuzluğunu unutmamak gerek. Tolgay Arslan ve Quaresma’nın takımın ahengini bozan davranışları, Oğuzhan Özyakup’un futbol gelişiminde yerinde sayması, Caner Erkin’in saatli bomba gibi hangi maçta kırmızı kart göreceğinin belli olmaması, Babel’in sakatlığı ve Adem Ljajic’in beklentilerin altında kalması Beşiktaş’ın durumunu özetliyor.

Ancak önemli bir nokta daha var. Şenol Güneş gittiği her takımda pörsümüş yıldızları yeniden şaşalı günlerine döndürmekte biliniyordu. Burak Yılmaz, Selçuk İnan, Engin Baytar, Umut Bulut gibi bir çok örnek var. Beşiktaş’ta bunu Babel ve Cenk Tosun’la yaptı. Ancak son iki yılda Güneş’in bu özelliğini artık göremez oldu. Bütün bu eksilerden sonra Beşiktaş neden bu halde diye sormak anlamsız oluyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin