Bir ‘teröristin’ bir ‘hain’ ile yaptığı program!

YORUM | ERKAM TUFAN AYTAV

 

Şivan Perwer’i konuk aldığım 30 Dakika programı tahmin edebileceğiniz gibi malum çevrelerden çok büyük tepki aldı.

Bir o kadar da olumlu dönüş aldığımı buradan belirtmek isterim. Tebrik anlamında belki de yüzlerce mesaj geldi.

Olumlu tepkiler gayet anlaşılabilir. Kürt meselesi ve Irak Kürdistanı Referandumu konusunda tek yanlı yayınların yapıldığı günümüz Türkiye’sinde bir ses bir soluk oldu bu yayın.

Olumsuz tepkilere gelince, benim için elbette sürpriz olmadı bu. Zaten her programımda yemediğim hakaret, küfür, tehdit yok.

Alıştım artık.

Bu sefer daha bir doludizgin oldu.

Asla alternatif bir görüşün konuşulmasını istemiyorlar. Cinnet halindeler çünkü. Kurdukları illüzyon dünyalarından zinhar uyanmak istemiyorlar.

Yahu topu topu bir Youtube kanalında, küçük bir laptop ile arta kalan vaktimizde iki kişi kafa kafaya vererek yaptığımız mütevazı bir program bu. Sizin milyon dolarlar akıtarak kurduğunuz havuz medyası ile kıyas bile edilemez.

Korkmayın bu kadar diyeceğim ama…

Yok, yok adamlar korkmakta haklılar bence. Eğer savunduklarınız koskoca birer yalandan ibaretse, koyun gördüğünüz halkı uyutmak için elli takla atıyorsanız korkacaksınız tabii.

Çünkü koskoca bir balonu küçük bir iğne ile rahatlıkla patlatabilirsiniz.

Bizim yayın da küçük bir iğneden ibaret zaten.

Rahatsızlıkları, çılgına dönmeleri bundan…

Şivan Perwer ile yaptığım ilk yayın değil bu. 2013’te de konuğum olmuştu. Daha sonra üzerine çökecekleri Bugün TV kanalında.

O sıra Şivan Perwer, Türkiye’ye gelemiyordu. Ben de Erbil’e gitmiş oradan yayın yapmıştım. Perwer çok uzun bir aradan sonra Türkiye televizyonlarına ilk kez çıkmıştı.

Tabii o zaman AKP cenahından ufak tefek tepkiler gelmiş olsa da bugünkü gibi büyük bir tepki almamıştım. 17/25 Hırsızlık operasyonu daha olmamıştı ve Çözüm Süreci denen tiyatro da düşe kalka devam ediyordu.

Yayından 8 ay sonra da Barzani ve Perwer’in katılacağı Diyarbakır buluşması gerçekleşecekti.

Kürdistan bayrağı Ankara’da göndere çekilecek, Barzani “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları ile AKP Kongresinde ağırlanacaktı.

Şivan Perwer’e övgüler dizmek için Erdoğan dahil sıraya geçmişlerdi.

Keşke samimi olsalardı.

Dedim ya, her şey AKP açısından tiyatrodan ibaretti. Erdoğan’ın Kürt oylarını ihtiyacı vardı.

O da ne gerekiyorsa onu yaptı.

Şimdi ise Kürtler için “Size su bile yok!” diyor. Aynı Hizmet Hareketi’ne dediği gibi.

Yeni Kerbelalar yaşatmak istiyor anlaşılan.

Erdoğan ve rejimi, Güneydoğu’da terörle mücadele adı altında mehter marşları eşliğinde Kürtlerin evlerini barklarını başlarına yıktığı, Kürt siyasetini hapse tıktığı yetmediği gibi bu sefer de Irak Kürdistanı’nı yerle bir etmek istiyor.

Türk milliyetçisi oyları elinden kaçırmak istemiyor çünkü.

Neyse Erdoğan’ın pragmatist, ilkesiz ve acımasız politikaları ve zikzakları başka bir yazının konusu olsun.

Perwer kendisinden bekleneceği gibi yine samimi ve cesur konuştu. Kürt dünyasının sembolleşmiş vicdanı olduğunu bir kere daha gösterdi.

Dosta da düşmana da.

Yazıyı bitirmeden Cumhuriyet gazetesine de bir çift sözüm olsun.

Havuz medyasının tepkisi ve üslubu neyse de, Cumhuriyet gazetesine ne oluyor?

“Şivan Perwer F..Ö firarisi Erkam Tufan Aytav’ın sunduğu programa konuk oldu” diye başlık atmış.

Erdoğan dilini kullanmayı kendilerine yakıştırıyorlar demek ki.

Ondan sonra da ortada demokrat diye geçiniyorlar.

Bırakın beni, kermes düzenlemiş ev hanımlarına bile ‘F…Ö’ demekten geri kalmıyorlar.

“Efendim savcılık ifadesi öyle, biz de kullanıyoruz” diyorsanız eğer unutmayın, eski genel yayın yönetmeniniz Can Dündar da savcının suçlamalarına göre ‘F..Ö firarisi’.

Hadi Can Dündar ile ilgili haberleri de öyle yazsanıza…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Bu süreçle ilgili içimde büyüyen tek husus, 2016 Temmuz sonundaki hengamede açığa alınıp geçirdiğim soruşturma esnasında yazılı ifademde kullandığım “cemaat” ifadelerini, müfettişin uyarısıyla F..Ö/PDY olarak değiştirtmemdir… Iftira atmadım, karalayıcı şeyler söylemedim, ama “cemaat evi” ifadesi yerine “bu yapıya ait ev” gibi tabirler kullanmam gerektiği baskısına direnmedim.. Ifademi tekrar okuyup, “hizmet hareketi” yerine “malum yapı” gibi şeyler yazdılar, imzaladım. Mesela, “bu yapıya ait olan Kimse Yokmu derneği aracılığı ile kurban bağışı yaptım” gibi… Her ne kadar dosdoğru gerçeği söylediysem de kullandığım “bu yapı” tarzı veya PDY şeklindeki tabirler için içimde kendime kızgınlık var.. Yargıtay kararı olmadan Terör Örgütü kısaltması kullanmak kullanmaya zorlamak neyin intikamıdır

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin