Bahis çeteleri ‘şikede’ sınır tanımıyor [Efe Yiğit]

Dünya futbolunun başı, özellikle son yıllarda bahis şebekeleriyle dertte. Çete üyeleri para kazanmak için ilginç yöntemleri geliştiriyor. UEFA’nın yılda 30 bin maçı gözlem altına alması için vazifelendirdiği Sportradar firmasından Darren Small, yeşil sahalardaki maç sonucu manipülasyonlarıyla mücadele etmenin her geçen gün zorlaştığına işaret ederek “Müthiş teknikler geliştiriyorlar. Biz bir tekniği çözerken, onlar çoktan yeni teknik geliştirmiş oluyorlar. Bu yolla yüzlerce milyon dolar kazanıyorlar ve her defasında bu işlerin merkezi Asya ülkeleri oluyor” diyor. İşte bahis çetelerinin akıl almaz yöntemlerle yaptıkları manipülasyonlardan örnekler.

Stat ışıklarının söndürülmesi: 3 Kasım 1997’de oynanan West Ham-Crystal Palace maçında Frank Lampard ev sahibi adına skoru 2-2’ye getirince birden stadın ışıkları söndü. İlk bakışta teknik bir arıza gibi duran ışıkların sönmesinin planlı bir girişim olduğu uzun araştırmalar sonucu ortaya çıktı. Asya’daki bahis kurallarına göre; bir maç ikinci devre oynanırken çeşitli sebeplerden dolayı tatil edilir veya kesintiye uğrarsa o anki skor geçerli oluyordu. Stadın elektrik teknisyenini ‘satın alan’ şike şebekesi maç 2-2’ye gelince amacına ulaşıp bahisten on binlerce dolar kazandı.

Bahisçinin kulüp satın alması: Finlandiya Ligi’nin üst düzey takımlarından AC Allianssi ve FC Haka aynı güçte takımlardı. 7 Temmuz 2005’te oynanan maçı FC Haka sıra dışı bir skorla 8-0 kazanıyordu. FC Haka’lı oyuncuların mükemmel oyunundan ziyade AC Allianssi’li oyuncuların aşırı kötü futbolu dikkatleri çekmişti. Örneğin kaleci hafifçe üzerine gelen topta bile ters köşeye atladı. Olayın gerçek boyutu sonradan ortaya çıktı. Takımı kısa süre önce satın alan Çinli Ye Zheyun, çok sayıda Belçikalı ‘isimsiz’ oyuncu getirmiş ve bu oyunculara kaybetme görevi vermişti. Takım kaybederken Zheyun ve ortakları milyonlar kazandı. Ancak şikenin tespitiyle AC Allianssi, iflas etti.

Oyuncu ve teknik adam hediyesi: 2012 yılında Avustralya’nın Melbourne şehrinin Southern Stars kulübüne gelen bir adam, tüm masraflarını ödeyeceği 5 ingiliz oyuncu ve bir teknik adamı hediye etmek istediğini söylemişti. 2. Lig’de oynayan takımın yönetim kurulu bu harika teklife tereddütsüz evet dedi. Ancak yeni teknik adam ve oyuncular takıma olumsuz etki etmişti. Takım yenilgi üstüne yenilgi alıyordu. Avustralya polisine gelen bir ihbar üzerine 2013’te başlatılan soruşturma, gerçeği ortaya çıkardı. İngiliz oyuncular, Asyalı şike şebekesi tarafından ayarlanmıştı. Antrenör ise diploması bile olmayan sıradan biriydi. Bazı maçlarda oyuncuların saha içinde birbirlerine ’daha fazla gol yiyelim’ diye bağırdığı bile tespit edildi.

Sahte milli takım: 7 Eylül 2010’da oynanan Bahreyn-Togo maçının skoru herkesi şaşırttı. Afrika’nın güçlü ekiplerinden Togo, sıradan bir takım olan Bahreyn’le oynadığı hazırlık maçını 3-0 kaybetmişti. Hakem, skorun 8-0 olmasını Bahreyn’in attığı nizami 5 golü iptal ederek önlerken, asıl şok maçtan kısa bir süre sonra Togo Futbol Federasyonu’nun “Biz Bahreyn’e milli takımı göndermedik” açıklamasıyla yaşanacaktı. Singapur merkezli şike şebekesi tarihin en önemli dolanrıcılığına imza atmıştı. Şebeke, ‘futbolun sıradan ülkesi’ Bahreyn’in yenmesi için ‘sahte’ bir Togo milli takımı ayarladı. Bahreyn’in kazanması ama farklı kazanmaması gereken bir skorla şebeke milyonlar kazandı. Hakemin nizami 5 golü iptal etmesi de oyunun bir parçasıydı.

Ayarlanan hakemlerle tüm goller penaltıdan: 9 Şubat 2011’de Letonya ile Bolivya’nın Antalya’da oynadığı hazırlık maçında futbol kurallarında yazmayan bir penaltı tekrarı yaşandı. Macar hakem Krisztian Selmeczy’nin yönettiği maç 2-1 Letonya’nın galibiyetiyle sona ererken, 3 gol de penaltıdan atılmıştı. 42. dakikada Letonyalı Verpakovskis’in kullandığı penaltıyı Bolivyalı kaleci kurtarmasına rağmen, hakem Selmeczy hiçbir kural ihlali olmamasına rağmen atışı tekrarlattı. Ertesi gün Bulgaristan-Estonya maçını yine Macar Selmeczy yönetirken, maç 2-2 bitti. Tesadüf bu ya, tüm goller yine penaltıdan atıldı. İki maçta 7 penaltı dikkat çekmişti haliyle. Aslında Singapur merkezli çete ‘atadığı’ Macar hakemle sonuca penaltılarla ulaşıp cüzdanını dolduruyordu.

Satın alınan milli takım: El Salvador Milli Takımı’nın Meksika’ya 5-0, ABD’ye 2-1, Paraguay’a 4-1 ve ABD kulüplerinden DC United’e 2-1’lik skorlarla yenilmesi federasyon yetkililerini şüphelendirmişti. 6 aylık bir araştırma sonunda tam 20 oyuncunun Asyalı şike ve bahis şebekesiyle anlaşıp maddi menfaat karşılığında milli maçlarda yenildiği tespit edildi. Federasyon, 20 oyuncudan 14’ünü ömür boyu futboldan men etti. El Salvadorlu oyuncular 5-0 yenildikleri Meksika maçında mücadele etmedikleri gibi, yakaladıkları gol pozisyonlarını amatörce harcayınca yakayı ele vermişti.

2010 Dünya Kupası öncesi dolandırıcılık: 2010 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak olan Güney Afrika, organizasyon öncesinde hazırlık maçları yapıyordu. 31 Mayıs’ta Güney Afrika’nın rakibi Guatemala olurken, maçın hakemi ceza sahası dışında, oyuncunun eliyle hiç teması olmayan bir pozisyonda penaltı noktasını gösterdi. Olayın perde arkası daha sonra ortaya çıktı. Dünya Kupası öncesi Singapur’daki şike ve bahis şebekesiyle irtibatlı olan bir araba lastiği markası, ekonomik krizde olan Güney Afrika Futbol Federasyonu’nun başkanıyla irtibata geçerek maçın sonucuna tesir edecek ‘ayarlamayı’ yapmıştı. Asyalı şebeke Güney Afrika’nın hazırlık maçı programını yaparken, ayarladıkları hakemlerle istedikleri sonuçları aldırıyorlardı.

bahis1

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin