Babası 4 yıldır tutuklu olan 9 yaşındaki çocuğa ölümcül ALD teşhisi konuldu

4 yıldır tutuklu olan KHK’lı veteriner Ethem Güllüce’nin oğluna ölümcül ALD teşhisi konuldu.

Bold Medya’dan Sevinç Özarslan’ın haberine göre, Ağrı Patnos Cezaevinde kalan KHK’lı doktor Ethem Güllüce’nin 9 yaşındaki oğlu Mithat Talha Güllüce’ye, yüzde yüz tedavisi olmayan sinir sistemi hastalığı Adrenolökodistrofi (ALD) teşhisi konuldu. 1992 yapımı Lorenzo’nun Yağı filmine konu olan ALD hastalığı, filmden sonra geniş kitlelerce tanınmış ve izleyenleri çok etkilemişti.

“HER ŞEY ÜST ÜSTE GELDİ”

Eşine verilen cezanın da birkaç gün önce onaylandığını ifade eden Güllüce, “Yüreğim yangın yeri gibi. Her şey üst üste geldi. Ev sahibi evden çıkarmak istiyor. Eşimin cezasını onaylamışlar, daha yeni öğrendik, şimdi oğlumun hastalığı… (ağlıyor)” ifadelerini kullandı. Gülen Hareketi soruşturmaları kapsamında yargılanan Ethem Güllüce, tanık ifadeleri, dernek üyeliği ve Bylock kullandığı iddiasıyla 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.

“ÇOK HIZLI İLERLEYEN BİR HASTALIK”

ALD hastalarına ilik naklinin yapıldığı Antalya Medikal Park Hastanesi’nden oğlu için 6 Eylül Pazartesi günü randevu aldığını söyleyen Esra Güllüce, “Çok hızlı ilerleyen bir hastalık olduğu için hemen bir yol bulmamız gerekiyor. Doktorlar çok umutsuz konuştular. Çok tedirgin oldum. Aynı hastalıkla mücadele eden başka ailelerle görüştüm. Bu hastalıkta 10 yaş sınırmış. 10 yaşından sonra tedavisi yok. Oğlum 9 yaşında. Hemen ilik nakli olması gerekiyor. Antalya Medikal Park Hastanesi’ne götürmemi söylediler. Bir de İtalya’da bir tedavisi var ama o çok maliyetli.” dedi.

“DOKTOR ÇOK UMUTSUZ KONUŞTU, YIKTILAR BENİ”

8 ve 9 yaşındaki iki oğluyla birlikte Düzce’de yaşayan Esra Güllüce birkaç gün önce annesini ziyarete İstanbul’a gitti. Oğlunu kusma şikayetiyle Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Tetkiklerden sonra kesin teşhis dün konuldu. Eşine henüz haber vermediklerini söyleyen Esra Güllüce şöyle devam etti:

“Bu hastalık mutlaka fiziksel bir sinyal verirmiş. Görme, konuşma bozukluğu, yürümede sıkıntı gibi ama oğlumda hiçbiri olmadı. Sadece renk koyuluğu var. Ailemiz esmer olduğu için doğrusu hiç dikkatimi çekmedi. Kan aldılar, sonucu iki ay sonra çıkacak. Nereden kaynaklandığını şu an bilmiyoruz. Buradaki doktor ‘İki yıl, belki daha yaşar oğlunuz’ deyince ben yıkıldım. Tıbben de yüzde yüz tedavisi yok. Allah muhafaza, durup çocuğumun ölümünü mü izleyeceğim? Yaşayan bilir diyorlar ya, gerçekten öyleymiş.”

“EŞİMİN NAKLEDİLMESİNİ İSTİYORUZ, BU KONUDA SESİMİ DUYURUN”

Eşinin uzun zamandır sevk için dilekçe verdiğini söyleyen Esra Güllüce, “Bugüne kadar nakil  yapmadılar. Biz Düzce’de, eşim ta Iğdır’da. 6 ayda bir ziyarete gidebiliyorduk. Pandemi nedeniyle çocuklarım 1,5 yıldır babalarını görmedi. Nakiller yeni açılmış. Eşim 20 ay daha cezaevinde kalacak. Düzce’ye en yakın yerleri yazmış. Eskişehir ve Çorum. Oğlumun tedavisi Antalya’da olursa Antalya’ya olabilir. Naklinin oğlumuzun yanına yapılması için acilen başvuruda bulunacağız. Çünkü ailedeki herkese test yapılıyormuş. Oğlumuzu görmesi de önemli. Doktorun söylediğine göre hastalık çok hızlı ilerliyor. Bu konuda herkesin sesimi duyurmasını rica ediyorum.” dedi.

ÜÇ KEZ GÖZALTINA ALINDILAR, KARI-KOCA HAPİS YATTILAR

Güllüce ailesi de 15 Temmuz’dan sonra hukuksuzluğa maruz kalan binlerce aileden biri. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nden mezun olan Ethem Güllüce, 2011 yılında Iğdır’a atandı. Kısa bir süre sonra eşiyle evlendiler. İki erkek çocukları dünyayı geldi. 15 Temmuz’dan sonra 1 Eylül 2016’da çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilen Ethem Güllüce, Mayıs 2017’de Düzce’de bir piliç bayiinde iş bulunca ailesiyle birlikte bu şehre yerleşti.

TEHDİT EDİLDİ, PSİKOLOJİK BASKI GÖRDÜ, HÜCREYE KONULDU

Ancak kısa bir süre sonra bütün hayatları yeniden darmadağın edildi. Önce 22 Eylül 2017’de kendisi gözaltına alındı. İki hafta sonra eşini aldılar. Dosyaları Iğdır’da açıldığı için Düzce’den Iğdır’a götürüldüler. Ethem Güllüce 9 Kasım 2017’de tutuklandı. O günden beri hapiste. Eşini ise bir ay sonra serbest bıraktılar.

O günlerde de çok sıkıntı yaşadıklarını söyleyen Esra Güllüce, “Psikolojik baskı ve tehdit yapıldı. Hücreye koydular. Konuş konuş, isim ver, isim ver… Kimin ismini vereyim ben Allah aşkına. Ben bir şey bilmiyorum ki.” dedi.

Makine teknikeri ve ilahiyat mezunu olan Esra Güllüce de Gülen Hareketi soruşturmaları kapsamında yargılandı ancak Iğdır 2. Ağır Ceza Mahkemesi beraatine karar verdi. Karara savcı itiraz ettiği için dosyası şu anda Yargıtay’da bulunuyor.

Yargılanma sürecindeki trajikomik bir olaya da dikkat çeken Güllüce, “Okuduğum bütün okulları sordular. Söyledim. Savcı katibe dedi ki ‘Yaz oraya. Bu yapıyla bağlantılı okullarda okumamış.’ Dedim ki, ben 5,5 yaşında okula başladım. Eskaza ilkokulda kolejlerden birine gitmiş olsaydım bu suç olacaktı, öyle mi dedim.’” diye konuştu.

NEDEN TUTUKLU?

Güllüce eşinin neden tutuklu olduğunu ise şöyle açıkladı: “Eşimin hakkında tanıklık edenler arasında meslektaşları da var. Aralarında çocuk doktoru var, cerrah var. Eşimi asıl üzen meslektaşları. Sosyal hayatta herkesin yaşadığı olayları anlatan tanık ifadeleri nedeniyle 10 yıl verdiler. Yargıtay bu cezayı bozdu, savcı 8 yıl 9 aya düşürdü. Tanık ifadelerinden bazılarını okudum. Biri diyor ki, ‘Maç yaptığımız sırada benden kurban istedi.’ Öteki diyor ki, ‘Biz çocuk görmesi gibi vesilelerle bir araya geldiğimizde biz normal konulardan konuşurken o dini konulardan bahsetmek istiyordu.’ gibi ifadeler. Şimdi kendilerine sormak istiyorum acaba vicdanları rahat mı?”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin