YORUM | TARIK TOROS
Türkiye’de siyaset halka hizmet için yapılmaz, rant için yapılır.
Siyaset erbabı, devamlılığını sürdürebilmek için kadrolara ihtiyaç duyar.
Bunların ihtiyaçlarının giderilmesi gerekir.
Yapmazsanız, kendilerini doyuracak mecra bulurlar.
Bugün, Erdoğan’ı Saray’da tutan ana unsur, dağıttığı kadro ve ranttır.
BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
Lakin son dönemde hem kaynak tükendi hem de “aç kadrolar” iktidarının altını oymaya başladı.
Erdoğan bugüne kadar muhalefeti sindirme operasyonlarının tümünde başarılı oldu:
-Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu gibi lider adaylarını bünyeye kattı.
-MHP liderliğine yürüyen Meral Akşener’in önünü keserek zaman kazandı.
-HDP’yi şeytanlaştırdı, Selahattin Demirtaş’ı zindana attı, seçilmiş belediyeleri zapt etti.
-CHP’yi önce sömürdü (bkz. Dokunulmazlıkların kaldırılması, Yenikapı mitingi) sonra böldü, Muharrem İnce ve Mustafa Sarıgül’ü el altından destekliyor.
-Ağır hakaret eden, kaset şantajı bile yapan Doğu Perinçek’e ses etmediği gibi kadrolarının önünü açtı.
-Diplomasi ve savaş politikaları (HDP dışında) muhalefetçe kayıtsız şartsız desteklendi, vs.
***
Şimdi:
Erdoğan’ın iki ana hedefi var: İYİ Parti ve Saadet.
Saadet’i Oğuzhan Asiltürk üzerinden kilitlemiş durumda.
Oradan bir şey beklemeyin.
Bu tür pazarlıklarda kadro ve rant dökümü basına yansımaz, zamanla görülür.
İYİ Parti ise tüm anketlerde MHP’nin 5 puan önünde.
Deniyor ki:
-Partinin seçmeni Erdoğan’la ittifaka izin vermez.
Doğru, vermez.
Peki, Akşener ikna edildikten sonra bunun bir önemi kalır mı?
Unutmayın, Numan Kurtulmuş’un da bir partisi vardı, HAS Parti.
***
Tanımlama yanlış:
Türkiye’de rekabetçi otoriter sistem değil…
Baskıcı hatta despot otoriter sistem hakim.
Siyasal desteği ise günden güne eriyor.
***
Anketör soruyor:
Oyunuz hangi partiye?
-Kararsızım.
Anketör:
Aslında kararsız değilsin de öyle gerektiği için mi böyle cevap veriyorsun?
-Evet.
Yaşanmış bir diyalog bu ve kararsızların yüzde 70’inin tercihini anlatıyor.
Saray bilmiyor mu?
Biliyor elbette.
Unutmayın, kamuoyunun nabzını tutmada en iyi parti AKP’dir.
***
Türkiye’de siyaset ilkeler çerçevesinde konuşulmaz.
At pazarlığı yapılır.
Dün böyleydi, bugün de öyle.
At pazarlığı demişken…
Tutanaklara geçmiş bir hatırayla bitirelim:
1 Mart 2003 Irak’a asker tezkeresi sürecinde, dönemin ABD Başkanı George W. Bush, Ankara’dan gelen heyete şunu anlatır:
-Teksas’ta at pazarlığı nasıl yapılır bilir misiniz? Cebinizde para vardır. At pazarına gelirsiniz. Bir atı gözünüze kestirip pazarlık edersiniz. Etraftan gelenler olur. Sonra bir bakmışsınız, cebinizdeki para da gitmiş at da. Cepler dışarıda kalmışsınız.
***
Amerikalının bir paragrafta anlattığını Türkçe dört kelime ile özetler:
-Suya götürüp susuz getirmek.
