Geçen yıl Almanya’da bir polis memurunun öldüğü ve beş kişinin yaralandığı bıçaklı saldırı nedeniyle Salı günü bir Afgan erkeğe ömür boyu hapis cezası verildi.
Mayıs 2024’te Almanya’nın batısındaki Mannheim kentinde saldırıyı gerçekleştiren 26 yaşındaki Süleyman A.’nın IŞİD’e bağlı olduğu tespit edildi. Mahkeme; saldırganı cinayet, beş kez cinayete teşebbüs ve tehlikeli bedensel zarar suçlarından mahkûm etti. Mahkeme ayrıca suçların “özellikle ağır” olduğuna hükmederek erken tahliye ihtimalini neredeyse ortadan kaldırdı.
İslam karşıtı bir hareket olan Pax Europa adlı grubun mitingine saldıran şahıs av bıçağı ile bir polisi öldürmüştü. Süleyman A., önce bir konuşmacıya ve diğer göstericilere saldırmış, ardından yardıma koşan bir polis memurunu bıçaklamıştı. 29 yaşındaki polis memuru Rouven L., saldırıdan iki gün sonra yaşamını yitirmişti.
Alman medya raporlarına göre, Sulaiman A., 2013 yılında sadece 14 yaşındayken kardeşiyle birlikte ancak ebeveynleri olmadan Almanya’ya geldi. Saldırgana mülteci statüsü verilmedi, ancak refakatsiz çocuk olarak sınır dışı edilme kararları ertelendi ve daha sonra kalıcı oturma izni verildi.
Duruşma sırasında suçunu itiraf eden Sulaiman A., son ifadesinde hayatını kaybeden polis memurunun yakınlarından özür diledi. Sosyal medya sohbetleri aracılığıyla manipüle edildiğini ve Gazze savaşı sonrası radikalleştiğini iddia etti.
Benzer bir çok saldırı yaşandı ve yargılamalar sürüyor
Geçen yıl Batı Almanya’daki Solingen kentinde üç kişinin ölümüne yol açan bir başka bir bıçaklı saldırı nedeniyle geçen hafta bir Suriyeli adama ömür boyu hapis cezası verildi.
Geçen ay, Farhad N. olarak tanımlanan bir Afgan adam, Şubat ayında Münih’te gerçekleşen ve iki yaşındaki bir kız çocuğu ile annesinin ölümüne yol açan araba çarpması saldırısı nedeniyle suçlandı; savcılar, saldırının dini motivasyonlarla da gerçekleştirildiğini belirtti.
Son dönemdeki en ölümcül saldırı, Aralık ayında Doğu Almanya’daki Magdeburg’da gerçekleşti; yüksek hızla kalabalık bir Noel pazarına sürülen kiralık bir SUV altı kişinin ölümüne ve yüzlerce kişinin yaralanmasına yol açtı. Suudi psikiyatrist Taleb Jawad al-Abdulmohsen, saldırıyla ilgili olarak altı kez cinayet ve 338 kez cinayete teşebbüs suçlamasıyla karşı karşıya; yetkililer, saldırının daha karmaşık bir motivasyonla gerçekleştirildiğine inanıyor.
Ocak ayında, o dönemin içişleri bakanı Nancy Faeser, Abdulmohsen’i “aşırı İslam karşıtı ve sağcı aşırılıkçı ideolojilere yakın” olarak tanımlamış ve “tutarsız komplo teorilerinden” etkilendiğini belirtmişti.
