Alman basını: Konu mülteciler olduğunda Avrupa ahlâkı gaddarlaşıyor

Almanya’nın Baden-Württemberg eyaletine bağlı Karlsruhe kentinde yayınlanan Badische Neueste Nachrichten gazetesi, gözaltına alınmasının ardından serbest bırakılan Sea Watch kaptanı Carola Rackete özelinde mülteci sorunu konusunda çarpıcı değerendireler yaptı.

Avrupa’nın mülteci dramının dört yıl önce patlak verdiğini belirten gazete, konu yardıma muhtaç insanlara yardım olduğunda Avrupa ahlâkının ne derecede gaddarlaştığının görüldüğünü vurguladı. Birçok ülkede milli egoizmlerin ön planda olduğunu belirtti.

DW Türkçe’nin aktardığına göre gazetenin yorumu şöyle:

“İtalya İçişleri Bakanı Matteo Salvini’yi karşısına alarak izinsiz bir biçimde mültecileri Lampedusa’ya getiren Sea Watch kaptanı Carola Rackete, ‘Bu insanları kimse istemiyor‘ diyor. Avrupa’nın mülteci dramı bundan dört yıl önce patlak vermişti. Sea Watch 3’ün hikayesiyse bu süreçte yalnızca küçük bir kısım. Buna rağmen yaşananlar, konu yardıma muhtaç insanlara yardım olduğunda Avrupa‘nın ahlakının ne derecede gaddarlaştığını gösteriyor. Tüm bunlar daha insani bir biçimde gerçekleşebilirdi. Bundan altı ay önce ‘Mülteciler İçin Küresel Pakt‘ imzalanmıştı. Anlaşmada, mülteci hareketlerinin üstesinden gelebilmek için alınması gereken önlemlere yer veriliyordu. Problem, neredeyse hiçbir hükümetin anlaşmaya uymaması. Bunun yerine birçok ülkede milli egoizmler ön planda.”

Regensburg’da yayınlanan Mittelbayerische Zeitung‘da da İtalyan siyasetinin mülteci sorununa yaklaşımına değiniliyor:

“İçişleri Bakanı Matteo Salvini, muamelesini sertleştirdi. İtalyanların son yıllarda artan korkularıyla ustalıkla oynuyor. 45 yaşındaki Lega liderinden memnuniyetsizliğinizi ifade edebilirsiniz. Ancak Salvini’nin başarısı yalnızca, yurttaşlarının kendilerine inançlarını yitirmiş olmalarından ötürü mümkün oluyor.”

Stuttgarter Nachrichten gazetesinde ise Türkiye’de Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) cephesinde yaşanan gelişmeler masaya yatırılıyor:

“15 yılı aşkın sürenin ardından, Türkiye Cumhurbaşkanı‘na, giderek otoriterleşen siyasetinin faturası kesildi. Erdoğan’ın geçmişteki yol arkadaşları olan eski Ekonomi Bakanı Babacan ve eski Başbakan Davutoğlu, kendi partilerini kurmak istiyor. Bu bölünmeler Erdoğan’ın AKP’sini zayıflatacak. Ancak bu, Erdoğan’ın değer kaybedeceği anlamına gelmiyor. Cumhurbaşkanı, hala açık ara Türkiye’nin en popüler siyasetçisi konumunda. Konjonktürün toparlanması ve siyasi cadı avının sona erdirilmesi suretiyle iç siyaset ikliminin sakinleşmesi, AKP’nin popülaritesini yeniden artırabilir.”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin