Köşe yazılarından dolayı müebbet istenen Ali Ünal’ın tutukluluğuna devam kararı çıktı

Beş yıl önce yazdığı 17 köşe yazısında dolayı 22 ayı aşkın süredir tutuklu olan kapatılan Zaman Gazetesi eski yazarı ve ilahiyatçı Ali Ünal 4. kez hakim karşısına çıktı. Ünal hakkında “darbe” ve “terör örgütü yöneticiliği” suçlamalarıyla ağırlaştırılmış müebbet ve hapis cezaları isteniyor. Duruşma sonunda mahkeme Ali Ünal’ın tutukluğunun devamına karar verildi. Duruşma 5 Eylül 2018’e ertelendi.

Uşak 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada birçok davada yaptığı tanıklıkla yüzlerce insanın hukuksuz tutuklanmasına ve haklarında soruşturma açılmasına sebep olan Nurettin Veren yine tanık olarak dinlendi. Son duruşmada savcılık tarafından dosyaya Nurettin Veren’in Yeni Akit’te yayımlanan iki köşe yazısı ve Akşam gazetesinde çıkan bir haber eklenmişti.

Kendi beyanıyla 1997 yılında Gülen Hareketi’nden ayrıldığını söyleyen Veren, 2000’li ve 2010’lu yıllarla ilgili sanki Hareketin içindeymiş gibi beyanlarda bulunarak, duruşmada Ali Ünal’a suçlamalar yöneltti.

Nurettin Veren’in iddialarıyla ilgili ilk olarak Ali Ünal’ın avukatı söz aldı. Ünal’ın avukatı Ayşe Suede Ünal Nurettin Veren’e sorular yönelti:

“Örgütten ne zaman ayrıldınız? Fethullah Gülen ile bağınız ne zaman kesildi?”

Veren: 1997 yılında ayrıldım, ancak Gülen ABD’ye gidene kadar benimle iletişim kurmaya çalıştı, geri dönmemi istedi. 2000 yılında Gülen ile ilişkim tamamen kesildi.

Av. Ayşe Süeda Ünal, Veren’e soruyor: Örgütten 1997’de ayrıldım dediniz, ama örgütün üst düzey yöneticilerini bugün köşenizde yazdığınızı söylüyorsunuz. Örgütten ayrılmış biri olarak bu bilgilere nasıl ulaşıyorsunuz?

Veren: Örgütten ayrılmış olsam da örgütü izlemeye devam ettim.

Av. Ünal: Ali Ünal’ın Clinton’a mektup yazdığını söylediniz. Bu yazışmaya şahit oldunuz mu?

Nurettin Veren: Hayır, buna dair bir şahitliğim yoktur.

Avukatında sonra Ali Ünal, Veren’in iddialarını cevaplamaya başladı.

“Nurettin Veren yalan söylüyor; ben yurtdışına giderken değil köyümde gözaltına alındım”

“Nurettin Veren’in hiçbir iddiasını kabul etmiyorum. İfadesinde beni 1985’te tanıdığını yazmış, şimdi 1990 diyor. Kendisi yalan söylüyor, biz Veren ile 1995’te tanıştık. Bahsedilen mektup Hillary Clinton’a değil Bill Clinton’a yazıldı. Son ABD seçimleri ile alakası yoktur. Ayrıca mektubu ben yazmadım, sadece çevirisini yaptım.

” Gülen’in kitaplarını çevirdiğimi söylüyor. Evet, çevirdim, ama hepsini değil, sadece 4 tanesini. Gülen’in 70 civarında kitabı var. Zaten benimle çevirmen olarak temasa geçtiler. Ben ABD’ye en son 2015 Haziran ayında gidip geldim. Nurettin Veren’in dediği gibi yurt dışına giderken ya da dönerken yakalanmadım, beni köyümde gözaltına aldılar.

“Veren’in hakkımda söyledikleri afaki ve yalandır. Örgüt adına kimseyle görüşme yapmışlığım yoktur, Gülen ile gizli bir görüşmem yoktur. Yanına gidip talimat almışlığım da yoktur. Gülen’e danışmanlık yapmadım. Kayıtlardan ABD’ye ne zaman gittiğim, ne kadar kaldığım belli olur. En son yayınevi ile ilgili olarak New Jersey’e gittim ve yayınevine ait bir yerde kaldım, Gülen’in yanında kalmadım.

Sonra avukat Ayşe Süeda Ünal söz aldı: “Müvekkilimin yazmış olduğu Hizmet Rehberi isimli kitabın F… ile ilgisi yoktur, yayın yasağı dahi yoktur. Müvekkilimin adil yargılanma hakkı yok sayılıyor. F… çatı iddanemesinde ismi geçmiyor. Aynı kapsamda İstanbul’da görülen Zaman Gazetesi davasında tutuklu sanıklar tahliye edildi. Tanık olarak gösterilen kişiler huzurda dinlenmeli, tanıklara soru sorma hakkı tanınmalı. Bunun aksi bir durum adil yargılama ilkesinin ihlali olur.Şu an burada bunu yaşıyoruz. Burada yapılan bir fikri yargılamadır.

Savcı esas hakkında mütalaasında  Ali Ünal hakkında TCK 309, 311, 312, 313 ve 314. maddeleri gereğince ağırlaştırılmış müebbet, ek hapis cezası ve tutukluluğun devamını istedi.

Ali Ünal: Anayasayı ihlal suçlamasını kabul etmiyorum. İddialara ilişkin dosyada tek bir delil dahi yoktur. Mütalaaya ilişkin savunma hazırlamam için süre verilmesini talep ediyorum.

Av. Ünal: Bu mütalaayı asla kabul etmiyoruz. Müvekkilimin cebir ve şiddet uyguladığını gösteren tek bir delil olmamasına rağmen böyle bir suçlama ile karşılaşıyoruz. Mahkemeden savunma için süre talep ediyorum.

Av. Ünal: Kararınızı verirken İstanbul’da yargılanan gazetecilerin tahliye edildiğini dikkate almanızı talep ediyorum.

Ara karar  da AliÜnal’ın tutukluğunun devamına karar verildi. Duruşma 5 Eylül 2018’e ertelendi.

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin