Afganistan’da Taliban’la bir yıl

YORUM | YÜKSEL DURGUT

ABD, Afganistan’daki 20 yıllık savaşını sona erdirerek ülkeyi terk edeli bir yıl oldu. Bir yılın ardından yönetimi elinde bulunduran Taliban ise ne ülke yönetiminde ne de uluslararası arenada henüz kendisini kabul ettirebilmiş durumda.

Kesintisiz 43 yıl savaşın hüküm sürdüğü Afganistan’da, Taliban’ın iktidarı ele geçirmesiyle insani ve ekonomik sorunlar gün yüzüne çıktı. Dünyanın gözü ise kızların eğitimi, kadınların iş hayatından el çektirilmeleri, yargısız infazlar, medya ve ifade özgürlüğü ile yaşanan büyük kıtlık ve ekonomik buhrana çevrildi.

Ölümün yıllarca kol gezdiği ülkede yılda tahmini 30 bin kişi savaştan dolayı hayatını kaybediyordu. Yıllarca Suriye, Yemen ya da Irak’taki ölümlerden çok daha fazla acılar yaşandı. Afgan halkı, Taliban sonrası yaşanan değişiklikleri fark etmeye başladı. Taliban yönetimi ile acil servisler boşaldı. BM tahminlerine göre 2022’nin ilk aylarında savaşın etkisi yüzde 18’lere düştü. Taliban’ın ilk on ayı ile bir önceki yılın aynı dönemi karşılaştırıldığında da şiddet olaylarının beş kat azaldığı görülüyor.

Taliban ilk yılında eşi benzeri görülmemiş evden eve aramalar da dahil olmak üzere silahsızlanma konusunda kapsamlı çabalar başlattı. Ayrıca din adamlarının halka Taliban’a karşı direnmeyi bırakma yönündeki nasihatlerinin de etkili olduğu biliniyor.

Afganistan’ın uzun süredir devam eden savaşının dramatik bir şekilde sona ermesinden bu yana sadece bir yıl geçti. Taliban, ülke kontrollerine yönelik tehditleri bertaraf etmeye odaklanmış olsa da sadece fiili değil, aynı zamanda hukuken, hükümet olarak da uluslararası tanınma çabalarını da sürdürüyor.

Bölgesel güçler şu anda ülkedeki istikrarın tek kaynağı olarak görülen Taliban ile temkinli bir biçimde diplomasi yürütürken, Taliban karşıtı gruplarla da temaslarını koparmıyorlar. Batılı ülkeler, Afganistan’ın cihatçı gruplar için güvenli bir sığınak haline gelmesinden endişe duyuyor ve bu grupların batıya saldırılar düzenlemesinden korkuyor. Güvenlik nedeniyle de birçok hükümet Kabil’deki yeni yönetimle arasına mesafe koymaya devam ediyor.

12 AYIN ARDINDAN

Afganistan’daki savaşın sonunda Taliban hükümetinin ilk 12 ayı sona erdi. Bu süre zarfında birçok Afganlının hayatı büyük oranda değişti. Kız çocuklarına eğitim verilmedi, kadınlar işsiz kaldılar ve uluslararası yardımın kesilmesi ülkedeki yaşamı daha da zorlaştırdı. Taliban yönetimi, kamusal yaşamda neredeyse görünmez hale gelen kadınları işsiz bıraktı.

Taliban’ın tamamı erkeklerden oluşan hükümeti, Kadın İşleri Bakanlığı’nı kaldırdı ve onun yerine, İslam hukukunu uygulamakla görevli Ahlak ve Erdem Bakanlığı’nı getirdi. Kızların orta ve yüksek öğrenim görmeleri yasaklandı ve okul müfredatı daha çok dini çalışmalara odaklanacak şekilde değiştirildi. Kadınlar devlet işlerinden ve spordan uzaklaştırıldı. Bunun yanı sıra şehir dışına bir erkek aile üyesi olmadan seyahat etmeleri yasaklandı.

Fazilet Bakanlığı, kadın oyuncuları içeren televizyon dizilerini yasakladı ve kadın haber sunucularının başörtüsü takmalarını kararlaştırdı. Ayrıca halka açık yerlerde yüzleri de dahil olmak üzere kendilerini tamamen örtmeleri emredildi.

Taliban, 1990’ların sonlarında hak ve özgürlükler üzerindeki acımasız baskılarıyla biliniyordu. Ancak geçen yıl 15 Ağustos’ta iktidara kansız bir şekilde dönüşü ile ülke yönetiminde değişiklik sözü vermişti. Buna rağmen bu sözler daha önceki yönetimindeki tavrından dolayı binlerce Afganlının ülkeden kaçmasına engel olamadı. Kabil’deki havaalanında yaşanan insanlık dramı akıllara kazınmıştı.

EKONOMİK VE İNSANİ KRİZ

Afganistan’a yapılan çoğu uluslararası yardım Ağustos 2021’den sonra askıya alındı ​​ve Afgan hükümetinin -çoğu ABD bankalarında tutulan- rezervleri donduruldu. Bu, Afgan ekonomisinin ve bankacılık sisteminin neredeyse çöküşüne yol açarak ülkeyi insani krize sürükledi.

Dünya Bankası’na göre Afganistan devleti, Taliban yönetimi devralmadan önce gıda ve temel hizmetler için uluslararası yardım alıyordu ve bu oran 2019’da kamu harcamalarının yüzde 75’ini oluşturuyordu.

Dünya Gıda Programı’na göre, şu anda 18,9 milyon insan -nüfusun neredeyse yarısı- yeterli beslenemiyor. Dünya Sağlık Örgütü, her ay on binlerce çocuğun akut yetersiz beslenme nedeniyle acil tıbbi bakıma alındığını ve kırsal bölgelerde yardıma ulaşamayan birçok kişinin açlıktan öldüğünü bildirdi.

BM’nin Afganistan için 2022 insani müdahale planına göre, ülke bu yıl toplam 44 milyar dolarlık yardıma ihtiyaç duyuyor ancak şimdiye kadar bunun yüzde 40’ını aldı.

MEDYA VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

Taliban, eleştiri ve muhalefeti bastırmak amacıyla medyaya ve ifade özgürlüğüne geniş kapsamlı kısıtlamalar getirdi. Düzinelerce gazeteci keyfi olarak tutuklandı ve karşı gelenler de sokaklarda dövüldü.

Birçok uluslararası gazeteci sendikası, Enformasyon ve Kültür Bakanlığı’nı medyayı ezici ve baskı altına alıcı düzenlemelerinden dolayı uyardı. Bazı düzenlemeler gazetecilerin “İslam’a aykırı” ve “ulusal şahsiyetlere hakaret” içeren haberler yayınlamasını yasaklıyor. Yayınlanan diğer bir kural ise “yetkililer tarafından teyit edilmeyen yayınların yasaklanmasını” içeriyor.

Afganistan Gazeteciler ve Medya Federasyonu’nun rakamlarına göre, geçtiğimiz yıl 544 medya kuruluşundan 218’inin faaliyetlerini durdurduğunu ve 7 bin medya çalışanının işini kaybettiğini bildirdi. Birçok gazeteci de ülkeye terk etmek zorunda kaldı.

AZINLIKLAR ENDİŞELİ

Ağırlıklı olarak Peştun ve Sünni Müslümanlardan oluşan Taliban, saldırılarını Hazara topluluğu ve LGBTQ+ azınlık gruplarına yönelik arttırdı. Çoğunlukla Şii İslam’ı uygulayan etnik bir azınlık grubu olan Hazara, tarihsel olarak ayrımcılığa uğradıklarını açıkladı, ancak saldırılar geçen yıl daha da arttı.

Mayıs ayında Kabil’in batısındaki Hazara semtinde bir kız okuluna düzenlenen bombalı saldırıda en az 90 kişi hayatını kaybetmişti.

Hazaraları ve diğer etnik grupları koruma sözüne rağmen, Uluslararası Af Örgütü, Taliban’ın, iktidara gelmesinden yaklaşık iki hafta sonra Daykundi eyaletinde teslim olan 9 eski hükümet askeri ve 17 yaşındaki bir kız çocuğu da dahil olmak üzere 13 Hazara’yı yasadışı bir şekilde öldürdüğünü bildirdi.

Afganistan’da uzun süredir ayrımcılığa maruz kalan LGBTQ+ kişiler, Taliban yönetimi altında artan işkence, cinsel şiddet ve infaz tehditleriyle karşı karşıya kaldıklarını duyurdular.

HIRSIZLIK SONA ERDİ

Diğer taraftan Taliban’ın zaferi, Afgan topraklarının büyük çoğunluğunda ölümlerin azalmasını ve alışılmadık bir sakinliği de beraberinde getirdi. Taliban’ın şeriat uygulamaları özellikle hırsızlık olaylarını bıçak gibi kesti. Hırsızlık suçlaması ile yakalananların akıbetinin bir efsane gibi ülke geneline yayılmasının bunda etkili olduğu görülüyor.

El Kaide lideri Ayman el-Zevahiri’nin Kabil’de öldürülmesi, geçmişte Taliban’a güvenen yabancı militan grupların hala ülkede bulunmaları dış dünya için en büyük endişe kaynağı. Uluslararası güvenlik taahhütlerini yerine getirmesi için Taliban’a büyük baskılar yapılıyor. Ayrıca Taliban’a yönelik uluslararası tavsiyeler arasında güvenlik güçlerini profesyonelleştirme, toplu cezalandırmaları sonlandırma ve eski hükümet yetkililerinin affedilmesi bulunuyor.

AÇLIK VE SEFALET ARTTI

BM’ye göre, yaklaşık 40 milyon insanının yüzde 90’ından fazlasının yeterli yiyeceği yok. Afganistan’ın merkezindeki Ghor vilayetinde, mart ve mayıs aylarında yaklaşık 20 bin kişi kıtlıkla karşı karşıya kaldı. Geçen yıl yaklaşık 8 milyar dolarlık uluslararası yardımın geri çekilmesi, Taliban’a uygulanan yaptırımlar, ülkenin bankacılık sisteminin blokeye uğraması açlık oranlarını arttırdı.

Bu yaptırımlar nedeniyle 5 yaşın altındaki tüm çocukların neredeyse yarısı ve tüm hamile ve emziren kadınların dörtte biri, ihtiyaç duydukları besinleri alamama riskiyle karşı karşıya.

Afganistan sokaklarında, önceki yıllardaki kargaşanın yarattığı rahatlamanın devam edeceğinden kimse emin görünmüyor. Yaşanan sessizlik, yeni bir iç savaş patlak vermeden önceki kısa bir sakinlik mi, yoksa barışçıl bir dönemin başlangıcı mı olduğu, Afganlar arasında gündem konusu.

Kısa süre önce öldürülen El Kaide lideri el-Zawahiri’nin yanı sıra ülkede başka tehditlerin de olduğunu bilen batı ülkeleri, işbirliğini de askıya almıyor. “Afganistan’da Taliban yönetimi, gelecek için tehlikeli olmaya devam edecek” görüşü batılı ülkelerin dillendirdiği bir gerçek. Taliban yönetimi her alanda yetersiz kalmayı sürdürecek ve ülkede yaygın olan şiddet yeniden muhtemelen alevlenecek. Ancak ülkenin Afganlar ve dünyanın geri kalanı için daha güvenli hale gelebileceğine dair umutlar ise bu bir yılda kaybolmadı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin