Başsavcılık açıkladı: ABD İstanbul Konsolosluğu’nda 2. gözaltı kararı; çalışanın eşi ve oğlu sorguya alındı

ABD İstanbul Başkonsolosluğu’nda ikinci bir gözaltı kararı daha verildiği, konsolosluk çalışanının eşinin ve oğlunun sorguda olduğu öğrenildi. İddiaya göre, ilgili kişi konsolosluktan dışarı çıkmıyor. Bu yüzde eşi ve çocuğu gözaltına alındı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından konuyla ilgili bir açıklama yaptı: ‘Diplomatik bağışıklığı’ bulunmayan ABD İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı N.M.C. ifadesi için Cumhuriyet Başsavcılığımıza davet edilmiştir.” dendi. Başavcılık bu kişinin eşi ve çocuğunun ise Amasya’da gözaltına alındığını da duyurdu.

Geçtiğimiz günlerde tutuklanarak cezaevine gönderilen ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz’dan sonra dün sabah yeni bir gelişme yaşandı. ABD ile Türkiye’nin dün gece karşılıklı olarak yaşanan vize krizini altından Başsavcılığın dün sabah verdiği yeni bir gözaltı kararı çıktığı iddia ediliyor. Şüphelinin konsolosluktan çıkmadığı belirtiliyor. Eşi ve oğlunun ise sorguda olduğu aktarılıyor.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ise, “Bizim bilgimiz dahilinde olan ikinci bir tutuklama ya da gözaltı kararı bulunmuyor” açıklaması yapmıştı.

Adalet Bakanı Gül, ABD Ankara Büyükelçisi John Bass’ın görüşme teklifini kabul etmedi.

ABD ile Türkiye arasında yaşanan gerilimde yeni bir gelişme daha yaşandı. Karşılıklı vize kararlarından sonra ABD Ankara Büyükelçisi John Bass, Adalet Bakanı Gül ile görüşmek istedi. Bakan Gül, görüşme talebini kabul etmediği belirtildi.

Topuz neden tutuklandı?

ABD Başkonsolosluğu’nda görevli Metin Topuz, 4 gün gözaltında tutulduktan sonra, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Topuz, “Siyasi ve askeri casusluk, Anayasal düzeni bozmaya teşebbüs,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlamalarıyla karşı karşıya bulunuyor.

SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

Savcılık sorgusunda kendisine yöneltilen suçlamaları reddeden Topuz, görüştüğü emniyetçi ve askerlerle sadece görevi nedeniyle görüştüğünü, bunun dışında 17-25 Aralık’ta da 15 Temmuz darbe girişiminde de kendisinin bir rolü bulunmadığını söyleyerek suçlamaları reddetti.

ZEKERİYA ÖZ İDDİASI

Topuz, savcılık sorgusunda dönemin özel yetkili savcısı Zekeriya Öz ile 2 kez görüştüğünü bunların da tamamen ABD ve Türk polisinin ortak çalıştığı operasyonlara ilişkin olduğunu vurguladı. Metin Topuz, Zekeriya Öz ile son görüşmelerinde yanlarında 2 ABD’li yetkilinin de bulunduğunu, kendisini davet ettiklerini ancak Zekeriya Öz’ün VIP karşılama ve ağırlama isteğinden dolayı bu görüşmenin geri çevrildiğini belirtti. Savcılık sorgusunda Topuz, bazı polis ve askerlere telefon görüşmesini de hatırlayamadı.Bunlarla görüşmesini ise kendisini vize talebi için aramış olabilecekleri yönünde değerlendirmede bulundu.

 

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Darbe tiyatrosunun hemen sonrası; dünyanın ilk yüz üniversitesinin birinin ana kampüsüne yakın bir kafede Türkiyeli yaklaşık on kadar akademisyenle birlikte oturuyoruz. Biri güya Sayın Erdoğan’ı kaçırma emri almış kırmızı berelileri kastederek “eee soruları çalarak kurmay olursan sonunda ekmek çalarken yakalanırsın” şeklinde bir espri yaptı… Bu arkadaş ve buna gülenler, “biz bu darbe tiyatrosunda, yüz fahiş hata açık görebiliyoruz” demenin yanısıra, “bizim gibi askerlikten haberi olmayanların bile anladığı eksiklikleri, Türk ordusunun kurmayları bile anlamıyor” deme garabetine düştüklerini farketmiyorlar bile. Her ne kadar branşları farklı da olsa Amerika’nın en iyi üniversitelerinden birinde akademik çalışmalarını sürderenlerin değerlendirmeleri böyle olursa, Türkiye’deki halk ne yapmaz! Özellikle siyasi taraf olanların, AKP’yi, dini devlet düzeyinde meşrulaştırma argümanı olarak görenlerin mantıklı bir açıklama yapmalarının gitgide güçleştiği bir dönem yaşıyoruz. Bir akıllı çıkıp da soramıyor. “Darbe emrini Hocaefendi verdi” iddiasındaydık şimdi nasıl oldu da “ABD Büyükelçiliğinin küçük bir çalışanı, darbe organizesinde Adil Öksüz’le işbirliği içinde” diyebiliyoruz? Ya Adil Öksüz yıllardır ABD’de yaşarken, koskoca ABD adamla orada irtibat kuramıyor da, Türkiye’de mi irtibat kuruyor? Yoksa “CIA’ya giriş soruları şakirtler tarafından çalındı” “Darbeyi CIA içindeki şakirtler planladı” şeklinde manşetler mi hazırlanıyor? Obama’nın Beyaz Saray imamı olduğuna inanan mankurtlar olduktan sonra bu haberler bile iş yapar bu ülkede…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin