2020’yi atlattık diye kimse sevinmesin

YORUM | TARIK TOROS 

Son 7 seneye neler sığdı neler.

Tüm kiriş ve kolonları kesildiği…

Defalarca sarsıldığı halde ülke çökmedi.

Büyük ülkeymiş kabul edelim.

Milletin hazım kapasitesi de müthişmiş.

BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

Sene 2021.

Geniş bir kesim şunları net olarak gördü, en azından:

-Ülke kötü yönetiliyor.

-Erdoğan döndüremiyor.

-Hazine tamtakır, hatta ekside.

-Devlet para basarak maaş ödüyor.

-Döviz rezervleri har vurulup harman savuruldu, vatandaşın bankalardaki mevduatı dahil.

-Millet aç, kıtlık kapıda.

-Üstüne üstlük, Milli Piyango’nun büyük ikramiyesi Erdoğan’a çıktı. Çeyrek biletlerden 3’ü Varlık Fonu’nda.

***

Görüldü ki:

Erdoğan krizle yönetemez.

Coşkusu kalmadığı gibi heyecanı da tetikleyemez.

Yorgun, bezgin, bitkin.

Onu canlandıracak tüm enstrümanları ya yitirdi, ya harcadı.

Çok argümanı yok.

Bilinmeyen, gizli bir taktiği kalmadı.

“Bunu da yapmaz” dediğiniz her şeyi yaptı, yapıyor, yapacak.

Çevirip yurtseverlere soralım:

-Erdoğan’ın “bunu yapamazlar” dediği neyi yaptınız?

Samimi olarak kendinize sorun.

Ne yaptınız da iktidar afalladı, şaşırdı.

-Yok!

***

Ülkede “kuvvetler ayrılığı” değil “kuvvetler birliği” var.

Boğaziçililer ağlıyor, “Kayyum istemezük.”

İlk kayyum atanırken tepki koysanız bir anlamı olur, belki arkası gelmezdi.

5 küsur yıl geç kaldınız.

Şimdi bir bardak suyunuzu için ve tıpış tıpış okulunuza gidin, atılmak istemiyorsanız.

Ve tabi -ilk 500’den düşen- okulunuz bir şey ifade ediyorsa…

Ağır oldu biliyorum ama anlamanız ve uyanmanız için sarsılmanız gerek.

***

Tek kişi belirliyor her şeyi.

Soru dahi soramıyorsunuz.

Bırakın onu…

Propaganda bakanına dahi soramıyorsunuz.

***

Saray, bitirdik dediği terörle ‘işbirliği’ yapıyor bahanesiyle HDP’yi…

Şucu bucu yaftasıyla ‘temizledik’ dediği kadroları hemen her gün biçmeye devam ediyor ve edecek.

***

Bu köşede 11 Ağustos 2020’de kaleme aldığım yazıda, “2020’yi atlatamazlar. Bu bir kehanet değil. Realite” demiştim.

Arada hatırlatıyor okuyucular, eksik olmasınlar.

Kehanet olsa çuvalladığımı kabul ederdim.

Aynı yazıda cümlenin devamı şöyleydi:

-Bir ‘lütuf’ yakalayıp demir yumrukla ülkeyi idare edebilirler. Olabilir bu.

Düşük ihtimaldi.

Ve fakat bu oldu.

Muhalefet, medya, (kaldıysa) sivil toplum, sosyal ağlar, AİHM yoluyla dünyaya meydan okumalar, vs.

Saray, elle tutulur hiçbir gerekçe ya da ‘lütuf’ yokken direksiyonu ağır faşist bir döneme doğru kırdı.

Olur veya olmaz bilemem.

Sadece şunu ifade edeyim:

Bu sene seçim düşünmüyor ve planlamıyor.

Niyeti olsa, asgari ücrete sadece 500 lira zam yapmazdı.

Vatandaş borçlu, şirketler borçlu, devlet boğazına kadar borç içinde ve sırf bu yüzden IMF’nin kapısını çalmak zorunda.

***

IMF demişken…

Uluslararası Para Fonu, 130 ülkede yaptığı araştırmada salgının yol açacağı ekonomik ve toplumsal çöküntünün 14 ayda büyük isyanlara yol açacağını öngörüyor.

Yine IMF öngörüsüne göre, başkaldırı eylemleri 24 ay içinde zirve yapacak.

Haliyle “2020’yi atlattık” diye kimse sevinmesin.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

5 YORUMLAR

  1. Sağol Tarık Toros, içimiz açıldı.2021 in ilk ve en karamsar yazılarından birini yazmışsınız. Ama haklısın tabi, bu ortamda da ne söylenir ki zaten.

  2. Sayın Toros,

    Türkiye’nin en büyük problemi ;
    muhalefetin olmamasından dolayı yaşadıklarımızdır. Erdoğan’dan kurtulmak istemiyorlar ki hiçbiri…..Devleti ele geçiren bir çetenin olduğunu anlayan siyasiler olursa- ki bugün-yarın olacak gibi de gözükmüyor; belki millet uyanır da artık gerçekten yaşadığımız ülkenin dünyada söz sahibi olduğuna inanırız.

    • 17/25 Aralık operasyonunun arkasında hukukî bir duruş gösteremeyenler. 15 Temmuz tiyatrosuna, Çağlayan meydanında esas duruş gösterip, selam çaktılar. Biliyorum içinizden hata ettik, gelişmelerin buralara geleceğini düşünemedik ama iş işten geçti. Atı alan Üsküdar Kısıklıda karargah kurdu. Ne yapabiliriz?Gafletimizden nasıl kurtuluruz. Bir fırsat çıksada hatalarımızı telafi etsek, ülkemizi uçurumun eşiğinden, insanlarımızı açlık ve sefaletin kucağından kurtarsak, ümitsizlik girdabını yıksak diyorsunuz. Yolsuzluk, hukuksuzluk at başı dört nala şaha kalkmış ödün vermeden koşuyor. Ekonomi felç, Yargı mensupları siyasetin ırgatı olmuş, ne nizam nede intizam kalmış, kısacası işimiz her zamanki gibi Cenabı Allah’a kalmış. Zalimlere verdiği mühletin bitmesini beklemekten başka yapacak bir şeyimiz kalmadı. Demekten kendinizi alamıyorsunuz. Allah’ın ipine sımsıkı sarılanların aşamayacağı engel yoktur. Mevlam görelim neyler, neylerse güzel eyler. Sabreden derviş, muradına ermiş. İNŞAALLAH

  3. Sayın toros ve okuyucular belki benim yazdığımı da okuyanlar vardır diye öyle diyorum. Sürekli bir tarihe bir badireye ve ardın dan olabilecek muhtemel gelişmelere odaklanmak ile kendimizi bitirmekteyiz. Ama bu sayede de ayakta kalmaktayız. Ümit meselesi. Yok seçim yok Aihm kararları anayasa mahkemesi kararları af beklentisi ekonomik çöküş hepsi beklendi ve hepsi geldi hatta Biden oda geldi gelecek. Ne yapacak yani ABD işi yokda tayyibi mi indirecek. Arkadaşlar böyle olmaz bunları beklemeyi ve bir tarih verme işini bırakın. Herkes bismillah desin içinde bulunduğu şartlarda hizmete başlasın. Asıl zafer adam ordayken hizmet edebilmek o gittikten sonra işler düzeldikten sonra hizmet edebileceğinizi mi sanıyorsunuz sizi ne bekliyor haberiniz yok. İmtihan bitecekmi. Zalimin gidişini beklerken aynı zamanda kendi rahatımızı bekliyor olmayalım. Eğer şuan ülkedekiler için diyorum. Evime polis gelirse delil diye alırlar diye risale i nur okumuyor bulundurmuyorsanız. Ne denir bize. Uyanmamız lazım hangi şartlarda yazıldığını unuttukmu. Yazan o şartlarda yazdıda biz nasıl okumayız. Ve diğer hizmetler için aynı yaklaşım içinde olmak. Anlayacağınız zalimin bitişi senin onu yok sayıp hizmet etmen ve yapabileceklerini yapmana bağlı. Bir bakmışsın zalim yıkılmış yerinde yeller esiyor.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin