17/25 Aralık Yolsuzluk Haftası kutlu olsun!

Bahçeli’nin odasında 17:25’e sabitlenen saate ne oldu? MHP Lideri Devlet Bahçeli makam odasında 17:25’te duran saat köşesi hazırlamıştı! CHP ile birlikte 17/25 Aralık tarihleri arasının 17/25 Aralık Yolsuzluk Haftası olarak kutlanmasını önermişti.

YORUM | RAMAZAN F. GÜZEL

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yolsuzluk operasyonu denilen ve etkileri halen Amerika mahkemelerinde devam eden 17/25 Aralık Yolsuzluk Dosyası’nın kapatılmasının üzerinden 6 yıl geçti.

Yıllarca bu dosyalar üzerinden hükümete yüklenen, bunlar üzerinden güç ve mevzi devşiren muhalefet, bu haftaya girerken yine dosyanın detaylarına ve soruşturmalarda emeği geçen savcı ve hakimlerden yana sessiz, duyarsız… Yolsuzluk dosyalarının şüphelileri ise yargı mensuplarını infaz derdindeler. Erdoğan Ailesi’nin yönetimindeki Sabah gazetesi yolsuzluğun yıldönümünde dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ile röportaj yaptı. Çolakkadı, eski mesai arkadaşlarını hedef aldı. “Zekeriya Öz’ün hukuk bilgisi yoktu, kendini büyük biri olarak görüyordu…” ifadelerini kullandı.

Çolakkadı ağır konuşmuş, kendini temize çıkarmak için, başında olduğu ekibi suçlamış… Eğer kendisi bu işlerin başında olduğu halde, konusu suç teşkil eden soruşturmalar kendisine bilgi verilmeden yapıldıysa -ki o bunu söylüyor-, kendisinin ciddi bir yönetim zafiyeti olduğunu ikrar ediyor anlamı çıkar.

Halbuki Çolakkadı’nın soruşturmalar sırasında AKP ve Ergenekon hakkında söylediklerine hala internetten ulaşmak mümkün. Hem varsa yüreğiniz ve kendinizden bu kadar eminseniz, Zekeriya Öz’ün vs mesleki birikimini, hukukçuluğunu tartışmak yerine; bütün dosyaları kamuoyuyla paylaşsın, TBMM çatısı altında bir komisyon kurup belgeleri bu komisyonla paylaşıma açın!

İktidar ya da onun güdümündeki yargısından böyle bir adım beklemek imkânsız… Ya muhalefet? Madem onlar 17/25’i “Yolsuzluk Soruşturması” olarak kabul ediyorlar, neden hala olayın üstünün örtülmesine seyirci kalıyorlar? Soruşturmayı yürüten savcıların “Cemaat mensubu” olduğunu var sayıyorsunuz da bu olayların üstüne gidecek cesarette bir tane vatanını seven, işinin ehli savcı veya hâkim de mi yok? Yok mu “Cemaatçi” dediklerinizden başka?

DARBE Mİ DEMİŞTİNİZ?

Çolakkadı haberiyle, “Talimatla yargı ile darbe yapıldığı” ifade edilmiş özetle…

Madem darbeydi, o dönem ’17/25 Yargı Darbesini Araştırma Komisyonu’ kurulsun teklifi AKP oylarıyla reddedilmişti ama tıpkı ‘15 Temmuz Darbesini Araştırma Komisyonu’ gibi. Hatırlayın göstermelik hazırladıkları ‘15 Temmuz’ raporunu bile kaybettiler.

Eğer o dönemin yargı mensuplarının yakasından tutanlardan, merak eden varsa; 15 Temmuz sonrasında binlerce hâkim savcının açığa alınmasıyla ilgili HSYK 2. Dairenin 669 sayfalık kararını okuyabilirler. Orada önemli dosyalarla ilgili her şey var; karar her ne kadar taraflı yazılmış olsa da…  O kararı objektif bakış açısıyla okuyan herhangi biri, öğrenmesi gerekeni öğrenecektir.

**

“Darbe” diye adlandırdıkları 17/25 Aralık 2013 tarihinden bu yana hemen hemen hiçbir yolsuzluk davası açılmadı. Sanki ülke süt liman! Bu durum ülkeyi daha iyi bir hale mi getirdi acaba? Halbuki Dünya endeksleri böyle demiyor. 2013’den beri yolsuzluk sıralamasında dibe doğru giden bir seyir var.

Nitekim, yolsuzlukla mücadelede dünyanın önde gelen sivil toplum kuruluşlarından olan ve 100’ün üzerinde ülkede faaliyet gösteren Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International), 1995’ten bu yana her yıl düzenli olarak yayınladığı Yolsuzluk Algı Endeksi’nin 2018 sonuçlarını kamuoyuyla paylaşmış ve de bu sonuçlara göre Türkiye, 41 puanla 78. sırada yer almıştı.

Türkiye, her geçen yıl bu listede aşağılara doğru düşmeye devam ediyor. Ülkede her alanda yolsuzluk had safhada iken, 17/25’ten bu yana tek soruşturma yapılmamışken hem de… E nasıl oluyor? Oluyor işte…

GÖBEĞİMİZİ BAŞKALARI KESERKEN…

Sahiden 17/25 “montaj, dublaj, şantaj” mıydı? Elbette ki hayır. Zira ABD’de Reza Zarrab’ın yargılandığı davada gündeme gelen 17/25 yolsuzluk soruşturmasının hukuka uygun yapıldığı Amerikan yargısı tarafından da teyit edildi.

Hatta Türk tarafının, ‘montaj ve uydurma’ dedikleri deliller hakkında ABD’lilerden “biz kendimiz daha fazlasını topladık” açıklamaları geldi. Soruşturmada görev alan FBI görevlilerine ödüller verildi. Ödül alanlar, ödül merasiminde Erdoğan’ın kendilerini tehdit ettiğini açıkladılar!

17/25’in ABD’de devam eden artçı dalgalarında “hayırsever iş adamı” Reza’nın başrolünde Halkbank ve diğer kamu bankalarının ek dosyaları yolda…

BAŞSAVCININ ANLATTIKLARI, ANLATAMADIKLARI..

Turan Çolakkadı, o dönemde yaşananlar için kimilerince kıyasıya eleştirildi, ya da göklere çıkarıldı. Şimdi kendisi mesai arkadaşları aleyhinde konuşmaya zorlanıyor. O dönemde kimse bu kadar önemli kimliklere ve güçlere sahip insanlarla ilgili soruşturma yapmaya cesaret edemezdi. Sayın Çolakkadı da o soruşturmaların ortasında buldu kendisini… Mesai arkadaşları onu, “İkili ilişkilerde babacan, sevecen bir insan. Hukuk bilgisi de iyi olmakla birlikte idarecilik vasfı zayıf birisi. Sonradan da siyasilerin baskılarına dayanamamış bir yargı mensubu” olarak tanımlıyor.

İbrahim Okur da sorgusunda (sf.151) “Turan Çolakkadı, insan olarak iyi bir insandır, ancak Başsavcılığı döneminde inisiyatif kullanma ve idarecilik vasıfları yetersizdi…” demişti.

Türk hukuk tarihi yeniden yazılıyor. Herkes tarihe yaptıklarıyla yapamadıkları ile geçecek.

Bize düşen ise bu aşamada, vicdani sorumluluk gereği doğru bildiklerimizi yazmaya çalışmak…

Sabah’ın 17/25 Aralık soruşturmaları döneminin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ile yapılan bir röportajı üzerinden bazı hatırlatmalarda bulunduk. Bir sonraki yazımızda Çolakkadı etrafında o dönem neler yaşandı, dönemin Başbakanı, Adalet Bakanı, MİT ve dosya savcıları arasında dönen olayları gözler önüne sermeye çalışacağız.

Yani Başsavcının anlatamadığı ama başkalarının anlattıkları var… Onları işleyelim devamında.

BU YAZIYI YOUTUBE’TA DİNLEYEBİLİRSİNİZ ⬇️

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Adım adım cemaat menfaati icin hukumeti devirmeye calisiyor algısı insa ettiler en sonunda cemaat darbeye bile tesebbus etti imajı icin 15 temmuzu yaptılar. Millete oh olsun bunlar hak etmislerdi zaten dedirtmek icin , tam olarak basarılı olduklarını soyleyemesekde , basarısız olduklarını da soyleyemiyoruz en azından bir sureligine ama bu arada en buyuk cambazlıgı yapıyorlar bu gurultulerin ardında ulke kaderinde buyk bir sapma oluyor memleket istibdat rejimi ile yonetilen Cin blokuna kaydırıldı. , el cabuklugu ile….demokrasi blokundan cıkarıldı. Millet nasıl bir ihanete ugradıgını fark edemedi.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin