İLKER DOĞAN | HABER YORUM
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün düzenlenen İlim Yayma Vakfı’nın Genel Kurulu’nda seçimlere ilişkin çok net konuştu. 14 Mayıs seçimlerinin tarihi bir yol ayrımı olduğunu söyledi. Erdoğan, “Elbette her seçim önemli ama 14 Mayıs seçimleri tam manasıyla tarihi bir yol ayrımıdır.” dedi.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş da benzer ifadeler kullandı: “Objektif baktığımız zaman Türkiye’nin en zor seçimi. Sistemin doğası gereği yüzde 50+1 alınacağı için gerçekten çok canhıraş bir mücadele verilecek.”
Haklılar…
14 Mayıs, rejim bileşenlerinin bugüne kadar girdiği en kritik seçim. Rejim var olma mücadelesi veriyor. Sadece seçimi değil; her şeylerini kaybedecekler! O yüzden Anayasa’yı, hukuku vs. umursamıyorlar…
NUMAN KURTULMUŞ DAHA NE DESİN?
Anayasa’ya göre Erdoğan’ın, Meclis erken seçim kararı almadan 3. kez aday olması mümkün değil ama oldu. YSK da bu durumda bir sakınca görmedi.
Yine Anayasa’ya göre mevcut bakanların milletvekili olabilmek için 16 Mart’a kadar görevlerinden istifa etmesi gerekiyordu. Ancak etmediler ve etmeyecekler. Zira plan şu; seçime kadar iktidarın/devletin bütün nimetlerinden faydalanmak istiyorlar.
Numan Kurtulmuş bunu bizzat önceki gün katıldığı televizyon programında itiraf etti: “Bakan arkadaşların milletvekili adayı kimliğiyle sahaya çıkmasının çok büyük artısı olacağını düşünüyoruz.Bakanlıktan da gelen güçlerini kullanarak sahada ciddi bir karşılıkları olacak.”
Anayasa’nın 67. maddesine göre seçimler ‘eşit’ şartlar altında yapılır.
Peki burada bir ‘eşitlik’ var mı?
İktidar, seçim sürecinde devletin bütün imkanlarını umarsızca kullanacak. Bunu açık açık söylüyorlar. Ancak muhalefet bırakın devletin imkanlarını kullanmayı, devletin televizyonu TRT’ye bile ‘kerhen’ çıkabiliyor!
Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, bu konudaki sıralı paylmaşımlarında, “Bakanların görevlerinden çekilmeden aday yapılmaları girişimi, seçim kampanyasında adayların eşit yarışma koşullarını ortadan kaldıracağı için Anayasa md. 67’ye de açıkça aykırıdır.” diyor.
Diyor da kime diyor? Kimin umurunda? Rejimin Anayasa’yı, yasaları umursadığı mı var?
Diploma tartışmalarına girmiyorum bile! Erdoğan’ın 4 yıllık üniversite diplomasını yıllardır gören yok! ‘Aslı’ varsa neden kamuoyuna açıklanmıyor sorusu yıllardır cevapsız. Erdoğan’ın diploması devlet sırrı oldu!
ATAMALAR ARDI ARDINA AÇIKLANIYOR!
Rejim bir yandan bunları yaparken diğer yandan seçim hamlelerini de ardı ardına açıklıyor.
Seçimin hemen arifesinde en düşük emekli maaşı yüzde 36 zamla 5 bin 500 liradan 7 bin 500 liraya çıkarılıyor. Halbuki en düşük emekli maaşı daha 3 ay önce 3 bin 500 liradan 5 bin 500 liraya çıkarılmıştı.
Yeni düzenleme şunu gösteriyor; ya ilk yaptığınız zam yetersizdi, dersinize çalışmadan kafanıza göre bir rakam belirlediniz ya da TL’deki erimeyi durduramadınız ve enflasyon maaşları mum gibi eritti. Hangisi daha kötü siz karar verin…
Emekliye 2018’den beri verilen bayram ikramiyesi de 5 yıl sonra 1,100 liradan 2 bin liraya çıkarıldı. Asgari ücretin de seçim öncesinde 8 bin 500 liradan 10 bin liraya çıkarılması muhtemel.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, dün yaptığı açıklamada, Meclis’e sunulan çalışmayla gazilere ödenen aylıkların asgari ücret düzeyine çıkarılacağını duyurdu.
Geçtiğimiz hafta Erdoğan, 45 bin yeni öğreten ataması yapılacağı açıkladı. Ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 42 bin 500 yeni personel istihdam edileceğini duyurdu. Son olarak dün Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bu yıl için 30 bin 62 personel alımı yapacaklarını söyledi.
Madem bütün kurumların bu kadar personel ihtiyacı vardı; bu zamana kadar neden beklediniz?
Bütün bu maaş artışlarının, yeni atama kararlarının tek bir amacı var; seçimi kaybetmemek. Bunun için ‘algı operasyonu’ yapmaktan da çekinmiyorlar. 2 metrekarelik alana canlı yayınla göstermelik ‘hastane temeli’ atıp, (yukarıdaki fotoğraf) bir gün sonra temeli kaldırıyorlar…
Benzer hamleleri önümüzdeki günlerde de görebiliriz.
Peki işe yarar mı? 14 Mayıs gecesi göreceğiz…
