10 maddede: Erdoğan’a en büyük destek CHP’den!

Yorum | Can Yılmaz

Erdoğan’ın bugünlerde Cumhuriyet Halk Partisi’ne Ana Hıyanet Partisi demesi öyle olduğuna inandığından değil, Erdoğan da CHP’ye çok şey borçlu olduğunu biliyor ve bu söylemi CHP’yi “Böyle muhalefete can kurban!” dediği çizgide tutmak için kullandığı politik bir stratejiden ibaret.

Erdoğan’ın CHP’yi tutmak istediği politik çizginin iki olmazsa olmazı var, bunlar;

i- CHP’nin Erdoğan’ın icat ettiği “fetö” jargonundan çıkmaması (ki CHP şimdiye kadar bu konuda Erdoğan’ı ziyadesiyle memnun etti. Bazı CHP’li siyasetçiler “fetö” iftirasını öyle büyük bir kin ve şehvetle kullanıyor ki Saray’daki zatın bunlar keşke benim partimde olsun dememesi mümkün değil.)

ii- İkincisi ise CHP’nin ulusalcı, etnik, anti demokratik taassubunu (bigotry) sürdürmesi ki bu, Kürt, Kürdistan, Cemaat, Din deyince bitmeyen bir hipnoz seansının anahtar kelimelerini duymuş gibi Ulus Devlet’in koltuk altına sığınan bir siyasi histeri olarak özetlenebilir.

Erdoğan tarafından sınırları çizilen bu sarı muhalefette CHP, Erdoğan’ı “Fetöcülük” ile suçlamak ve her türlü kötülüğün sorumluluğunu Cemaat & Erdoğan ittifakına fatura etmek dışında bir söylem üretemiyor. Bu siyasi söylem de AKP’nin 2013’ten bu yana sürdürdüğü otoriterleşme, tek adam olma, demokrasi ve hukuk devletini yok etme politikasına can suyu veriyor ve Erdoğan’ın OHAL adı altında yürüttüğü her türlü hak ihlalini meşrulaştırıyor.

Peki, Türkiye’yi esir almış olan kötülüğün tek nedeni, Cemaat & Erdoğan ittifakı, başka deyişle cemaat medyası ve gönüllülerinin 2002-2011 arasında AKP’yi desteklemesi mi? CHP’nin bugün yaşadığımız tablodaki payı nedir? Cemaat 2013’ten bu yana yeterince linç edildiği ve dayak yediği için bugün aynayı CHP’ye tutmak istiyorum:

1) ERDOĞAN’IN SİYASİ YASAĞININ KALDIRILMASI | 2002

Kasım-2002 seçimlerinde milletvekili adayı olmasına (haksız şekilde) izin verilmeyen Erdoğan’ın siyasi yasağını kaldırmak için Anayasa değişikliği yaparak (ve CB Sezer’in vetosuna rağmen anayasa değişikliğini aynen iade ederek) Erdoğan’a 116 günde Başbakanlık yolunu açan Cumhuriyet Halk Partisi değil miydi?

Oysa Sezer’in vetosundan sonra CHP kurmaylarının yaptığı toplantıda Zülfü Livaneli değişikliğe karşı çıkmış ve şöyle demişti: “Erdoğan herhangi bir kişi değil, … Sizin dediğiniz gibi iki ayda gitmeyecek tam tersine, bu odada bulunan herkesin siyasi hayatını bitirecek.”

2) 367 OLAYI | 2007

2007-Cumhurbaşkanlığı seçiminde, önceki 10. CB seçiminde uygulanmayan 367 garabetini icat edip, hilkat garabeti icada Anayasa Mahkemesi’ni de ortak ederek seçimi iptal ettirten böylelikle Erdoğan ve AKP’ye mağduriyet sermayesi veren, CB’nı halkın seçmesi sistemine geçilmesini tetikleyip Erdoğan’ın tek adamlığının taşlarını döşeyen CHP değil miydi?

3)  411 EL KAOSA KALKTI & KAPATMA DAVASI | 2008

Siyasal İslam’ın bitmeyen siyasi sermayesi olan kamuda başörtüsü sorununu bitirecek ve AKP’nin elinden bir sömürü aracını alacak olan Anayasa değişikliğini “411 El Kaosa Kalktı!” (10 Şubat 2008 tarihli Hürriyet Gazetesi manşeti) şeklinde görüp AYM’ye iptal davası açan (27 Şubat 2008) ve AKP’ye kapatma davası açılması (14 Mart 2008) ile sonuçlanan krizi çıkaran CHP ve Doğan Medya değil midir? Erdoğan bu krizle seçmenini bir kez daha konsolide ederek ve kapatma davasının reddedilmesi ile güçlenerek çıkmamış mıdır? Bu krizi 2010 Anayasa değişikliği için bir gerekçe olarak kullanmamış mıdır?

4) HSYK SEÇİMLERİNDE TEK OY KURALININ İPTAL EDİLMESİ | 2010

2010 Anayasa değişikliği ile getirilen HSYK üyelerinin seçim ile belirlenmesi düzenlemesinde yer alan ve çok sesli / heterojen bir kurul seçimi için hayati olan her hakim  ve savcının tek adaya oy vermesi kuralının iptali için dava açan ve iptal edilmesi ile her hakim ve savcının seçilecek üye kadar oy kullanması sistemini uygulanması sağlayan ve böylelikle 2010 ve 2014 HSYK seçimlerinde YARSAV’ın üye seçtirmesine engel olan 2010’da hükümet & (tüm) cemaatler ve 2014’de (tam) hükümet kontrolünde, homojen, tek sesli bir HSYK belirlenmesine neden olan CHP değil miydi?

5) 17-25 DOSYASINA SAHİP ÇIKAMAMA | 2013

Türkiye tarihinin en büyük ve en sağlam delilli yolsuzluk operasyonları, siyasi müdahale ile hem de dosyada şüpheli olan İçişleri Bakanı’nın görevden alma / atama işlemleri ile engellenirken İçişleri Bakanlığı önünde toplanamayan, olayı ‘Cemaat ile AKP birbirini yesin biz nemalanırız’ kolaycılığı ile değerlendiren CHP değil miydi?

Dönemin Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Bakanlar hakkında düzenlenen fezlekeleri, fihristi yok vb. eften püften nedenlerle iade ederken CHP ne yapmıştı?

Operasyonu yapan savcı ve polislerin kendileri, eşleri çocukları tutuklanırken “Böyle bir şey olabilir mi?” bile diyemeyen, Kemal Bey’in Türkiye’yi bugün esir almış olan kötülükte sorumluluğu olmadığı söylenebilir mi?

6) CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ / EKMELEDDİN İHSANOĞLU | 2014

Ülke için en kritik dönemeçlerinden biri olan 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Ekmeleddin İhsanoğlu dışında aday, “Ekmek için Ekmeleddin”den başka slogan bulamayan Ana muhalefet Partisi bugün ağız dolusu “fetö” diyerek AKP tarafından çökertilen demokrasi, hukuk devleti ve Anayasal sistemin faturasını tutuklanan, işten atılan yüz binlere kesmeye çalışıyor.

7) 7 HAZİRAN SEÇİMLERİ, İSTİKŞAFİ GÖRÜŞMELER | 2015

13 yılda ilk kez Meclis çoğunluğunu kaybeden AKP’ye istikşafi görüşmeler tuzağı ile 45 gün zaman kazandıran, kendisine hükümet kurma yetkisi verilmemesini usluca kabullenen, geçici hükümete bakan vermeyerek AKP’yi rahatlatan, 5 ay sonra AKP’nin %49 oy almasına neden olan tablonun da sorumlusu Cemaat mi?

8) DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI | 2016

Yolsuzluk dosyalarına münhasıran dokunulmazlıkların kaldırılması söylemi ile yola çıkıp Ahmet Davutoğlu’nun siyasi kumpasına gelerek kürsü dokunulmazlığını dahi kaldıran Anayasa geçici maddesi teklifine, Anayasa’ya aykırı ama evet diyeceğiz diyerek destek veren, böylece Genel Başkanlar dahil 13 HDP, 1 CHP milletvekilinin tutuklanmasına neden olan, Parlamenter sistemin iğdiş edilmesine neden olan Cemaat mi?

2016 Haziran ayında kabul edilen Anayasa geçici maddesine dayanarak Kasım 2016’da HDP milletvekilleri toplu olarak tutuklanırken CHP ne yaptı, Enis Berberoğlu 25 yıl hapis cezası verilerek tutuklanırken ne yaptı?

Etkin bir HDP siyaseti olsaydı 16 Nisan referandumunda AKP kolaylıkla hile yapabilir, ‘Evet’ sonucunu çıkarabilir miydi?

HDP milletvekillerinin 67 kez gözaltına alınması, 13 HDP milletvekili tutuklanması tablosunun sorumlusu CHP değil mi?

Dokunulmazlık düzenlemesi Anayasal Parlamenter Sistemi lağvetme düzenlemesi değil midir?

9) REFERANDUM | 2017

Mühürsüz oy pusulalarının kullanılması kararına engelleyemeyen, şaibeli referandum sonuçlarını sineye çeken, şaibeli referanduma yönelik toplumsal tepkiyi sonuçları kabullenerek söndüren, şaibeli referanduma karşı reddedileceği kesin olan AYM ve AIHM müracaatları dışında bir şey yapmayan CHP midir yoksa Cemaat mi?

10) OHAL’İ MEŞRULAŞTIRMA | 2016-2017-2018

AKP’nin 18 aydır ülkeyi OHAL ile yönetmesine itiraz etmeyen, OHAL mağduru deyince sadece Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yı (direnişlerini selamlıyorum) hatırlayan, OHAL KHK’ları TBMM, yasama erki felç edilirken hala Meclis’te oturarak KHK’ları meşrulaştırma vazifesini ifa eden CHP değil midir?

Kendisini seçen seçmeninin iradesinin gasp edilmesinden bir gün sonra eşi ve çocuğunun pasaportu iade edildiği için CB Erdoğan’a teşekkür eden belediye başkanına sahip CHP’ye “böyle muhalefete can kurban” denmez de ne denir?

Evet, Erdoğan’ın tek adamlık yürüyüşündeki en büyük ortağı, destekçisi CHP’dir, Anayasal Parlamenter düzen, hukuk devleti, demokrasi, hukuk devleti CHP’nin yaptıkları ve yapmadıklarının katkısı ile yok edilmiştir.

CHP bu sorumluluğundan her cümlesinde ağız dolusu “fetö” diyerek kurtulamaz, Erdoğan, diktatörlüğe yürürken hepiniz oradaydınız!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin