Zarrab davasının 11. günü tamamlandı; Tanık Hüseyin Korkmaz gündeme oturan açıklamalar yaptı

ADEM YAVUZ ARSLAN, NEW YORK, Tr724

Reza Zarrab’ın tanık olduğu ve Halkbank Müdürü Mehmet Hakan Atilla’nın tek tutuklu sanık olduğu ABD’deki davanın 11. günü bugün gerçekleşiyor. Dün geçtiğimiz hafta çapraz sorgusu başlayan dönemin Hazine Bakanlığı müsteşar yardımcısı David Cohen’in tanıklığı tamamlanırken 17 Aralık Operasyonu’nu yapan polislerden Hüseyin Korkmaz’ın tanıklığı başlamıştı. 17 Aralık 2013 operasyonları sırasında İstanbul Mali Şube müdürlüğünde komiser yardımcısı olarak görev yapan Korkmaz’ın tanıklığı bugün de devam edecek. Savcılık bugün ifade almayı tamamlarsa Kormaz’ın Atilla’nın avukatları tarafından çapraz sorgusu başlayacak.

Kormazdan önce tanık kürsüsüne gelen ABD’nin ekonomik ve ticari yaptırımlarını yürüten Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi (OFAC) eski yöneticisi Adam Szubin, Atilla ile ilgili açıklamalardan bulundu. Savcı, Szubin’e Halkbank temsilcileriyle bir araya gelip gelmediğini sordu. Adam“Halkbank temsilcileriyle iki ya da üç kez yüz yüze görüştük. En çok görüştüğüm kişi Hakan Atilla’ydı. Atilla, İran’a yönelik yaptırımları ‘çok güçlü’ bir şekilde anlıyordu.” dedi.

Szubin” Atilla’nın başını sallayıp durumu anladığını ve doğruları yaptığını söylediğini hissediyordum. Ancak gerçekte durum farklıydı, bu yüzden açık açık konuştuk.” ifadesini kullandı.

Gün içinde iki tanıktan sonra Eski İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürü Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz tanık olarak ifade vermeye devam etti. Korkmaz mahkemedeki ifadesinde 25 Aralık 2013 tarihli yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili yürütülen soruşturmaya ilişkin açıklamalarda bulundu ve “25 Aralık soruşturmasının Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal’in de aralarında olduğu yolsuzluğa karışan kişilere yönelik olduğunu” söyledi.

Hüseyin Korkmaz, dünkü ifadesinde operasyonun ilerleyen dönemlerinde 3 ayrı örgüt daha keşfettiklerini anlatmıştı. Savcının ‘ne örgütü ve kimlerden oluşuyordu’ diye sorması üzerine Korkmaz şunları söylemişti: “Birinci grup Zarrab’ın liderliğindeki gruptu. İkinci grup Süleyman Aslan ve Zafer Çağlayan’ın liderliğindeki gruptu.3.grup ise Muammer Güler’in liderliğindeki yapılanmaydı. Bir de operasyon ilerledikçe hepsinin üzerinde, Zarrab’ın ‘1 numara’ diye tanımladığı bir başka yapı gördük”

Savcı bu gruplardaki isimlerin kimler olduğunu tek tek sordu. Savcının ‘1 Numara kimdi?’ sorusuna ise Korkmaz “Recep Tayyip Erdoğan” diye cevap vermişti.

[CANLI ANLATIM]

Bugünkü duruşma başladı.

Hüseyin Korkmaz’dan önce  ABD’nin ekonomik ve ticari yaptırımlarını yürüten Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi (OFAC) eski yöneticisi Adam Szubin tanık olarak dinleniyor.

“Atilla durumu biliyordu, başını sallıyordu; ancak gercekten durum farklıydı”

Savcı Szubin’e Halkbank temsilcileriyle bir araya gelip gelmediğini sordu. Adam Szubin ilk olarak “Halkbank temsilcileriyle iki ya da üç kez yüz yüze görüştük. En çok görüştüğüm kişi Hakan Atilla’ydı. Atilla, İran’a yönelik yaptırımları ‘çok güçlü’ bir şekilde anlıyordu.” dedi.

Szubin” Atilla’nın başını sallayıp durumu anladığını ve doğruları yaptığını söylediğini hissediyordum. Ancak gerçekte durum farklıydı, bu yüzden açık açık konuştuk.” ifadesini kullandı.

Szubin şöyle devam etti: “İran’a insani yardımlar konusunda sadece ‘tanınmış’ aktörlerle çalışmalarını Halkbank’tan istedik.”

Szubin, Türkiye’ye ilişkin gümrük bilgilerini incelediğini söylüyor.

Rocco, Szubin ile daha önce hiç bir araya gelmediğini söylüyor. Szubin bunu doğruluyor.

Hakan Atilla’nın avukatı Victor Rocco’nun, Szubin ile çapraz sorgusu başladı.

Szubin, 2016’da İran’a yönelik ikincil yaptırımların kaldırıldığını hatırlatıyor. Szubin o dönemden önce ABD Hazine Bakanlığı’ndan ayrılmıştı.

Obama’nın İran ile yaptığı nükleer anlaşma JCPOA kapsamında İran’a yöneli ikincil yaptırımlar kaldırılmıştı.

Rocco, Szubin’e, Atilla ile hiç “sosyal ortamda diyalog” kurup kurmadığını soruyor.

Szubin, “Hayır” diyor.

Rocco, Halkbank’ta sekiz müdür yardımcısı olduğunu söylüyor ve Szubin’i, bu yapı hakkında bilgisi olup olmadığı konusunda sıkıştırıyor. Szubin bundan haberdar olmadığını ancak Halkbank adına konuşma yetkisi olan kişilerle görüşmeye dikkat ettiğini söylüyor.

Toplantı notlarının nasıl kayda geçirildiği konusunda sorular soruldu. Szubin bu işin, not tutmak üzere özel görevlendirilen bir kişi tarafından yapıldığını belirtti.

Szubin, Atilla’nın bir görüşme sırasında “terlediğini” söylemişti.

Rocco, Szubin’e “Bunun, müvekkilimin genel ‘sinirli yapısının’ bir özelliği olmadığını nerden biliyorsunuz?” diye soruyor.

Szubin, Atilla’nın “her zaman” gergin olabileceğini kabul ediyor. “Bilmiyorum” diyor.

ABD Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi (OFAC) eski yöneticisi Adam Szubin

Rocco, Atilla’nın “ağır bir Türk aksanı” olup olmadığını soruyor.

Szubin, Atilla’nın “Türk aksanıyla” konuştuğunu kabul ediyor ama aksanın “ağır” olduğu konusunda emin olmadığını söylüyor

Szubin, olayları ABD Hazine Bakanlığı yetkilileriyle değerlendirdiğinden “emin” olduğunu söylüyor. Bu yetkililerden biri, daha önceki tanıklar arasında bulunan David Cohen.

2013’teki yolsuzluk skandalı döneminde Zarrab ile Aslan’ın tutuklanması hakkında sorular soruluyor. Szubin, olayı gazetelerden öğrendiğini söylüyor.

Szubin, “Genel olarak yayınlanna haberlerden öğrendim” diyor.

Türkiye’deki “perde arkası olaylar” hakkında bilgi alamadığını ancak konuyu hangi ABD’li yetkililerle görüştüğünü hatırlamadığını söylüyor.

Szubin, konuyu görüştüğü kaynakların muhtemelen “gizli kaynaklar” olduğunu ve bunları açıklamaya yetkili olmadığını söylüyor.

Soru: Bu arada, Reza Zarrab’ı ilk kez ne zaman duydunuz?

Szubin, burada açıklamaya yetkili olmadığı bilgiler üzerinden Zarrab’ı duyduğunu söylüyor.

Szubin: “Dışa açık bir duruşmada açıklayamayacağım bilgilerden bahsediyorduk.”

Atilla’nın avukatı Rocco, yargıçla özel görüşme talep ediyor.

Soru: “Zarrab’ın Halkbank’ın düzenli müşterisi olduğunu anlamış mıydınız?”

Szubin: “Hatırlamıyorum.”

Duruşmaya öğle arası verildi.

Oturum devam ediyor. Deutsche Bank Sloan, tanık olarak kürsüye geldi.

Sloan, “muhabir banka” kavramını anlatıyor. “Müşterilerimiz, Ahmet, Mehmet gibi sıradan kişiler değil” diyor. Bankanın müşterileri daha çok diğer muhabir bankalardan oluşuyor.

Konu: Centrica Genel Ticaret şirketinin ödemelerinin takibi. (Not: Bu şirketin adı, Zarrab’ın ifadesinde gıda ticaretiyle ilgili olarak geçmişti.~s.)

Sloan, bankaların parasal işlemleri birbirine aktarmasından bahsediyor, burada “sıcak patates” benzetmesini kullanıyor. Sloan, “Bakın, İran’ın ekonomisi esasen petrole dayalı. Petrol ekonomisi ise esasen ABD dolarına dayalı.” dedi.

Atilla’nın avukatı Cathy Fleming, Sloan’ı çapraz sorguya alıyor.

Hüseyin Korkmaz tekrar tanık kürsüsünde

Gün içinde iki tanıktan sonra Eski İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürü Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz tanık olarak ifade vermeye devam etti.

Korkmaz mahkemedeki ifadesinde 25 Aralık 2013 tarihli yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili yürütülen soruşturmaya ilişkin açıklamalarda bulundu ve “25 Aralık soruşturmasının Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal’in de aralarında olduğu yolsuzluğa karışan kişilere yönelik olduğunu” söyledi.

Savcılık makamı, Korkmaz’a “ABD tarafından işe alınıp alınmadığını” da sordu.

Bu soruya “hayır” yanıtını veren Korkmaz, ifadesinin devamında FBI’dan “talep etmediği” 50 bin dolarlık maddi yardım aldığını söyledi.

Korkmaz ABD’de çalışma izni almayı beklediğini de söyledi.

Korkmaz’ın sağladığı delillere itiraz reddedildi


Gazeteci Klasfeld, ‘Tanıklara neden para yardımı yapılır?’ açıklaması

Duruşmayı izleyen tecrübeli yargı nuhabiri Klasfeld, “Hüseyin Korkmaz’a verilen 50 bin dolara” ilişkin analizini Twitter hesabından paylaştı:

“Devletin tanıkları alışık olunduk bir şekilde, mahkeme sürecini beklerken maddi yardım alırlar. Özellikle de tanık işsizse. Savunma avukatları ise bu durumu, tanıklık hakkında soru işareti oluşturmak için kullanırlar.”


Halkbank’ın eski genel müdür yardımcısı Hakan Atilla’nın avukatları “Hüseyin Korkmaz’ın Türkiye’den sağladığı delillere yönelik” itiraz etti.

Brush, hakim Berman’ın bu delillerin kullanılmasına yapılan itirazı reddetti.

Duruşmaya ara verildi, tekrar başladı.

Savunma, delillere itirazlar ediyor. Fakat Yargıç Berman itirazları reddediyor.

Korkmaz, Türkiye’de polisin dinleme faaliyetlerini eski Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) üzerinden nasıl yürüttüğünü anlatıyor. yargıç Berman soru soruyor: “Soruşturma altın kaçakçılığıyla başlayıp sonra diğer konulara mı uzandı?”

Korkmaz: “Doğru, sayın yargıç. Öyle oldu.”

Korkmaz, Zarrab’ın telefonunda bulunan deliller arasında yer alan WhatsApp ve Viber yazışmalarını anlatıyor.

Korkmaz, Aslan’ın yazışmalarına ilişkin delilleri anlatıyor. Aslan’ın gönderdiği bir mesajda “meşhur 6 Şubat tarihi”nden bahsedildiğini söylüyor. Korkmaz’a göre burada, yaptırımlardaki bazı düzenlemelerin değiştirildiği tarihe atıf yapılıyor

Korkmaz, Zarrab’ın yaptığı bir telefon görüşmesinin tapesini inceliyor. Korkmaz’ın ifadesine göre görüşmede Zarrab, “Hakan’la konuştum. Yakında transferi yapacaklar” diyor.

Korkmaz, bir delilde sözü edilen kargo sistemini anlatıyor.

Savcı, Korkmaz’a “Telefon numaralarını tanıyor musunuz?” diye soruyor.

Korkmaz: “Son dört rakamını hatırlıyorum.”

Korkmaz, Zarrab’ın numarasını ve Hakan Atilla’nın numarasını hatırladığını söylüyor.

Duruşma sona erdi.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin