Yatcaz kalkcaz yatcaz kalkcaz 2 Haziran

YORUM | LEVENT KENEZ

Erdoğan için en az maliyetli seçenek İmamoğlu’na mazbatasını verdirmek ama bunu neden yapamadığını geçen yazıda az çok anlatmaya çalıştık. Meseleyi salt para ve rant olarak görmek büyük yanılgı olur. O bahsedilen bütün akçeli işlerin çözümü var. Mesele kaybetmiş olmak, güçten düşmek ve etrafa düşebileceğinin gösterilmesi. Bir diktatör için asla kabul edilemez şeyler bunlar. “Türkiye’de seçimler var, Erdoğan’a o kadar diktatör dediniz kendi yaptırdığı seçimlerde İstanbul ve Ankara el değiştirdi artık bu söylem geçersiz” dedirtmek gibi bir fırsatı bile elinin tersiyle itecek kadar gözü dönmüşlük.

Adam göstere göstere hem de nasıl yapacağını anlata anlata İstanbul’daki seçimleri iptale doğru hamleler yapıyor. Buna karşılık muhalefetin bir planı olduğunu düşünen var mı? Eğer seçimler iptal olursa kuzu kuzu gidip 2 Haziran’da oy mu kullanılacak? 7 Haziran-1 Kasım örneğinden hiç ders alınmamışa benziyor. Yok millet hırslanır daha fazla farkla kazanılır gibi bir şey geçiyorsa akıllarından bence çok yanlış düşünüyorlar. Seçim tekrar edilirse AKP farkla kazanır.

İnşallah olmaz ama eğer İstanbul seçimi iptal edilirse; bu kez tarihe geçecek, diktatörü demokrasi tiyatrosunda yalnız bırakacak ve bu oyunda figüran ve dekor olmayı reddeden bir karar almazlarsa esas o zaman yenilmiş olacaklar.

Desteğin rakamsal boyutunu tespit etmek mümkün değil ne kadar HDP’li sandığa gitti bilmek imkansız ama aritmetiğe vurduğunuzda İmamoğlu yarışı birinci bitirdiyse bu HDP tabanından gelen oylarla oldu. 7 Haziran’da CHP seçmeni daha küçük oranda benzer bir desteği HDP’ye vermişti eyvallah. Ama aynı CHP, Demirtaş’ı da içeriye yolladı. HDP’liler buna rağmen sandığa gittiler.

Şimdi HDP’lilerin mazbataları verilmiyor, ayyuka çıkan seçim hilelerinin yaşandığı yerlerde itirazları kabul  edilmiyor. Bir kaç cılız, temsil görevi olmayan milletvekili dışında muhalefetten herhangi bir destek var mı? Yok.

YSK dün KHK ile işlerinden atılan ki bunların hemen hepsi öğretmen, seçilmiş belediye başkanlarına mazbatalarının verilmeyeceğini hükmetti. Bunun ne kadar hukuksuz ve insan haklarına aykırı olduğunu anlatmaya gerek yok. Garabet şu ki bu isimlerin aday olabileceğini onaylayan bizzat YSK’nın kendisi. Eğer bu kişilerin seçilmelerinde bir sakınca olduğunu bütün hukuksuzluğuna rağmen partilerine bildirmiş olsalardı HDP gönülsüz de olsa bu isimleri değiştirmiş olur ve bu belediyeleri de kaybetmemiş olurdu.  YSK bizzat kumpas kurmuş oldu.

Zaten o KHK’lar olmasaydı şimdi verin bizim mazbatamızı diye ciyaklamaya gerek kalmayacaktı.  O uzun mesele.

Seçimden çok önce, seçilmiş belediye başkanları görevlerinden alınmıştı, bunların neredeyse tamamı HDP ve kardeş partisinden. CHP’nin Beşiktaş ve Ataşehir belediyeleri de malum. CHP ne yapmıştı? HDP’liler için sesini çıkarmadığı gibi kendi başkanları için bile kılını kıpırdatamamıştı. Şimdi İmamoğlu’nun yanında ismi zikredilen Ahmet Türk o zaman da başkandı ve görevden alınmıştı ona sahip çıkan bir tane CHP’li yoktu. CHP İstanbul zafer sarhoşu, geçmişten hiç bir ders almadığı için yine mağdur olacak ve yine gönüllü mağdur.

CHP yine aynı kafada gidiyor da onun küçük seçim ortağı İYİ Parti bundan farklı mı? Meral Akşener ve yardımcıları yine Fetö Fetö diye bağırıyorlar. Cemaat’in AKP’yi desteklediği bir sır değil. Cemaat AKP’yi desteklediği zamanlarda bugün demokrasi muhibbi herkes destekliyordu. Bunların önemli kısmı şimdi sürgünde ahkam kesiyor. Akşener bugün tukaka yaptığı Bahçeli’nin yanında kurmayı değil miydi? Bahçeli onu meclis başkanvekili yapmadı mı? Bahçeli onu İstanbul belediye başkan adayı yapmadı mı? Cemaat medyasında boy gösterirken örgüt olmayan hizmet şimdi kasap bıçağını yalarken mi örgüt oldu? MHP’deyken imzalar tamam olmasına rağmen kurultayı size toplatmayanların ağzıyla daha ne kadar devam edebilecek ki? Eğer Akşener o kurultaya gitse ve çok büyük ihtimalle başkan seçilmiş olacaktı şimdi belki de bambaşka şeyler konuşulacaktı. Ya da sağcıların genetiği misali şimdi Bahçeli’nin yerinde Akşener olacaktı. Bu ihtimal gerçeğe daha yatkın.

Bu hafta yaşanan aşağılık bir olayı bahsetmeden bitirmeyelim. Meydanlarda 17-25’in bütün argümanlarını kullanan muhalefet bu kahraman polislerin ne haklarını savunabildi ne de başkalarının. Şimdi İstanbul’da kuyruklarına basılınca ülkede özgürlük yokmuş. Geçtiğimiz günlerde 17-25 kahramanlarının eşlerine ve aile üyelerine de terör örgütü üyeliğinden ceza verdiler. Bu zalimliği yapanın sicili malum bugün twitterda demokrasi, insan hakları, verin mazbatamızı diyenlerin ikiyüzlülüğün bir tescili de bu.

Böyle bir zamanda, muhalefete muhalefet yaptıran böyle bir muhalefet oldukça at yine geçer Üsküdar’ı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin